Translation of "Samimi" in Japanese

0.007 sec.

Examples of using "Samimi" in a sentence and their japanese translations:

Sen samimi misin?

あなたって人懐っこいほう?

Onun samimi görüşünü dinle.

彼の率直な意見に耳を傾けなさい。

Herkes ona karşı samimi.

みんな彼女に親切です。

Tom samimi bir kişi.

トムは親しみやすい人だ。

Onun samimi olduğunu sanmıyorum.

彼が誠実だとは思わない。

O, çok samimi insandır.

彼はとても誠実な人だ。

Samimi fikrini duymak istiyorum.

あなたの率直な意見が聞きたいのです。

Biz oldukça samimi olarak konuştuk.

虚心坦懐に話し合った。

Biz samimi olmanın önemini vurgularız.

われわれは、誠実であるということの重要性を強調する。

O çok samimi bir kişi.

彼はとてもまじめな人です。

Samimi görüşünüzü duymama izin verin.

率直な意見を聞きたい。

Tom çok samimi bir kişi.

トムはとても誠実な人だ。

Tom Mary kadar samimi değil.

- トムはメアリーほど人懐っこくないよ。
- トムはメアリーほど親切じゃないわ。

Benim samimi bir sınıfım var.

私のクラスの生徒はみんな仲良しです。

O, ona karşı çok samimi.

彼は彼女にとても好意的だ。

O bütün sınıf arkadaşlarıyla samimi.

彼はクラスのみんなと仲がよい。

Büroda samimi bir atmosfer var.

オフィスにはなごやかな雰囲気がある。

Onun samimi olduğundan şüphem yok.

私は彼が誠実であることを疑わない。

Tom, Mary'nin samimi olmadığını hissetti.

メアリさんは素直じゃないとトムさんが思いました。

Görüşmelerde dürüst ve samimi olmak zorundasın.

面接では、虚心坦懐に話すことが必要だ。

O, samimi olarak suçunu itiraf etti.

彼女は率直に罪を認めた。

Çok az sayıda samimi arkadaşı var.

彼女には親友がほとんどいない。

Lütfen benim samimi özürlerimi kabul edin.

- 私の心からのお詫びをどうかお聞き下さい。
- 私の心からの謝罪をどうか受け入れてください。

Personel toplantıda samimi bir görüş alışverişinde bulunmuştur.

社員たちは会議で率直な意見を交わした。

Şey, samimi olmak gerekirse, bundan hiç hoşlanmıyorum.

そうですね、正直に言うと全然気に入りません。

Onlar Tom'un samimi bir kişi olduğunu söylüyorlar.

トムさんは人懐っこい人だそうだ。

Tom çok samimi ve içi dışı bir.

トムはとても気さくで社交的だ。

O samimi ve konuşması kolay bir kişi.

彼はざっくばらんな人柄なので話しやすい。

O yerliler ile samimi bir ilişki kurdu.

彼は原住民との友好関係を確立した。

O beni sevmese bile ona karşı samimi olacağım.

たとえ彼が私を嫌いでも彼と仲良くしよう。

Polis, çocuklarla elinden geldiğince samimi bir şekilde konuştu.

その警官は、子どもたちにできるだけやさしく話した。

Sen samimi olmalısın, onlar sana bir arkadaş gibi davranırlar.

ざっくばらんにすべきです。そうすれば彼らは君を仲間として扱うだろう。

Çocuklarım erken kalkmak için acınacak halde samimi çabalar gösterirler.

うちの子供達は早く起きるようにと涙ぐましい努力をしている。