Translation of "Fikrini" in Japanese

0.018 sec.

Examples of using "Fikrini" in a sentence and their japanese translations:

- Senin fikrini ne değiştirdi?
- Fikrini değiştiren ne?

- なんで考えを変えたの?
- どうして考えを改めたのですか。

- Çocuk fikrini değiştirmedi.
- Erkek çocuğu fikrini değiştirmedi.

少年は考えを曲げなかった。

Lütfen fikrini toparla.

君の考えを要約して下さい。

O, fikrini değiştirebilir.

もしかしたら彼は気が変わるかもしれない。

O, fikrini değiştirmez.

彼女はどうしても決心を変えようとはしなかった。

Fikrini gözden geçirdi.

彼は自説を修正した。

Neden fikrini değiştirdin?

- 何で気が変わったの?
- どうして気が変わったの?

Fikrini değiştirebileceğimi düşündüm.

あなたの考えを変えることができると思っていました。

Fikrini değiştirebileceğini düşündüm.

あなたの気が変わるかもしれないと思っていました。

Fikrini değiştirmeni istemiyorum.

考えを変えろって言ってるわけじゃないんだよ。

Sonunda fikrini değiştirdi.

時が経つうちに彼は心変わりした。

Onun fikrini değiştirdi.

- 彼は決心を変えた。
- 彼は気が変わった。

- Fikrini değiştirirsen, bize bildir.
- Fikrini değiştirirsen haberimiz olsun.

- 万一気が変わったら、知らせて下さい。
- 万が一気が変わったら、知らせて下さい。

Herkes senin fikrini destekliyor.

人々は皆、あなたの考えに賛成だ。

Fikrini diğerlerine zorla benimsetmemelisin.

自分の意見を他人に押し付けてはいけない。

Fikrini benimsemeye karar verdik.

君の考えを採用することにした。

Ona fikrini ne değiştirtti?

- なんで彼は考えを変えたのか。
- なぜ彼は気が変わったのか。

Fikrini çok sık değiştirme.

- そんなにコロコロ、言う事を変えないでくれよ。
- そんなしょっちゅう考えを変えないでよ。

Ben senin fikrini paylaşıyorum.

君と同じ考えをする。

Fikrini değiştirirsen bana bildir.

- 万一気が変わったら、知らせて下さい。
- 万が一気が変わったら、知らせて下さい。
- もし気がかわったら、知らせてください。

Fikrini beğendim ve benimsedim.

君の考えが気に入って、採用した。

O, onun fikrini benimsedi.

彼は彼女の意見を採用した。

Kendi fikrini ifade edemedi.

彼女は自分の意見を述べることができなかった。

Söylediklerinin ana fikrini anladım.

彼が言っていることの要点はわかった。

Dünya hükümeti fikrini destekledi.

彼は世界政府という考えの普及に努めた。

Eğer istiyorsan, fikrini değiştir.

意見を変えるのならお好きにどうぞ。

O, zamanla fikrini değiştirdi.

時が経つうちに彼は心変わりした。

Samimi fikrini duymak istiyorum.

あなたの率直な意見が聞きたいのです。

Fikrini açıkça ifade et.

君の考えをはっきり言いなさい。

Onun fikrini savunmaya cesaret ettim.

あえて彼の意見を支持した。

Fikrini değiştirmene sebep olan neydi?

- 君の心を変えさせたのは何でしたか。
- 君が心を変えたのは何故ですか。

Fikrini uygulamaya koyabileceğini düşünüyor musun?

君の案を実行に移せると思っているのか。

Çözemediğim şey fikrini neden değiştirdiğin.

- 君が決心を変えた理由が私には、分からない。
- あなたが決心を変えた理由が私にはわからない。

Herkes onun fikrini kabul etti.

みんなが彼の案に賛成した。

Babanın fikrini değiştireceğine düşünüyor musun?

父さんは考えを変えると思うかい。

O her zaman fikrini değiştiriyor.

彼は言うことがくるくる変わる。

Tom senin fikrini öğrenmek istiyor.

トムは君の意見を知りたい。

O, resimler vasıtasıyla fikrini açıkladı.

彼女は自分の考えを絵によって説明した。

Tavsiyeme rağmen o, fikrini değiştirmeyecek.

私の忠告にもかかわらず彼は決心を変えようとしない。

O, onun fikrini ödünç aldı.

彼女は彼のアイディアを借りた。

Bende Tom'un fikrini duymak istiyorum.

トムの意見も聞きたいな。

Bir çocuktan hoşlandığımda Okuloma'nın fikrini alırdım.

好きな男の子がいると オクロマに相談しました

O yalnızca son zamanlarda fikrini değiştirdi.

つい最近になって初めて彼女は考えを変えた。

O, fikrini ifade etmede geri kalmış.

彼女は自分の意見をなかなか言おうとしない。

Onun fikrini değiştirmeye çalıştım ama yapamadım.

彼女の決心をかえようとしたが無理だった。

O, fikrini değiştirmek için ikna edildi

彼は決心を変えるよう、説得された。

O, yurtdışına gitme hakkındaki fikrini değiştirdi.

彼は外国に行くことについて考えを変えた。

Mary her zaman fikrini vermek zorundadır.

メアリーはいつも自分の意見を言わなければいけないんだ。

Onun fikrini dolaylı olarak araştırmaya başladım.

遠まわしに彼の意見を探った。

Fikrini değiştirmesi için onu ikna ettik.

私達は彼が決心を変えるように説得した。

Onun söylediklerinin ana fikrini bile anlayamadım.

私は彼の話の要点が分からなかった。

Tom, ben de fikrini duymak istiyorum.

トムの意見も聞きたいな。

Hiçbir para miktarı onun fikrini değiştirmeyecek.

いくら金を積んでも彼の気持ちは変わらないでしょう。

Onun fikrini neyin değiştirdiğini merak ediyorum.

どうして彼は考えを変えたのかしら?

- Tom fikrini değiştirmeyecek.
- Tom görüşünü değiştirmeyecek.

- トムは、自分の意見を曲げません。
- トムは、自説に固執している。
- トムは、自分の意見を変えない。

Okyanusa kireç koyma fikrini biraz açabilir misin?

石灰を海に投入するという アイデアについて教えてください

Onun fikrini değiştirmesi için uğraştık fakat değiştiremedik.

- 彼の気持ちを変えさせようとしたけれど、むだだった。
- 私たちは彼の考えを変えさせようとしたが、できなかった。

Fikrini değiştirmesi için onu ikna etmek zordu.

彼に決心を変えるように説得するのは難しかった。

Onun fikrini duymak için onunla buluşmanı istiyorum.

彼の意見を聞くため君が彼に会ってもらいたい。

Tom Mary'yi fikrini değiştirmesi için ikna etti.

トムはメアリーを説得して考えを改めさせた。

Tom sonunda Mary'nin gerek fikrini ondan almayı başardı.

トムはついにメアリーから本音をなんとか聞きだすことができた。

- Niçin onun fikrini sormuyoruz?
- Onun tavsiyesini alsak ya.

- 彼に助言を求めてはいかがですか。
- 彼のアドバイスを聞いてみましょうよ。
- 彼に相談してみませんか。
- 彼に助言を求めてはどうでしょうか。

O fikrini tekrar değiştirdi, bu durum hepimizi kızdırdı.

彼女はまた決心を覆し、そのことは私たちみんなを怒らせた。

Bay Johnson aniden fikrini değiştirdi ve sözleşmeyi imzaladı.

ジョンソン氏は突然考えを変え、契約書に署名した。

Dev çarpışma fikrini tamamen reddetmek isteyen bilim insanları vardı.

巨大衝突という発想そのものを 受け容れない科学者も多くいました

Ve bu, tekrardan, aza indirgeme ve yeniden kullanma fikrini

ここでも 削減と再利用をしながら

O hava yoluyla yurt dışına gitme hakkındaki fikrini değiştirdi.

彼は空路で外国に行くことについて考えを変えた。

Hiçbir şey onun fikrini değiştirmek için onu ikna edemez.

彼に決心を変える気にさせる事はできなかった。

Yarın akşam onunla akşam yemeği yiyeceğim, böylece o zaman onun fikrini öğreneceğim.

明日の晩、彼と夕食を一緒にすることになっているんで、そのときそれとなく打診してみるよ。

Keşke onun hakkında fikrini söylemese ve sadece onun ne demek istediğini söylese.

彼女に望むのは、歯に衣着せないで本音を言って欲しいということだ。

O, şu ana kadar nerede yeni bir şube açma fikrini ileri sürdü?

支店を出すなどという考えを彼はどこで思い付いたのだろうか。

Ayrıca, listelenen konulardan herhangi biri üzerinde fikrini sunmak istersen lütfen benimle irtibat kurar mısın?

項目リストの中に、あなたがご意見を述べたものがありましたら、それもご連絡下さいますか。