Translation of "Bağlı" in Japanese

0.050 sec.

Examples of using "Bağlı" in a sentence and their japanese translations:

Ellerim bağlı.

- 僕の手は縛られている。
- 手が放せないんです。

Hepsi size bağlı.

君次第だ

Bu size bağlı.

君しだいだ

Talebe bağlı dağıtımda

そしてオンデマンド配信によって

Buna oldukça bağlı.

心血を注いでいます

Sonuçlara bağlı kalmalısın.

君はその結果を甘受すべきだ。

Kolları bağlı duruyordu.

彼は腕を組んで立っていた。

Gezimiz havaya bağlı.

私達の旅行は天候次第である。

Diyetine bağlı kalmalısın.

- 決まった食事以外は食べないように。
- ダイエットに専念しなくちゃ駄目よ。

Her şey bağlı.

すべて関係がある。

Sanırım havaya bağlı.

天気次第だと私は思う。

Bu sana bağlı.

あなた次第です。

Unutmayın, bu size bağlı.

いいかい 君しだいだ

Bu tamamen size bağlı.

全部君しだいだ

Onun yardımına bağlı olabilirsin.

君は彼の援助を当てにすることができる。

Bu senin kararına bağlı.

それは君の決心しだいだ。

Kolej üniversite ile bağlı.

そのカレッジは大学に付属している。

İki olay birbirine bağlı.

その2つの事件は互いに関係がある。

Ekonomi, siyasete derinden bağlı.

経済は政治と深い関係がある。

Başarımız sizin çabalarınıza bağlı.

私たちの成功は君の努力にかかっている。

Gidip gitmeyeceğimiz havaya bağlı.

行くか行かないかは天気次第です。

Bilmiyorum. Bu fiyata bağlı.

分からないよ。値段次第だ。

Orijinal planıma bağlı kalıyorum.

私ははじめの計画だけに専念する。

O, prensibine bağlı kaldı.

彼は主義を通して譲らなかった。

Köpeğimizi bağlı tutmak zorundayız.

犬はつないで飼わなければなりません。

Buradan nereye gideceğimiz size bağlı.

ここからは君しだい

şapşal dilin buna bağlı kalmaz.

お前の愚かな言葉に 馴染まない

Giderek daha fazla bağlı cihaz,

たとえばペースメーカーや インスリンの自動投与機などが

Enkaz planına mı bağlı kalacağız,

残がいのほうへ行くか

Tamamen nasıl ele aldığına bağlı.

君の扱い方次第だ。

Vatansever, ahlaki ilkelerine bağlı kalır.

その愛国者は自分の道徳的な信条を曲げない。

Her şey onun cevabına bağlı.

すべては彼女の返事しだいだ。

Her şey sizin kararınıza bağlı.

すべては君の意志ひとつだ。

Yarın için planlarımız havaya bağlı.

明日の予定は、天候によるね。

Kolları bağlı şekilde kanepede oturdu.

彼は腕を組んだままソファーに座っていた。

O, orijinal plana bağlı kaldı.

彼は原案に固執した。

Kolları bağlı şekilde sadece izledi.

彼はただ手をこまねいて見ているだけだった。

Onun hayatı hakimin kararına bağlı.

彼の命は判決いかんにかかっている。

Bir ülkenin refahı vatandaşlarına bağlı.

国家の繁栄は市民の手にかかっている。

O artık ebeveynlerine bağlı değil.

彼はもはや両親には頼っていなかった。

Oyunun sonucu onun performansına bağlı.

試合の結果は彼の働きにかかっている。

Terfi etmem onun kararına bağlı.

私の昇進は彼の胸三寸である。

Bir çocuk televizyona bağlı olacak.

子供はテレビに依存する様になるものだ。

Mary küçük kıza çok bağlı.

メアリーはその少女がとても好きだ。

Bu bilgisayar internet'e bağlı mı?

このパソコン、ネットつながってますか?

İnsanları isimlerine bağlı olarak yargılamamalısın.

人を名前で判断してはいけません。

Hala gövdeye bağlı olduğumdan emin değilim.

幹との繋がりが残っているのかさえ 怪しいものでした

Hücre yoğunluğuna bağlı olarak kanser hücrelerinin

がん細胞がどうやって互いに 密度を基に

Her şey, sınavı geçip geçmemene bağlı.

すべては君が試験に通るかどうかにかかっている。

O, vahşi köpeğin bağlı tutulmasını istedi.

彼はその狂暴な犬をつないでおくよう要求した。

Başkalarına bağlı olmak sık sık gereklidir.

他人に頼らなければならないことがよくある。

Yarın tenis oynayıp oynamayacağımız havaya bağlı.

私たちが明日テニスをするかどうかは天候による。

Bir şeye uzun süre bağlı kalamaz.

- 彼は何事でも三日坊主だ。
- 彼は何もかも三日坊主だ。

Şimdi Tom anne-babasına çok bağlı.

今、トムは大変両親に依存しています。

Bu işteki başarımız senin gayretine bağlı.

仕事の成功はあなた方の努力次第です。

Emniyet kemerleriniz bağlı şekilde koltuklarınızda kalın.

シート・ベルトを締めて席を離れないでください。

Projen için onun desteğine bağlı kalamazsın.

あなたの計画で、彼の支援をあてにすることは出来ない。

O gerçekten ne zaman olacağına bağlı.

- 日にち次第ですね。
- 日にち次第よ。

Sadece protokole bağlı kal, tamam mı?

プロトコルだけに固執すればいい、分かった?

O hâlâ mali olarak ailesine bağlı.

彼女はまだ親に頼っている。

Hadi, bunu yapabiliriz. Ama hepsi size bağlı.

できるよ きみしだいだ

Unutmayın, bu sizin maceranız yani size bağlı.

これは君の冒険だ 君しだいさ

Bu zor bir karar, ama size bağlı.

難しいが君しだいだ

Hayatta kaldığını gösteren cihazlara bağlı durumda olduğu

シーツだけを掛けたマークは 裸で寝かされ

Şimdi ise alacakaranlık bölgesine bağlı olduklarını düşünüyoruz.

現在は トワイライトゾーンに依存していると 考えを改めました

Güvenlikleri artık duymalarına ve koku almalarına bağlı.

‎あとは聴覚と嗅覚に頼って ‎身を守るしかない

Çocuklar yiyecek ve giyecek için ebeveynlerine bağlı.

- 子供は衣食を親に頼っている。
- 子供たちは、食べ物と着る物を親に頼っている。

Bu onun ne kadar güçlü olduğuna bağlı.

それがどれだけきついかによりますね。

Bir şeye asla uzun süre bağlı kalmaz.

彼は何事にも長続きしない。

Oraya gidip gitmeyeceğimize karar vermek sana bağlı.

私たちがそこへ行くかどうかを決めるのは君の責任だ。

Duruma bağlı olarak; bazen öyledir, bazen değildir.

場合によるがな、そうだったり、そうでなかったり。

- Ne olursa olsun acı sona kadar ilkelerime bağlı kalacağım.
- Ne olursa olsun sonuna kadar ilkelerime bağlı kalacağım.

なにが起ころうとも、私は最後まで、私の主義を守るつもりだ。

O da bu ilişkinin sadece bana bağlı olmadığı.

繋がりは私だけが 作るものではないということです

Bu sadece bağlı olduğumuz hikâyeler için geçerli değil

そして 私たちにしっくりくるのは ただの一般的な物語ではなく

Diğer tüm kollarını yuvasına bağlı tutuyor, vantuzlarını ayırmıyordu.

‎腕を岩の上に置いて ‎吸盤でしっかり固定していた

Geri çekilmem gerekirse diye kolları bağlı tutmak yok.

‎腕を後ろに ‎回したりしなかった

Bizim başarımız onun bize yardım edip etmemesine bağlı.

我々の成功は彼が手伝ってくれるかどうかにかかっている。

Atom enerjisine ne kadar bağlı olduğumuzu düşünmekten vazgeçelim.

我々がどのくらい原子力に頼っているか、落ち着いて考えてみよう。

Bira bahçelerinin çok müşteri alıp almadığı havaya bağlı.

ビアガーデンに客がたくさんいるかどうかは天気次第だ。

Ne tür spor yaptığımız havaya ve mevsime bağlı.

どんなスポーツをするかは天候と季節によります。

Onlar her zaman köpeği kapıya bağlı tutar mı?

彼らはいつも犬を門につないでおくのですか。

"Ne zaman geri döneceksin?" "Bu tamamen havaya bağlı."

「いつ戻りますか」「天候次第です」

Bu konuda pek emin değilim. Sanırım duruma bağlı.

それはよく分かりません。場合によるでしょうね。

Final notuna gelince, bu senin final sınavına bağlı.

最終成績に関しては、君の最終試験によります。

Japonya'nın tükettiği petrolün% 70'ini Orta Doğu'ya bağlı.

日本は消費する石油の70%を中東に依存している。

Ne zaman geri geliyorsun? Bu tamamen havaya bağlı.

「いつ戻ってくるの?」「お天気次第だよ」

Tabii bu uzman cerraha bağlı, ama kendi orada değil.

しかし それができるかは指導医次第で その指導医はまだ来ていません

çünkü herhangi biri bağlı bir cihaz üzerinden giriş yapabiliyorsa

通信機能のついたデバイスを通して 誰もが家に侵入できるとしたら

Bu genç sürünün hayatta kalması baş dişi aslana bağlı.

‎群れの運命を握るのは ‎頼れるメスだ

Enkaz planına mı bağlı kalacağız, öncelikle suyumuzu mu tazeleyeceğiz?

残がいのほうへ行くか まず水を補充しに行くか?

Hadi, bunu yapabilirsiniz. Bu size bağlı. Bir karar vermelisiniz.

君ならできる 君が決断してくれ

O 38 yaşında olsa bile, o hâlâ ailesine bağlı.

彼は38歳なのに両親に頼りきりです。

Kendi başıma yaşıyorum ve para için aileme bağlı değilim.

一人暮らしで金銭面で親に頼っていない。

Yukarıda neye bağlı olduğundan emin değilim. Beni taşımama ihtimali var.

固定されてるか謎だ 固定されてないかも

"Senden bir iyilik yapmanı isteyebilir miyim?" "İyiliğin ne olduğuna bağlı."

「ちょっと面倒なこと頼んでもいい?」「内容による」