Translation of "Yemekten" in Japanese

0.013 sec.

Examples of using "Yemekten" in a sentence and their japanese translations:

Balık yemekten usandım.

- 魚はうんざりだよ。
- 魚には飽き飽きしてんだ。

Karpuz yemekten hoşlanırım.

- 私はスイカを食べるのが好きです。
- わたしはスイカが好きです。

Et yemekten vazgeçtim.

私は肉食をやめた。

Ayaküstü yemekten usandım.

ファストフードはもう飽きた。

Lezzetli yemekten memnun kaldık.

僕達はおいしい料理に満足した。

O dondurma yemekten hoşlanır.

彼はアイスクリームを食べて楽しむ。

Seninle yemek yemekten hoşlanıyorum.

あなたと一緒に食事をするのは楽しい。

Yemekten önce ellerini yıka.

- 食事の前に手を洗いなさい。
- 食事の前には手を洗いなさい。

Yemekten sonra, masayı temizledi.

彼女は夕食後食卓の上を片付けた。

Yalnız yemekten nefret ederim.

一人で食事したくない。

Yemekten önce ellerinizi yıkayın.

- 食べる前に手を洗いなさい。
- ご飯を食べる前に、手を洗ってね。
- 食事の前には手を洗いましょう。

Yemekten sonra kahvemi istiyorum.

コーヒーは食後にお願いします。

Restoranlarda yemek yemekten usandım.

僕はレストランの食事には飽き飽きしている。

Yemekten sonra iki kapsül al.

食後に2カプセル飲みなさい。

Okul kafeteryasında yemek yemekten bıktım.

学食には飽きた。

Her yemekten önce ellerini yıka.

毎回食事の前に手を洗いなさい。

Hastalık çoğunlukla çok yemekten kaynaklanır.

病気はよく食べ過ぎから起こる。

O, çok fazla yemekten öldü.

彼は食べ過ぎで亡くなった。

Her yemekten sonra dişlerini fırçala.

毎食後歯をみがきなさい。

Kahve yemekten sonra servis edilecek.

食後にコーヒーを差し上げます。

Her gece dışarıda yemekten usandım.

- 毎晩の外食にうんざりだ。
- 毎晩外食で飽き飽きしてるんだ。

O çok fazla yemekten hastaydı.

彼は食べ過ぎて気分が悪くなった。

Babam yemekten sonra koşuya gitti.

夕食後、父はジョギングに出かけた。

Ben fast food yemekten usandım.

- ファーストフードにはうんざりだよ。
- ファーストフードには飽き飽きしてるんだ。

Biz lezzetli yemekten epeyce hoşlandık.

ごちそうを心行くまで味わった。

Her yemekten önce ellerini yıkamalısın.

食事の前には手を洗うべきです。

Yemekten sonraki konuşmalarında, onlar politikadan bahsettiler.

夕食後の談話で彼らは政治について話し合った。

Yemekten önce onun kirli ellerini yıkadı.

彼は食事の前に汚れた手を洗った。

O, yemekten sonra masadan yemekleri temizlendi.

彼女は夕食後テーブルから食器類を片付けた。

Kasaba halkı kalın biftek yemekten hoşlanır.

町民は分厚いステーキを食べるのが好きだ。

O, yemekten önce kirli ellerini yıkadı.

彼女は食事の前に汚れた手を洗った。

Her gün aynı şeyi yemekten usandım.

- 毎日同じもの食べるのはうんざりだ。
- 毎日同じものじゃぁ、うんざりしちゃうよ。

Her yemekten sonra bu ilacı al.

- この薬を毎食後飲みなさい。
- この薬を、毎食後に服用してください。

Yemekten sonra bulaşıkları yıkamana gerek yok.

あなたは食後に皿を洗う必要はありません。

Her yemekten önce bu ilacı al.

食前ごとにこの薬を飲みなさい。

Lütfen yemekten önce ellerinizi uygun biçimde yıkayın.

食事をする前に手をちゃんと洗ってください。

Her yemekten sonra bu tozu almak zorundasın.

この粉薬は毎食後飲んでください。

Yemekten sonra, üç saat boyunca, o derslerini çalışır.

夕食後は3時間、学課の勉強をする。

O her zaman bir yemekten sonra masayı temizler.

彼女はいつも食事の後片付けをする。

Anne babam eve gelene kadar yemek yemekten kaçındım.

私は両親が帰って来るまで食事をする事を断った。

Tom'un hastalığı çok fazla yemek yemekten ileri geldi.

- トムの病気は食べすぎが原因だった。
- トムは食べすぎが原因で病気になった。

Kahvenizi yemekle mi yoksa yemekten sonra mı istersiniz?

コーヒーは食事中がよろしいですか、食後がよろしいですか。

Aklında yemekten fazlası var. Eh, ısrarcılıktan tam puan aldı.

‎目的は食べ物じゃない ‎感心するほどの粘り強さだ

Hiçbir şey beni iyi yemek yemekten daha mutlu edemez.

おいしいもの食べてるときが何より幸せ。

- Böyle şekerli dondurma yemeyi bırakmam lâzım.
- Böyle tatlı dondurma yemekten vazgeçmeliyim.

私はこんなに甘いアイスクリームを食べるのをやめなければならない。

Sağlıklı kalmanın tek yolu telaffuz edilemeyen maddelerden yapılmış bir yiyeceği yemekten kaçınmaktır.

健康法の一つに、発音できない原材料を含む食品は一切口にしない、というものがあるらしい。

Bazı insanlar senin için evde yemenin dışarıda yemekten daha iyi olduğunu düşünüyor.

- 家で食事するのは外で食べるより良いと考える人もいる。
- 家での食事は外食よりも良いと考える人もいる。

- Biz genellikle bir öğünden sonra çay içeriz.
- Bir yemekten sonra, biz genellikle çay içeriz.

私たちは一般に食後にお茶を飲む。

- Tom'un hasta olmasının nedeni fazla yediği içindi.
- Tom'un hastalığı çok fazla yemekten sonuçlandı.
- Tom'un hastalığının nedeni fazla yemekti.
- Tom çok fazla yediği için hastalandı.

- トムの病気は食べすぎが原因だった。
- トムは食べすぎが原因で病気になった。