Translation of "Hiçbir" in Korean

0.018 sec.

Examples of using "Hiçbir" in a sentence and their korean translations:

Başka hiçbir organ,

다른 어떤 신체기관도

Hiçbir şey değişmeyecek.

그 어떤 것도 변하지 않습니다

Hiçbir anlamı olmaz.

수도를 먼저 잠그지 않는다면 아무 소용이 없습니다.

Hiçbir fikrim yok.

전 모릅니다.

Tarihte hiçbir bilim insanının

우리가 살고 있는 역사의 기점에선

Hayır, hiçbir şey yok.

이런, 아무것도 없네요

Hiçbir önemli sinyal bulamadık.

이런 뇌 활동이 일어나는 것을 발견하지 못했습니다.

Bilimle hiçbir alakası olmayan

그리고 그 진짜 이유는 과학과 아무런 상관이 없고,

Hiçbir fark olmadığını gösteriyor.

차이가 없습니다.

Okuyup yazamayan hiçbir ülke

청년인구의 절반 정도가

Hiçbir zaman para kazanamadılar.

그 회사는 돈을 벌었던 적이 없습니다.

Hiçbir şey sınırların dışında olmamalı.

못할 건 아무것도 없습니다.

Hiçbir yerde tıkalı damar görülmedi.

동맥 경화의 징후가 있는 것도 아니었고요.

Bu hiçbir şeyin kanıtı değil.

어떤 증거가 되는 것은 아니고

Ses tellerine hiçbir zarar vermemiş.

전혀 손상되지 않았습니다.

Belle hiçbir zaman kanser olmadı.

벨은 암에 걸린적이 없었죠.

Hiçbir zaman sıradan vakaları paylaşmayız.

우리는 평범한 이야기는 공유하지 않습니다.

Bu konuda hiçbir şey yapamazdınız.

스스로는 아무것도 할 수 없고요.

Hiçbir şey yapmazsam ne olur?

아무런 치료 없이 그냥 두면, 어떻게 될까요?

Ama bunu hiçbir yerde okuyamazsınız.

사람들은 그 기사를 읽지 않을 겁니다.

Bir süre hiçbir şey yapmadı,

잠시 그대로 있다가

Bu sürü hiçbir yere gidemez...

‎코끼리 무리는 발이 묶입니다

Beklemeye devam ettik. Hiçbir haber yoktu.

저희는 계속 기다렸지만 알 수 없었죠.

Insan hayatında muhtemelen başka hiçbir nesne

어쩌면 인간의 삶에 존재하는 다른 어떤 것도

Eğer inanırsan hiçbir şey imkânsız değildir.

여러분이 믿는다면 불가능한 것은 없습니다.

Ben hiçbir zaman sisteme değişmesini söylemiyordum.

시스템이 변화하기를 한번도 진정으로 요구한 적이 없었다는 것입니다.

Bizim dünyamızda hiçbir anlamı olmayan şeylere

우리는 세상이 높이 평가하지 않는 다루기 힘든 감정에

Hiçbir etkileşime geçmeden buzun içinden geçerler.

아무 일 없이 얼음을 그대로 투과해 버립니다.

Ve siyahiliğe dair hiçbir duygu yok.

검은색의 어떤 점도 찾지 못하기 때문입니다.

Sadece bunları söyleyerek hiçbir şey yapmadan yaşanabileceği

이걸 말하는 것만으로 아무 것도 하지 않아도 되기 때문에

Ameliyatınız için hiçbir zaman sokaktaki adama güvenmezsiniz.

지나가는 사람에게 여러분의 수술을 맡기진 않을 거예요.

Hiçbir zaman insanları hapiste tutmak için tasarlanmadı.

보석금은 사람들을 감옥에 잡아두기 위한 게 아니었어요.

çünkü AB onun için hiçbir şey yapmamıştı.

유럽연합이 자신에게 해준 게 아무것도 없다면서요.

Ve hiçbir şey bulamadım. Hem de hiç.

‎하지만 아무런 자료도 ‎찾을 수 없었습니다

Birçok erkek bunu değiştirmek için hiçbir şey yapmıyor.

그래서 그들은 아무 것도 바꾸려 하지 않습니다.

Başka hiçbir kuruluş sizden tekrar bu bilgileri istemez.

그 외의 기관에서는 절대로 그 정보를 다시 요청할 수 없습니다.

Yani hiçbir zaman bir grup hâlinde hareket etmezler.

무리 지어 다니는 경우는 절대 없습니다

Ve kadınlarla erkekler arasında kesinlikle hiçbir farklılık bulamadık,

남녀 간 차이는 없었습니다.

Üç saat oldu  ve hiçbir şey bunu tetiklememiş.

3시간이 지났는데 아무것도 안 걸렸네요

Üç saat oldu ve hiçbir şey bunu tetiklememiş.

3시간이 지났는데 아무것도 안 걸렸네요

Nasıl yaşayacağım hakkında hiçbir fikrim olmadığını fark ettim.

제게 어떻게 살아갈지에 대한 아무런 생각이 없다는 걸 깨달았습니다.

Gençken ne kadar yaşayacağını bilmesinin hiçbir yolu yoktu.

젊었을 때 그는 얼마나 살 수 있을지 잘 몰랐습니다.

Size insanlar ve topluluklar hakkında hiçbir şey söylemezler.

거기엔 사람들에 대한 이야기나 공동체에 대한 이야기도 없죠.

Bu olanlar doğru değil. Hiçbir zaman da olmadı.

그건 정당한 방법이 아니에요.

Ama içeride ne olup bitiyor hiçbir fikrim yok.

하지만 저는 안에서 무슨일이 일어나는지는 전혀 모르겠어요.

Ve hiçbir zaman aynı olmayan Londra gökyüzünü yansıtırlar.

건물은 런던의 하늘을 비춥니다. 똑같은 법이 없어요.

Onların yanında olmamıza engel olan hiçbir şey yok.

서로를 위해 있어 주는 데는 그리 큰 노력이 들지 않아요.

Hiçbir insanın bağışıklık sistemi bu virüs ile karşılaşmadı.

인간의 면역계는이 바이러스를 보지 못했습니다 전에.

Ellerinizi sadece su ile yıkarsanız… hiçbir şey çıkmaz.

만약 일반적인 물로만 손을 씻는다면, 아무것도 씻기지 않습니다.

Olumsuz düşünceler aklıma gelecekti, "Berbatsın. Hiçbir şey yapamazsın.

부정적인 생각들이 생겨났죠. "이 멍청이. 넌 아무것도 못 해"

Başarının tarifi için değerlendirdiğimiz hiçbir şeye sahip değillerdi.

우리가 보는 성공 공식이라고 생각되는 비슷한 것도 갖고 있지 못 했습니다.

Estonya bağımsızlığını tekrar kazandı fakat elimizde hiçbir şey kalmamıştı.

에스토니아는 독립을 이뤘지만, 남은 게 없었죠.

Dünya üzerinde hiçbir ülkede iklimi mahvettiği için yaptırıma uğratılan

어떤 국가의 어떤 기업이나 정치 세력도

Diğer hiçbir gezegen cismi, aynı genetik ilişkiye sahip değil.

유전적으로 같은 관계인 천체는 존재하지 않습니다.

Bu konuda hiçbir şey yapılmayışının sebebi bu olabilir mi?

바로 이 점 때문에 후원이 없는 것이 아닐까요?

Yani, dünyada başka hiçbir ülke bu kadar detaylı şekilde

전 세계 어디에도 수 세대에 걸쳐 아이들을

O ortamla aranda hiçbir engel bulunmaması çok yardımcı oluyor.

‎바다와 나 사이의 ‎장애물을 없애는 편이 좋죠

Hiçbir şey, aynı tasarıma sahip diğer pasaportlara engel olamaz.

같은 생각으로 다른 것을 멈추게 하는 것은 없다.

Çoğu zaman mükemmelliği hedefleriz ancak hiçbir zaman bir şey yapmayız

우리는 자주, 완벽함을 추구하지만, 아무것도 끝내지 못합니다.

Öyle bir dünyada yaşamak istiyoruz ki, kaybedilen hiçbir şey olmasın.

우리는 아무것도 잃지 않는 세상에 살고 싶어 합니다.

Hiçbir kurtçuk bu sondadan kaçamaz. Yağmur ormanını geceleyin böcekler basar.

‎어떤 유충도 피할 수 없는 ‎탐색침입니다 ‎정글의 밤은 벌레로 가득합니다

"Enfekte olup bunu bilmeyenler ya da neredeyse hiçbir semptom göstermeyenler,

"감염됐음에도 증상이 없고 그 사실을 모르는 사람들,

Hiçbir şirket adı, telefon numarası, e-posta adresi, posta adresi yoksa,

일반적이고 포괄적인 형식밖에 없다면

Birinin kendinden üçüncü şahıs olarak bahsetmesi hiçbir zaman iyiye işaret değildir

에르도안이 3인칭으로 자신을 언급하는 건 나쁜 신호 입니다