Translation of "Koyu" in Japanese

0.006 sec.

Examples of using "Koyu" in a sentence and their japanese translations:

Çorba koyu.

このスープはポテポテしてますね。

- Koyu gözleri severim.
- Koyu gözlerini seviyorum.

私は彼女の黒っぽい目が好きだ。

Kahvemi koyu alacağım.

私はコーヒーをブラックで飲みましょう。

O koyu tenlidir.

彼女は色が黒い。

Onun koyu renk gözleri ve koyu renk saçları var.

彼は黒目の黒髪です。

Neden kahveyi koyu seviyorsun?

- なぜコーヒーは濃いのがいいのか。
- 何で濃いコーヒーが好きなの?

Koyu kahverengi saçları vardı.

彼はこげ茶色の髪をしていた。

O, koyu makyaj yapar.

彼女は毒々しい化粧をしている。

Onun koyu makyajı iğrençtir.

彼女の厚化粧が嫌らしい。

Japonların koyu gözleri vardır.

日本人は目が黒い。

Ben kahvemi koyu severim.

- 私はコーヒーは濃いのが好きだ。
- コーヒーは濃いのが好きだ。

Babam koyu kahveyi sever.

父は濃いコーヒーが好きです。

Koyu kırmızıyı daha çok severim.

- 私は濃い赤色の方が好きだ。
- 私は濃い赤色のほうが好きだ。

Mary'nin güzel koyu saçı vardır.

- メアリーは艶やかな黒髪をしている。
- メアリーは綺麗なダークヘアだ。

Kahvemi koyu ve sert severim.

深煎りの濃いコーヒーが好きなんだ。

O koyu kahverengi ayakkabılar giyiyordu.

彼女は濃い茶色の靴を履いていた。

Piyano, güzel, koyu kahverengi ahşaptan yapılmıştır.

そのピアノは美しい、濃い褐色の木で作られていました。

Ben, kahvesini koyu sevip sevmediğini bilmiyorum.

彼女がブラックコーヒーが好きかどうか、わかりません。

O her zaman kahvesini koyu içer.

彼はいつもコーヒーを濃くして飲む。

Neredeyse tüm Japonlar koyu saça sahiptir.

ほとんどすべての日本人が髪が黒い。

Onun koyu mavi gözleri oldukça etkileyiciydi.

彼女の濃いブルーの瞳がとても印象的だった。

Çok koyu bir yeşil çay içti.

彼は濃い緑茶を飲みすぎた。

O koyu renkli bir kazak giymişti.

彼は黒っぽいセーターを着ていた。

O koyu mavi bir eşarp taktı.

彼女は濃い青のスカーフをしていた。

Bu kahve benim için çok koyu.

このコーヒー、私には濃すぎるよ。

Bir fincan koyu kahve olmadan uyanmak zordur.

強いコーヒー一杯がなければなかなか目が覚めない。

Kahveni nasıl seversin? Koyu ve siyah mı?

コーヒーはどんなふうにしましょうか。濃いブラックがいいですか。

Kahve çok koyu olmuşsa biraz daha su ekle.

もしコーヒーが濃すぎれば、いくらかお湯を足して下さい。

New York City polisleri koyu mavi üniforma giyer.

ニューヨーク市の警官は濃紺の制服を着ている。

Gözlerini güneşten korumak için koyu renk gözlük taktı.

彼女は日光から目を守るためにサングラスをかけていた。

200 gram koyu kavrulmuş Tanzanya çekirdek kahve lütfen.

深煎りタンザニア、豆のままで200グラムお願いします。

Biraz koyu kahve içtiğinden dolayı o, bütün gece boyunca uyuyamadı.

濃いコーヒーを飲んだので彼女は一晩中寝れなかった。

Ben koyu inançlı bir adamım ve ölümden sonraki yaşama inanıyorum.

私は信心深い男で、死後の生命の存在を信じています。

- Koyu bulutlar yağmura işaret eder.
- Kara bulutlar yağmurun belirtisidir.
- Kara bulutlar yağmur habercisidir.

暗い雲は雨の前兆だ。

- Bu çay çok demli. Biraz su ekle.
- Bu çay çok koyu olmuş. Biraz su ekle.

お茶が濃すぎるので水を少し加えて下さい。

E vitamini bakımından zengin gıdalar koyu yeşil yapraklı sebzeler, fasulye, sert kabuklu yemişler ve tam taneli hububatları içermektedir.

ビタミンEを豊富に含む食物には、濃い緑色をした菜っ葉類・豆類・ナッツ類・全粒穀類がある。

- O hevesli bir Stephen King hayranıdır.
- O güçlü bir Stephen King hayranıdır.
- O sıkı bir Stephen King hayranı.
- O koyu bir Stephen King hayranı.

彼はスティーヴン・キングの熱心な愛読者です。