Translation of "Yirmi" in Japanese

0.018 sec.

Examples of using "Yirmi" in a sentence and their japanese translations:

Yirmi yaşına girdim.

私は20歳になったところです。

Yirmi kelebek yakaladı.

彼は約20匹のチョウをつかまえた。

Laurie yirmi yaşındadır.

ローリーは二十歳だ。

Sınıfımızda yirmi beş erkek ve yirmi kız var.

私たちのクラスには男子25名、女子20名いる。

O yaklaşık yirmi dolardı.

それは20ドルぐらいでした。

Bina yirmi kat yüksekliğinde.

そのビルは20階建てです。

Turnuvaya yirmi takım girdi.

20チームがトーナメントに出場した。

Saat onu yirmi geçiyor.

10時20分過ぎだ。

Günde yirmi mil yürürüm.

1日に20マイル歩く。

Yirmi tane kebap ısmarlayalım!

ケバブを二十個注文しよう!

Muiriel yirmi yaşına girdi.

ムーリエルは20歳になりました。

Günde yirmi mil kapladı.

彼女は1日で20マイル歩いた。

Annem yirmi yaşında evlendi.

- 私の母は20歳のときに結婚した。
- 私の母は20歳のとき結婚した。

Askerler yirmi mil ilerledi.

軍隊は20マイル前進した。

Yirmi yıl zaten geçti.

すでに20年経った。

Burada yirmi aile yaşar.

ここには20家族が住んでいる。

Vadi yirmi mil genişliğinde.

その谷は幅20マイルにわたって広がっていた。

Yirmi yıldır öğretmenlik yapmaktadır.

彼は二十年間先生をしている。

Tom yirmi şınav yaptı.

トムは腕立てを20回した。

Biz yirmi yıldır sürekli görüşüyoruz.

我々は二十年間絶えず連絡を取り合ってきた。

Yangında yirmi kişi can verdi.

火災で20人が亡くなった。

Biletlerin her biri yirmi yen.

チケットは1枚20円です。

Tren yirmi dakika geç kaldı.

その列車は20分の遅れです。

Yirmi dakika içinde tekrar arayacağım.

20分たったらこちらから電話をします。

Yaklaşık yirmi dakika içinde döneceğim.

20分かそこらで戻ります。

Yirmi yıl uzun bir süre.

20年とは長い年月だ。

Yirmi yaşında olsam oy verebilirim.

20歳になっていれば、投票できるのに。

O, en fazla yirmi yaşındadır.

彼女は多く見ても20歳というところだ。

O, yirmi beş yaşındayken evlendi.

- 彼女は25歳のとき結婚した。
- 彼女は25歳で結婚した。

O yirmi yaşındayken onunla evlendi.

彼女は20歳の時に彼と結婚した。

O yirmi olarak kabul edildi.

彼女は20歳といっても通用する。

Onlar evleneli yirmi yıl oldu.

彼らは結婚して二十年になります。

Bu kitabı yirmi yaşında yazdı.

- 彼は二十歳のときにこの本を書いた。
- 彼は20歳の時にこの本を書いた。

Tren yirmi dakika geç kalacak.

電車は20分遅れるでしょう。

Onun çiftliği yirmi mil karedir.

彼の牧場は、20平方マイルに及んでいる。

Orada yirmi civarında insan vardı.

そこには約20人の人がいました。

Beş kere beş yirmi beştir.

五の五倍は二十五。

Ailem yirmi yıldır burada yaşıyor.

私の家族はここに20年間住んでいます。

Sayfa yirmi beşteki haritaya bak.

- 二十五ページの地図を見なさい。
- 25ページの地図を見てください。
- 25ページの地図をご覧ください。

Bir gün yirmi dört saattir.

一日は二十四時間ある。

Partiye yirmi arkadaşı davet ettim.

私は友人を20人パーティーに招いた。

Bir günde yirmi mil yürüdü.

彼女は1日で20マイル歩いた。

O yirmi iki yaşındayken evlendi.

彼は二十二歳で結婚した。

Bu son yirmi yıldır eğilimdi.

これがこの20年間の傾向だった。

Yirmi yaşındayken bir öğretmen oldu.

彼女は20歳のときに先生になりました。

Yirmi yıldır aileye hizmet etti.

彼女はその家で20年間働いた。

Ve yirmi yıla varan cezalar aldılar

中には20年もの拘禁刑を 言い渡された教員もいました

Ancak sadece yirmi milyon öğrenci kayıtlı.

そして2000万人の学生しか 在学していません

Otobüs bilet ücretleri yüzde yirmi yükselmiştir.

バス代が20%値上げになった。

Hatırladığım kadarıyla köyde yirmi kişi kaldı.

- 村には20人しか残っていなかった。
- 私が思い出すだけで村には二十人の人しかいなかった。
- その村にはたった20人しか残っていない。

Babam bu işi yirmi yıldır yapıyor.

父はこの道20年のベテランです。

O yirmi yaşında, bir öğretmen oldu.

彼女は20歳のときに先生になりました。

O yirmi yıldır dış ticaretle uğraşıyor.

彼は外国貿易に従事して20年になる。

Onun raporunun yirmi kopyasını çıkarır mısın?

彼の報告書のコピーを20部とっていただけますか。

- 20 yıldır evliler.
- Yirmi yıldır evliler.

- 二人が結婚してから20年になります。
- 彼らは結婚して二十年になる。

O, her sabah yirmi şınav çeker.

毎朝腕立て伏せを20回やります。

Toplam olarak yirmi yumurtaya ihtiyacımız var.

全部で20個の卵が必要です。

Yirmi iki Haziran 1974'te doğdum.

私は1974年の6月22日に生まれました。

O yirmi yaşında ilk çocuğunu doğurdu.

彼女は二十歳のときに最初の子供を産んだ。

O, bu romanı yirmi yaşında yazdı.

彼は20歳の時にこの小説を書いた。

- Yirmi öğrenciden sadece bir tanesi kitabı okumuş.
- Yirmi öğrenciden sadece bir tanesi kitabı okumuştu.

20人の生徒のうちたった一人しかその本を読んだことがなかった。

- Bir sonraki otobüsü yirmi dakika beklemek zorunda kaldım.
- Bir sonraki otobüsü mecburen yirmi dakika bekledim.
- Bir sonraki otobüs için yirmi dakika beklemem gerekti.

次のバスまで20分待たなければいけなかった。

- Pizzaro ve onun yirmi adamıyla buluşmaya gitti.
- O, Pizzaro ve onun yirmi adamıyla buluşmaya gitti.

彼は彼の部下の20人とピサロに会いに行った。

- Seni son gördüğümden beri yirmi yıl geçmiş.
- Seni en son gördüğümden beri yirmi yıl oldu.

私がこの前あなたにお会いしてから20年になります。

"Bugünden yirmi yıl sonra, yaptığınız şeylerden çok

“ 今から20年後 あなたは やったことより

Gelecek doğum günümde yirmi yaşında olacağımı söyledim.

次の誕生日で20歳になりますと私は言った。

Biz yirmi mil ilerideki dağın zirvesini görebildik.

20マイル先に山の頂上が見えた。

Yirmi mil yürümek için uzun bir mesafe.

20マイルは、歩くのに長い距離だ。

Benimle onu yapamayacağıma yirmi dolara bahse girdi.

彼は僕がそうしないだろうと僕を相手に20ドル賭けた。

O, en fazla sadece yirmi dolar ödeyebilir.

彼はせいぜい20ドルしか払わないだろう。

Onunla yirmi yıldan daha fazla süredir samimiyim.

彼とは20年以上も親しい間柄である。

Seni yirmi dakika içerisinde geri arayabilir miyim?

20分後に電話を掛け直してもいいですか。

O, yirmi yıl önce doğmuş olmayı diledi.

彼女は20年早く生まれていたらよかったのにと思った。

O, yirmi yaşında olduğunu söyledi, gerçek değildi.

- 彼女は二十歳だと言ったが、それは嘘だった。
- 彼女は20才だと言ったが、それは嘘だった。

Okulumuz toplam olarak yirmi dört sınıfa sahiptir.

私たちの学校には、全部で24クラスある。

O, gelecek yıl yirmi yaşında olacağını söyledi.

彼女は次の年で20歳になるといった。

Bu, yirmi yıl içinde en soğuk kıştı.

この冬は20年ぶりの寒さだった。

Bu sözlük yirmi binden fazla sözcük içermez.

この辞書はせいぜい2万語くらいしかのっていない。

Yeni jet, dünyanın çevresini yirmi dört saatte dolaşıyor.

新しいジェット機は24時間で地球を1周する。

Çin, Japonya'dan yaklaşık yirmi beş kat daha büyüktür.

中国は日本の約25倍の広さだ。

Üniversite yirmi yıl önce onun babası tarafından kuruldu.

その大学は20年前に、彼の父によって創設された。

Gelecek ayın sonunda onlar yirmi yıldır evli olacaklar.

来月10日に二人は結婚20周年を迎えます。

Ben yirmi yılı aşkın bir süredir arkadaşımı görmemiştim.

友達に20年も会ってない。

Ben yirmi yaşındayken babam felç geçirerek hastaneye kaldırıldı.

私が20歳になったばかりの頃、父が脳梗塞で入院しました。

Yirmi yıldan daha fazla bir süredir onunla tanışıyoruz.

- 私は彼女とは二十年以上の知り合いである。
- 私は彼女と20年以上の知り合いである。
- 私と彼女とは20年以上の知り合いである。

Lütfen parayı bana yirmi dolarlık banknotlar halinde verin.

全部20ドル札で、お願いします。

Bugün küçük erkek kardeşimin yirmi ikinci yaş günü.

今日は弟の二十二歳の誕生日です。

Japonya'da insanlar yirmi yaşında yasal olarak yetişkin olurlar.

日本では、法的には20歳で成人になる。

Bu oda yirmi dört fite on iki fittir.

この部屋は縦12フィート横24フィートあります。

Yirmi saatten daha az bir sürede yolculuğu tamamladı.

この女性は、その往復を20時間以内で終えた。

Onun yaklaşık yirmi yıldır bir oyuncu olduğu söyleniyor.

彼女は20年ほど前には女優だったと言われている。

Kız kardeşim yirmi bir yaşında bir üniversite öğrencisidir.

妹は21で大学生です。

O, yirmi yaşına kadar beş kez evlenme teklifi aldı.

彼女は20歳になるまでに5回結婚の申し込みを受けた。

Onlar yirmi yıldan sonra tekrar orada buluşmaya karar verdi.

彼らは20年後にそこで会うことになっていた。

O her hafta yirmi kadar çok sayıda kitap okur.

彼は毎週20冊もの本を読む。

Bu oyunu oynamak için yirmi tane zara ihtiyacımız var.

このゲームをするにはさいころが二十個必要だ。

Yirmi yıldan daha fazla bir süredir belediye başkanıyla tanışıyoruz..

私は市長と20年以上の知り合いだ。

Ben ona neredeyse yirmi yıldır ayda bir kez yazdım.

私は彼に20年間月に1度手紙を書いてきました。