Translation of "Yatağa" in Japanese

0.008 sec.

Examples of using "Yatağa" in a sentence and their japanese translations:

- Çocukları yatağa gönder.
- Çocukları yatağa yolla.

子供達を寝かせなさい。

O, yatağa uzandı.

彼はベッドに横になった。

Çocuk yatağa düştü.

子供がベッドから落ちた。

Şimdi yatağa dönmelisin.

今はベッドに戻ってもう一度眠ってくださいな。

Doktor beni yatağa yatırdı.

- 先生は横になっているように言われた。
- 医者は私に横になっているように言った。

Betty kendini yatağa attı.

ベティはベッドに横になった。

O, bebeğini yatağa yatırdı.

- 彼女は赤ん坊をベッドに寝かせた。
- 彼女は赤ちゃんをベッドに横たえた。

Hemen yatağa gitmeye çalışmadı.

彼はすぐに寝ようとはしませんでした。

O, şimdi yatağa mahkûm.

- 彼は床に伏せっている。
- 彼は今、寝たきりの状態だ。
- 彼は寝込んでいる。

O, çocukları yatağa koydu.

彼女は子供を寝かしつけた。

Ben yatağa gidebilir miyim?

寝てもいいですか。

Çocukları yatağa koyabilir misin?

- 子供を寝かせてもらえますか。
- 子供を寝かせてくれますか。
- 子供を寝かしつけてもらえますか。

Yatağa yatmanın zamanı geldi.

あなたはもう寝る時間でしょ。

Yorgunsan şimdiden yatağa git.

疲れてるならもう寝なよ。

- Uyu.
- Yat.
- Yatağa git.

もう寝なさい。

Judy çocuklarını yatağa gönderdi.

ジュディーは子供たちを寝室へ行かせた。

Anne bebeğini yatağa yatırdı.

母親は赤ん坊をベッドに横にした。

Tom doğruca yatağa gitti.

トムはまっすぐベッドに向かった。

Sadece uykunuz geldiğinde yatağa dönün,

眠いときにだけ 寝室に行くようにしましょう

Anne bebeğini usulca yatağa koydu.

- その母親は赤ちゃんをそっとベッドに横たえた。
- 母親は赤ちゃんをベッドにそっと寝かせた。

İkizler kızamıktan dolayı yatağa düştü.

その双子ははしかにかかっていた。

Lütfen bebeği yatağa koyar mısın?

すみませんが赤ん坊をねかせてくださいませんか。

Ben on birde yatağa giderim.

- 11時に寝る。
- 11時には寝ます。

Gözleri açık şekilde yatağa uzandı.

彼女は目を開けたままベッドに横になっていた。

O, henüz yatağa gitmiş olamaz.

彼女が寝てしまったはずがない。

- Yatmaya gidiyorum.
- Ben yatağa gidiyorum.

寝るぞ!

Odaya gitti ve yatağa yattı.

彼女は部屋に入ってベッドに横になった。

Birazdan yatağa gitsem iyi olur.

そろそろ寝ないと。

Çocuğu yatağa koyarken sıkıntı çektim.

子供がなかなか寝つかないので大変だった。

Bu, çocukların yatağa gittiği zaman.

- もう子供達は寝てもよい時間だ。
- 子どもはもう寝る時間でしょ。

Genellikle saat onda yatağa giderim.

大抵10時には寝るよ。

Ben yaklaşık onda yatağa giderim.

- 私は10時頃就寝します。
- 大体10時には寝ます。

Tom pijamalarını giyip yatağa uzandı.

トムはパジャマを着てベッドに潜り込んだ。

Yatağa gitme zamanınız gelmedi mi?

- いい加減に寝たら。
- そろそろ寝る時間じゃないの?

Yatağa gider gitmez uykuya daldı.

彼は床につくや否や、眠ってしまった。

Biz yatağa gittiğimizde, "iyi geceler" diyoruz.

- わたしたちは寝るとき「おやすみなさい」といいます。
- 寝付くの時に「お休みなさい」をいう。

O bana erkenden yatağa gitmeyi öğretti.

彼は私に早く寝るように命じた。

Çocuklar televizyon izlemeden erkenden yatağa gitmelidir.

子供はテレビなんか見ないで早く寝なければならない。

Yorgunsun, değil mi? Neden yatağa gitmiyorsun?

疲れてるんでしょ? 早く寝たら?

Eve geldim, ayakkabılarımı çıkartıp, yatağa gittim.

私は家に帰りました。靴を脱いで就寝しました。

Yatağa gitmeden önce ışığı söndürmeyi unutma.

寝る前にかならず明かりを消しなさい。

Solgun görünüyorsun. Derhal yatağa uzansan iyi olur.

- 君は顔色が悪いからすぐ寝たほうがいい。
- 顔色が悪いよ。すぐにベッドに横になった方がいい。

Hasta ve yorgun, o, yatağa erken gitti.

気分が悪く、疲れていたので、彼女は早めに就寝した。

- O, hastalıktan yatağa düştü.
- O, yatakta hastadır.

彼はあいかわらず病気で寝ている。

Lütfen yatağa gitmeden önce ışığı kapatmayı unutmayın.

- 寝る前に忘れずに明かりを消して下さい。
- 寝る前に電気を消すのを忘れないでくださいね。

Jim eve varır varmaz, o, sürünerek yatağa gitti.

ジムは家に着くとすぐにベッドにもぐり込んだ。

Ben her şeyi önceden hazırlandıktan sonra yatağa gittim.

私はあらゆることを前もって用意して床に就いた。

- Yatağa gitme zamanı.
- Yatma zamanı.
- Yatma vakti geldi.

- 寝る時間ですよ。
- もう寝る時刻ですよ。
- もう寝る時間だぞ。
- もう寝るときだ。
- もう寝なければなりません。

Kimse farketmeden eve gizlice girdi ve hemen yatağa girdi.

彼はそっと家に入り、誰にも気づかれないですぐ床についた。

- Uyumadan önce dua ederdi.
- Yatağa gitmeden önce dua ederdi.

彼女は寝る前に祈ったものだ。

Bob'ın saat 10:00 'da yatağa gitme alışkanlığı vardır.

ボブは十時に寝るのが習慣だ。

- Alice saat onda yatağa gitti.
- Alice saat onda yatmaya gitti.

アリスは10時に寝ました。

- Yatmadan kapıyı kilitlediğinden emin ol.
- Yatmadan önce kapıyı kilitlediğinden emin ol.
- Yatağa gitmeden önce kapıyı kilitlediğinden emin ol.

寝る前には必ず戸締まりをしてくださいよ。