Translation of "Yaşına" in Japanese

0.013 sec.

Examples of using "Yaşına" in a sentence and their japanese translations:

17 yaşına geldiğimde

17歳になっても

Yirmi yaşına girdim.

私は20歳になったところです。

Yaşına göre davran.

- 年相応にふるまえ。
- 年に似合った行動をしなさい。

90 yaşına kadar yaşadı.

彼は生きて90歳になった。

Çocuk yaşına göre uzun.

その少年は年の割に背が高い。

Kız yaşına göre küçüktür.

その少女は年の割に小さい。

Yaşına bakılmaksızın herkes alınacaktır.

- 年齢に関わらずすべての人が許可されています。
- 年齢にかかわらず全ての人々が許可されます。

O yaşına rağmen sağlıklı.

年にもかかわらず彼は健康だ。

Muiriel yirmi yaşına girdi.

ムーリエルは20歳になりました。

O kırk yaşına geldi.

彼は40歳になった。

Yaşına göre genç gösteriyorsun.

あなたは年の割に若く見える。

Anneannem yüz yaşına geldi.

母方の祖母は百歳になった。

Babaannem yüz yaşına geldi.

父方の祖母は百歳になった。

Onun giysileri yaşına uymadı.

彼の服は年齢に合っていなかった。

Yetmiş yaşına kadar yaşadı.

彼は七十歳まで生きた。

- O, yaşına göre yaşlı görünüyor.
- O yaşına göre yaşlı görünüyor.

彼はふけている。

Altı yaşına kadar Osaka'da yaşadım.

私は6歳まで大阪に住んでいた。

Tom yaşına göre iyi yaptı.

トムは年の割にはよくやった。

O doksan yaşına kadar yaşadı.

彼女は90歳まで生きた。

Onun yaşına göre harçlık vermelisin.

彼女の年齢を考慮に入れるべきです。

Yaşına göre uzun bir çocuk.

彼は年齢の割には背が高い。

O, yaşına göre oldukça aktiftir.

彼は年の割には行動的だ。

Yaşına göre oldukça sofistike görünüyor.

彼は年の割にとても世慣れて見える。

Yaşına göre hareket etmeye çalış.

- 年齢相応に振る舞うようにしなさい。
- 年相応の振舞いをしなさい。

Annem yaşına göre genç görünüyor.

- 母は年齢より若く見えます。
- 母は、年のわりには若く見えます。
- 私の母は年の割に若く見えるの。

O, doksan yaşına kadar yaşadı.

彼は生きて90歳になった。

Öğretmenimiz yaşına göre genç görünüyor.

私たちの先生は年の割には若く見える。

O, yaşına göre genç görünüyor.

彼女は年のわりには若く見える。

On yaşına kadar Hiroshima'da yaşadı.

彼女は10歳の時まで広島に住んでいた。

O seksen bir yaşına girdi.

彼女は81才になった。

Benim oğlum yaşına göre küçük.

息子は年の割には小柄だ。

Dedem doksan yaşına kadar yaşadı.

私の祖父は90歳まで生きた。

Yamanaka yaşına göre genç görünüyor.

山中さんは年の割には若く見える。

O, seksen yaşına kadar yaşadı.

彼は80歳まで生きた。

Annesi yaşına göre genç görünüyor.

- 彼の母は、年の割に若く見える。
- 彼のお母さんは年のわりには若く見える。

Tom 97 yaşına kadar yaşadı.

トムは97歳まで生きた。

On yaşına kadar Hiroşima'da yaşamıştı.

彼女は10歳の時まで広島に住んでいた。

Yüz yaşına kadar yaşaması olasıdır.

彼女は100歳まで生きられそうだ。

- Sadece üç yaşına girmiş bir oğlum var.
- Üç yaşına girmiş bir oğlum var.

3歳になったばかりの息子がいます。

Büyükannem doksan beş yaşına kadar yaşadı.

祖母は95歳まで生きました。

Billy yaşına göre çok uzun boylu.

ビリーは彼の年にしてはとても背が高い。

Gerçekten. Yaşına göre genç ama akıllı.

なるほど、彼は若いが、年の割には賢い。

Kız kardeşler 100 yaşına kadar yaşadı.

その姉妹は100歳まで生きた。

O muhtemelen yüz yaşına kadar yaşar.

彼女は百歳まで生きられそうだ。

Yaşına göre iyi bir sağduyusu var.

彼は年のわりには立派な判断力がある。

Onun doksan yaşına kadar yaşayacağından eminim.

私は彼が90歳まで生きると確信している。

Kimse iki yüz yaşına kadar yaşayamaz.

誰でも200歳まで生きられるものではない。

Ben on yaşına kadar yatağı ıslatırdım.

私は10歳までおねしょをしていた。

Otuz yaşına kadar resim yapmaya başlamadı.

彼は30歳になってから絵をかき始めた。

Büyükbabası ilerlemiş yaşına rağmen oldukça sağlıklı.

彼の祖父は年の割にまだたいへん健康だ。

Büyükbabası yaşına göre hâlâ oldukça sağlıklı.

彼の祖父は年の割にまだたいへん健康だ。

Büyükbabam seksen dokuz yaşına kadar yaşadı.

私の祖父は89歳までいきました。

Büyükannesi seksen sekiz yaşına kadar yaşadı.

彼女の祖母は88歳まで生きました。

Dedem doksan dokuz yaşına kadar yaşadı.

祖父は99歳まで生きた。

Babamın tarafından anneannem yüz yaşına girdi.

父方の祖母は百歳になった。

2003'te on üç yaşına girdim.

私は2003年に13歳になりました。

Bu ekim ayında 30 yaşına giriyorum.

今年の10月で30歳になります。

Tom ekim ayında otuz yaşına girecek.

トムは10月で30歳になるんだ。

150 yaşına kadar yaşamak imkânsız mı?

150歳まで生きることは不可能ですか?

- Az sayıda kişi yüz yaşına kadar yaşar.
- Çok az kişi yüz yaşına kadar yaşıyor.

- 百歳まで生きる人はほとんどいません。
- 100歳の長寿をまっとうする人は少ない。

17 yaşına bastığımda babam bana meydan okudu.

私が17歳になった時 父親が挑発してきて

Veya yaşına uygun bir işte çalışsın istiyoruz.

年齢に適した職業に 就いている状態を目指します

Az sayıda kişi doksan yaşına kadar yaşar.

90歳まで生きる人は少ない。

150 yaşına kadar yaşamak neredeyse imkansız mı?

150歳まで生きることはほとんど不可能ですか。

Doksan yaşına kadar yaşamak hiç ender değildir.

90歳以上生きることは決してまれではない。

Az sayıda insan 100 yaşına kadar yaşar.

百歳まで生きる人はほとんどいません。

İki gün içinde, on üç yaşına gireceğim.

あと2日で、13歳になるよ。

60 yaşına geldiğimde işten emekli olmayı umuyorum.

私は60で仕事をやめたいです。

Hiç kimse iki yüz yaşına kadar yaşayamaz.

誰でも200歳まで生きられるものではない。

Bay Yamanaka, kendi yaşına göre genç görünüyor.

山中さんは年の割には若く見える。

Ben onun doksan yaşına kadar yaşayacağına eminim.

私は彼が90歳まで生きると確信している。

Kız yeğenim yaşına göre çekici ve olgundur.

私のめいは年の割には魅力的で大人っぽい。

- Babam 48 yaşında ama yaşına göre genç gösteriyor.
- Babam 48 yaşında ama yaşına göre genç görünüyor.

父は48歳だが、年の割には若く見える。

Her ay, 10 milyon genç çalışma yaşına geliyor.

毎月1000万人の若者が労働年齢に達します

On sekiz yaşına girdikten sonra sürücü belgesi alabilirsin.

車の免許は18歳から取ることが出来る。

Gerçekten çok genç ama yaşına göre çok tecrübeli.

なるほど彼は若いが年の割には経験が豊かだ。

O, otuz yaşına girmeden önce resim yapmaya başladı.

彼は30歳になってはじめて絵を描き始めた。

Daha yeni üç yaşına giren bir oğlumuz var.

3歳になったばかりの息子がいます。

O, 25 yaşına kadar beş farklı ülkede yaşadı.

25歳までに、彼女は五つの異なる国で暮らしてきた。

Kanada'da, 20 yaşına kadar içki içmenize izin verilmez.

カナダでは、20歳まで飲酒は許されていない。

Onun kız yeğeni çekici ve yaşına göre olgundur.

彼の姪は年の割には魅力的で大人っぽい。

O otuzlu yaşlarında, ama yaşına göre yaşlı görünüyor.

彼女は30代だが、歳の割にはふけて見える。

100 yaşına kadar yaşarsam 2103'te de hayatta olacağım.

私が百歳まで生きるとしたら 2103年にまだ生きています

O, yirmi yaşına kadar beş kez evlenme teklifi aldı.

彼女は20歳になるまでに5回結婚の申し込みを受けた。

Küçükken yatağımı ıslatırdım fakat yedi yaşına gelmeden önce vazgeçtim.

私は小さい頃よくおねしょをしたものだったが、7歳までには直った。

- Onun doksan yaşına kadar yaşaması muhtemel.
- Doksanı devirmesi muhtemel.

彼は90歳まで生きそうだ。

Japonya'da, insanlar yirmi yaşına girdiklerinde yasal olarak yetişkin olurlar.

日本では、法的には20歳で成人になる。

ABD'de, çoğu insan on sekiz yaşına ulaştığında oy kullanabilir.

アメリカではほとんどの人は18才になると投票することができます。

O on iki yaşında. O yaşına göre uzun boylu.

彼は12歳です。彼は年のわりには背が高いのです。

O yirmi yaşına ulaşıncaya kadar bir şarkıcı olmaya karar vermedi.

20才になって初めて、彼女は歌手になろうと決心した。

O otuz yaşına kadar o bir yazar olmaya karar vermedi.

彼は30歳になってはじめて作家になろうと決心した。

İyi sağlığı onun yetmiş beş yaşına kadar çalışmasına olanak sağladı.

健康のおかげで彼は75歳まで働くことができた。

Sen yaşına bakılmaksızın bir fiziksel uygunluk testi için başvuruda bulunabilirsin.

健康テストには年齢に関係なく応募できます。

Çalışan bir adama yaşına göre değil maharetine göre ödeme yapılmalı.

労働者には、その年齢にではなく、その持っている技術に比例して、給料が支払われるべきだ。

O yirmi yaşına girmesine rağmen, o kızlarla sohbet etmek için hala çok çekinden.

彼は20歳になったのに、まだ女の子とおしゃべりすることに臆病だ。

- 25 yaşına gelinceye kadar beş farklı ülkede yaşadı.
- 25'ine geldiğinde beş farklı ülkede yaşamıştı.

二十五歳までに、彼女は異なる五つの国で暮らしてきた。