Translation of "Hoşlanır" in Japanese

0.014 sec.

Examples of using "Hoşlanır" in a sentence and their japanese translations:

Nancy müzikten hoşlanır.

ナンシーは音楽が好きです。

O şekerlemeden hoşlanır.

彼は甘いものが好きだ。

Kahveden hoşlanır mısın?

コーヒーはお好きですか?

Bahçeyle ilgilenmekten hoşlanır.

彼は庭の世話をするのが好きです。

- O, country müziğinden hoşlanır.
- O, Amerikan folk müziğinden hoşlanır.
- O, kantri müziğinden hoşlanır.

彼はカントリー・ミュージックが好きだ。

Bazı sınıf arkadaşlarım voleyboldan hoşlanır ve diğerleri tenisten hoşlanır.

私の級友の中にはバレーボールが好きな人もいれば、テニスを楽しむ人もいる。

Voleybol oynamaktan hoşlanır mısın?

バレーボールをするのは好きですか。

Tom beyzbol oynamaktan hoşlanır.

トムは野球をするのが好きです。

Tom domatesten hoşlanır mı?

トムはトマトが好きですか。

Uzak bölgeleri keşfetmekten hoşlanır.

彼は遠隔地を旅するのを楽しんでいる。

Klasik müzik dinlemekten hoşlanır.

彼女はクラシック音楽を聴くのがすきだ。

O dondurma yemekten hoşlanır.

彼はアイスクリームを食べて楽しむ。

Seyahat etmekten hoşlanır mısınız.

- 旅行することが好きですか。
- 旅行は好きですか?
- 旅行は好き?
- 旅行はお好きですか?

Mary romantik komedilerden hoşlanır.

メアリーはラブコメが好きだ。

O batı kültüründen hoşlanır.

彼は西洋文化が好きだ。

O kitapları okumaktan hoşlanır.

- 彼は本を読むのが好きだ。
- 彼は読書が好きです。

Kız kardeşim Ultraman'den hoşlanır.

- 俺の姉ちゃんはウルトラマンが好きだ。
- 僕の妹はウルトラマンが好きだ。

Fransız şarabından hoşlanır mısın?

フランスのワインって好き?

O yalnız yürümekten hoşlanır.

彼は一人で散歩をするのが好きだ。

Tom dergi okumaktan hoşlanır.

トームは雑誌を読むのが好きです。

Kızım bebeklerle oynamaktan hoşlanır.

私の娘は人形遊びが好きだ。

Susan müzik dinlemekten hoşlanır.

スーザンは毎晩音楽を聴いて楽しむ。

O müzikten çok hoşlanır.

彼は音楽がたいへん好きである。

Sınıfımın yarısı köpeklerden hoşlanır.

私のクラスの生徒の半分は犬が好きです。

Sınıfındaki herkes ondan hoşlanır.

彼女のクラスの人はみんな彼女が好きだ。

Tom, Mary'den çok hoşlanır.

- トムはメアリーがすごく好きなんだ。
- トムはメアリーが大好きなんだ。
- トムはメアリーがとても気に入ってるんだ。

Genç insanlar popüler müzikten hoşlanır.

若い人はポップスが好きだ。

Bilim-kurgu filmlerinden hoşlanır mısın?

SF映画は好きですか?

Nancy kapalı yer oyunlarından hoşlanır.

ナンシーは屋内競技が好きです。

Oğlum hayvanlarla ilgili kitaplardan hoşlanır.

私の息子は動物の本が好きです。

Sen de jazzdan hoşlanır mısın?

あなたもジャズが好きですか。

"Kekten hoşlanır mısın?" "Evet, hoşlanırım."

「ケーキはお好きですか」「はい、好きです」

Tom yeni şeyleri denemekten hoşlanır.

トムは新し物好きだ。

Tom kağıt uçak yapmaktan hoşlanır.

トムは紙飛行機を作るのが好きだ。

Tom, gözlemelerinde akçaağaç şerbetinden hoşlanır.

トムはパンケーキにかかってるメープルシロップが好きだ。

O en güzel çiçekten hoşlanır.

彼は最も美しい花が好きだ。

O kız o müzikten hoşlanır.

女の子は音楽が好きです。

Tom, Hermann Hesse okumaktan hoşlanır.

トムはヘルマン・ヘッセを愛読している。

Tom şiir yazmaktan gerçekten hoşlanır.

トムって、詩を書くのが本当に好きなんだよ。

- O, jazdan hoşlanır, ve ben de.
- O, cazdan hoşlanır; ben de öyle.

- 彼女はジャズが好きだが、私もまたそうだ。
- 彼女はジャズが好きだが、私もそうだ。
- 彼女はジャズ好きで、私もなんです。

“Yılanlardan hoşlanır mısın?” “Tabii ki hayır.”

「君はヘビが好きですか」「もちろん好きではありません」

Tüm erkek çocuklar beyzbol oynamaktan hoşlanır.

男の子はみんな野球をするのが好きだ。

O, matematikten hoşlanır fakat ben hoşlanmam.

彼は数学が好きだが、僕は嫌いだ。

Kasaba halkı kalın biftek yemekten hoşlanır.

町民は分厚いステーキを食べるのが好きだ。

Genç Japonlar rock ve jazzdan hoşlanır.

日本の若者はロックやジャズが好きです。

Başının üstünde uçan kuşları seyretmekten hoşlanır.

彼は鳥が頭上を飛んでいくのを眺めるのが好きです。

O en çok seyahat etmekten hoşlanır.

彼女は旅行がとりわけ好きである。

Tom ne tür kadın kıyafetlerinden hoşlanır?

トムは女性のどんなファッションが好き?

O, Japoncadan hoşlanır ve o konuda iyidir.

彼は国語が好きだし得意だ。

O, tatlı olan herhangi bir şeyden hoşlanır.

彼は甘い物ならなんでも好きです。

Bazı insanlar voleybolu sever, diğerleri tenisten hoşlanır.

バレーボールが好きな人もいれば、テニスを楽しむ人もいる。

"Spordan hoşlanır mısın?" "Evet, özellikle beyzboldan hoşlanırım.

「スポーツは好きですか」「はい特に野球が好きです」

Çoğu genç yetişkin geceleyin dışarı çıkmaktan hoşlanır.

多くの若い成人は、晩に出かけることを好む。

Her gün bir süre yalnız yaşamaktan hoşlanır.

彼は毎日好んで独りで過ごす時間を持つ。

Bob öyle hoş birisidir ki herkes ondan hoşlanır.

- ボブはとても良い人なのでみなに好かれている。
- ボブはみんなに好かれている、とてもいい人です。

O bazen şaraptan hoşlanır ama çoğunlukla viski içer.

彼は時々ワインをたしなむが、たいていはウイスキーを飲む。

O gerçekten klasik müzikten hoşlanır ve takdir eder.

彼はクラシック音楽をしみじみ聴くのが好きだ。

- O, şekersiz kahveyi sever.
- O, şekersiz kahveden hoşlanır.

- 彼は砂糖を入れないコーヒーが好きだ。
- 彼は砂糖なしのコーヒーが好みだ。
- 彼はブラックコーヒーが好きだ。

- Ann müziği çok seviyor.
- Ann müzikten çok hoşlanır.

アンは音楽が大好きだ。

- Ders çalışmaktan keyif alıyor musun?
- Ders çalışmaktan hoşlanır mısın?

あなたは、勉強が好きですか。

O, dağcılıktan hoşlanır ve Japonya'nın dağlarını oldukça iyi bilir.

彼は山登りが好きで、日本の山に精通している。

Tom hafta sonlarında kitap okumak için evde kalmaktan hoşlanır.

出かけずに本を読んで過ごすのがトムの好きな週末の過ごし方だ。

Onun en sevdiği beyzbol takımı Giants'tır, ancak Lions'dan da hoşlanır.

彼の好きな野球チームジャイアンツですが、ライオンズも好きです。

- Betty klasik müziği sever.
- Betty klasik müzik sever.
- Betty klasik müzikten hoşlanır.

- ベティはクラシックが好きだ。
- ベティはクラシック音楽が好きです。

- Erkekler adam gibi görünmekten hoşlanır.
- Erkeksi bir görünüme sahip olmak erkeklerin hoşuna gider.

男性は男らしく見せたがる。

- Tom modern sanatı takdir ediyor.
- Tom modern sanattan hoşlanır.
- Tom modern sanattan zevk alır.

トムには近代絵画の鑑賞能力がある。

Tom olaylar hakkında biraz daha olumlu olmayı öğrense, büyük olasılıkla insanlar ondan biraz daha hoşlanır.

あともう少し物事に前向きになることを学んだら、きっとトムももうちょっと人から好感をもたれるのだが。

- O dikkatsiz araç kullanmanın keyfini çıkarır.
- O dikkatsiz araç kullanmaktan hoşlanır.
- O dikkatsiz araç kullanmaktan çok büyük zevk alır.

彼は無謀運転にスリルを感じる。