Translation of "Ses" in Japanese

0.010 sec.

Examples of using "Ses" in a sentence and their japanese translations:

Ses kesildi.

その音は消えていった。

Ses yapma.

音を立てないでください。

- Bu ses ne?
- Nedir bu ses?

- これ何の音?
- この音何?

Ses ötesi dalgada.

‎超音波だ

Ses gittikçe zayıfladı.

その音はだんだん小さくなっていった。

Sofrada ses yapmamalısın.

食事中はやかましい音を立ててはいけません。

O ses nedir?

あの音は何ですか。

Ses çok yüksek.

- 大きすぎるわ。
- 派手すぎるよ。

O ses neydi?

- あの音は何だったんだろう?
- 今の何の音?
- 今の音何?

Bir ses duyulmadı.

物音一つ聞こえなかった。

Ses kalitesi önemlidir.

音のクオリティが大事だ。

- Bir zürafa nasıl ses yapar?
- Zürafa ne ses çıkarır?

キリンってなんて鳴くんだろう?

Çöpteyken bir ses işittim,

集積場にいた時 こんな声が聞こえました

TT: (Pes ses çıkarıyor)

(トムの低音)

TT: (Tiz ses çıkarıyor)

(トムの高音)

Çorbanızı içerken ses çıkartmayınız.

スープを飲むとき音をたてるな。

Ses seviyesini azaltın, lütfen.

- 音量を下げてください。
- ボリュームを下げてください。
- 音を小さくしてください。

Ses biraz sonra kayboldu.

ほどなくその音は消えていった。

Ses bana annemi hatırlattı.

その声を聞いて私は母を思い出した。

Ses onu uykudan uyandırdı.

その音で彼女は眠りから覚めた。

Tuhaf bir ses duyuyorum.

変な音が聞こえる。

Ani ses kuşları dağıttı.

突然の物音に鳥たちは散り散りに飛び去った。

Telefondaki ses bana yabancıydı.

電話の声は私には聞き覚えのないものだった。

Garip bir ses duydum.

妙な音が聞こえた。

Ani ses onu korkuttu.

突然の物音に彼女はおびえた。

Ses çok hızlı yayılıyor.

音はとても早く伝わる。

Ses yavaş yavaş kesildi.

音は静まり次第に消えて行った。

Çorba içerken ses çıkarma.

スープを飲む際に音を立ててはいけません。

Çorba yerken ses yapma.

スープを飲むとき音をたててはいけない。

Bu ses de neydi?

今の音何?

Bu ses de ne? Yarasalar!

何の音だ? コウモリだ

Ağızlık kısmı ses tellerine benzer

マウスピースが声帯ヒダにあたり

ses tellerine hiçbir zarar vermemiş.

喉への損傷が全くないということ

Gürültü, istenmeyen ses olarak tanımlanır

騒音は「求められていない音」と定義され

Adeta ses ile flört ediyor.

音との戯れです

Biraz mekanik ses verdiğini biliyorsun.

少し機械的な演奏になったわね

Hava ses için bir gereçtir.

空気は音の媒体だ。

Herhangi bir ses duyuyor musunuz?

- 何か音が聞こえるかね?
- 何か聞こえる?

Kuşlar ses nedeniyle uçup gittiler.

その音で鳥は飛び去った。

Geçen hafta ses sınavına katıldı.

彼女は先週オーディションを受けた。

Aniden garip bir ses duydu.

突然、彼は奇妙な音を耳にした。

Sokaktan gelen ses çalışmamızı etkiledi.

通りの騒音で仕事に影響が出た。

Dinledim ama bir ses duyamadım.

- 私は耳を傾けたが、何の音も聞こえなかった。
- 耳を澄ませてみたが、何も聞こえなかった。

Ben sıradışı bir ses duydum.

僕は異常な物音を聞いた。

Onlar arkalarında bir ses duydular.

彼らの後ろで音がしました。

Bir koyun nasıl ses çıkarır?

羊は何て鳴くの?

Fransızca ses kılavuzları var mı?

フランス語のオーディオガイドはありますか?

Tom tuhaf bir ses duydu.

- トムは変な音を聞いた。
- トムは奇妙な音を耳にした。

Motor garip bir ses çıkarıyor.

エンジンから変な音が聞こえます。

Sessiz olun, lütfen! Ses yapmayın.

お願いだから静かにして! 音を立てないで。

Ses çıkarmamasından reddettiği anlamını çıkardım.

私は彼女の沈黙は拒絶と解釈した。

MB: Ses aralığı son derece geniş,

(マシュー)ご覧のとおり トムの声域があまりにも広く

Çağrısının sonuna fazladan bir ses ekliyor.

‎最後の音を震わせてみた

Boş fıçılar en çok ses çıkarırlar.

- 頭の空っぽな者ほど良くしゃべる。
- 空の容器は一番音を立てる。

Müzik öfkeye ses, eğlenceye şekil verir.

音楽は怒りに音を、喜びに形を与える。

Ses gittikçe zayıfladı, artık duyulmayıncaya kadar.

音は次第に小さくなり、ついには聞こえなくなった。

Ses sonunda kayboluncaya kadar gittikçe zayıfladı.

音は次第に弱くなり、そしてとうとう聞こえなくなった。

Ses çok hızlı şekilde hareket eder.

音はとても早く伝わる。

Blackie yemek yerken çok ses çıkarıyor.

ブラッキーは食べる時たいへん音をたてます。

Piyano akortsuzdu; çok kötü ses veriyordu.

ピアノは調子が狂っていて、ひどい音色だった。

Dinamit bir patlama ile ses çıkardı.

ダイナマイトがドカンと爆発した。

Odadan gelen yüksek bir ses vardı.

部屋から大きな音が聞こえていた。

Çocuklarla nazik bir ses tonuyla konuştu.

彼女は子供たちに優しい声で話しかけた。

Çamaşır makinesi tuhaf bir ses çıkartıyor.

洗濯機から変な音がしてるよ。

Garajdan gelen garip bir ses duydum.

ガレージから変な音が聞こえた。

Duyulan tek ses saatin tik takıydı.

聞こえる音は時計のカチカチという音だけだった。

Kapının arkasından tuhaf bir ses duyuldu.

ドアの影から変な音が聞こえた。

Işık ve ses dalgalar halinde iletilir.

光や音は波の形で伝わる。

Onu ses hızından üç kat hızlı koşan

音速の3倍の速さで走る マンガのスーパーヒーローの速さと

Ama bu sefer, yeni bir ses duydum.

ところが今回は 違う声が聞こえてきました

Bu binanın içi aslında ses tarafından tasarlandı.

この建物の内部は 音が作りあげます わかるはずです

Ses tonu öfke ve ince alayı gösterebilir.

声の調子は怒りや皮肉を示すことがある。

Yukarıdaki odada gelen garip bir ses duydum.

上の部屋から変な物音が聞こえてきた。

Avcı her ses ve hareket için tetikteydi.

狩猟者はあらゆる動きに気をくばっていた。

Ayda havasız rüzgar ya da ses olmayabilir.

- 空気がないので月の上では風も音もないはずだ。
- 大気のないが故に、月には風も音も存在し得ない。

- O, ses tarafından sinirlendirildi.
- Sesten rahatsız olmuştu.

彼はその音にいらいらしている。

Garip bir ses duydu ve yataktan fırladı.

彼は、奇妙な音を聞いてベッドから飛びおきた。

"Yardım edin!" diyen bir ses duydum. Güldüm.

- 「助けて」といふ声が聞えるのです。私は笑つてゐました。
- 「助けて」という声が聞えるのです。私は笑っていました。

Benim çalar saatim çok gürültülü ses çıkarıyor.

私の目覚まし時計の音、うるさすぎるんだよね。

Garip bir ses duyduğumda uçak havalanmak üzereydi.

飛行機が離陸しようとしたとき、異常な音を聞いた。

O, garip bir ses işitince yataktan fırladı.

変な音が聞こえたので、彼はベッドから飛び出した。

Gürültü ve ses arasındaki farkı kim çevirebilir?

noise と sound の違いを誰が翻訳できるというんだ。

MB: Ses tellerinin tizden pese doğru değişimine bakın.

(マシュー)次は 高音から低音への 声帯の動きを見てください

Bu minik erkeğin etkili bir ses bulması lazım.

‎負けていられない

Ses rahatsız edici ama insan vücudu için zararsızdı.

その音はいらいらさせるけれど人体には無害です。

O, eşsiz ses tonunu kullanarak bir konuşma yaptı.

彼は独特の節回しで演説した。

Benim stereo setimin ses kalitesi seninkinden daha kötü.

私のステレオはあなたのより音質が悪い。

Kendi ana dilinde doğal ses çıkarmak ve ana dilin olmayan bir dilde doğal olmayan ses çıkarmak çok kolaydır.

自分の母語で自然な表現をするのはたやすいが、母語以外の言語ではとかく不自然な表現になりやすい。

Rüzgâr yüzünden ses duyamadığından sıra dışı gece görüşüne sarılmalı.

‎風で声が聞こえないため ‎夜目に頼るしかない

Fransız Devrimi'ne verdiği ses desteği onu derin bir belaya

フランス革命への彼の声の支持は彼を深刻な

Televizyondan gelen en küçük bir ses bile konsantrasyonumu bozuyor.

テレビからの小さい音でさえ、私の集中力を妨げる。

Ayda hiç hava olmadığı için, hiç ses de yok.

- 月には空気がないから音がまったくない。
- 月には空気がないので、音もまったくしない。

Ve sizi sadece ses telleri titreşen bir gövde olarak bırakırsak

胴体だけ残して 声帯ヒダのみを振動させたら

Ve aslında, ikisinin de fiziksel bir ögesi vardır, yani ses

音という物理的な部分と

Bu düşük frekanslı ses ağaç örtüsünden sekip duvarların oluşturduğu seti aşıyor.

‎ゾウたちが使う低周波音は ‎木々を越えて遠くに届く

- Lütfen çok fazla gürültü yapma.
- Lütfen bu kadar fazla ses yapma!

そんなに音を立てないで下さい。

Onun bir baş ağrısı olduğunda, en ufak ses onu rahatsız eder.

頭が痛い時は、ちょっとした音でも彼女をいらいらさせる。

Eski bir havuz var. Kurbağa içine atlar ve sudan ses çıkar.

古池やかわずとびこむ水の音