Translation of "Kahveyi" in Japanese

0.009 sec.

Examples of using "Kahveyi" in a sentence and their japanese translations:

- O kahveyi sever.
- Kahveyi seviyor.

彼女はコーヒーが大好きです。

Kahveyi severim.

コーヒーが好きです。

Kahveyi seviyorum.

コーヒーが好きです。

- Sıcak kahveyi severim.
- Ben sıcak kahveyi severim.

コーヒーは熱いのが好きだ。

Kahveyi çok severim.

私はコーヒーが大好きです。

Kahveyi sevdiğini biliyorum.

- コーヒーが好きなのは知ってるよ。
- あなたがコーヒーを好きだってことぐらい、知ってますよ。

Kahveyi sıcak severim.

コーヒーは熱いのが好きだ。

Maalesef kahveyi tükettim.

- 残念だけどコーヒーがなくなりました。
- コーヒーが足りません。
- 申し訳ありませんが、コーヒーを切らしてしまいました。

Ilık kahveyi sevmem.

ぬるいコーヒーは、好きじゃないんだ。

Neden kahveyi koyu seviyorsun?

- なぜコーヒーは濃いのがいいのか。
- 何で濃いコーヒーが好きなの?

Kahvaltıdan sonra kahveyi umursamam.

朝食のあとにコーヒーを飲みたくない。

Tom biraz kahveyi severdi.

トムさんはコーヒーを飲みたいんです。

Tom kahveyi şekersiz sever.

トムは砂糖抜きのコーヒーが好きです。

Ben kahveyi çok umursamam.

コーヒーはあまり好きではない。

Babam koyu kahveyi sever.

父は濃いコーヒーが好きです。

Kahveyi şekersiz içmeyi sever.

彼は砂糖なしでコーヒーを飲むのが好きである。

Genel olarak, Amerikalılar kahveyi severler.

- 一般的に言えば、アメリカ人はコーヒーが好きだ。
- なべて言うと、アメリカ人はコーヒーを好む。

Kahveyi şekersiz içmeye alışkın değilim.

私は砂糖を入れずにコーヒーを飲むのに慣れていません。

Tom kahveyi genellikle şekersiz içer.

トムは、いつも砂糖抜きでコーヒーを飲む。

Ben kahveyi çaya tercih ederim.

- 私は紅茶よりコーヒーが好き。
- 私はお茶よりコーヒーを好む。
- 紅茶よりコーヒーの方が好きだ。
- お茶よりコーヒーが好きです。

O, yavaşça sıcak kahveyi yudumladı.

彼は熱いコーヒーをゆっくりすすった。

- Ben kahve içtim.
- Kahveyi içtim.

- コーヒーを飲んだよ。
- コーヒーを飲みました。
- コーヒー飲んだよ。

Kahveyi çaydan daha çok seviyorum.

- 紅茶よりコーヒーがいいな。
- お茶よりもコーヒーの方が好きなんだ。

Ben kahveyi daha çok severim.

コーヒーの方が好きです。

Tom kahveyi Maria'nın önüne koydu.

トムはコーヒーをマリアの前に置いた。

- Kahveyi siyah çaydan daha çok severim.
- Ben kahveyi siyah çaydan daha fazla severim.

紅茶よりコーヒーがいいな。

Ne çayı ne de kahveyi severim.

私は紅茶もコーヒーも好きではない。

- O, kahveyi sevmez.
- O, kahve sevmez.

彼はコーヒーが好きではない。

- Kahve tercih ederim.
- Kahveyi tercih ederim.

- コーヒーの方が好きです。
- コーヒーの方が好き。

O gençken, kahveyi Japon çayına tercih ederdi.

彼女は若い頃は日本茶よりもコーヒーが好きだった。

- Kahveyi sevdiğini biliyorum.
- Senin kahveden hoşlandığını biliyorum.

- コーヒーが好きなのは知ってるよ。
- あなたがコーヒーを好きだってことぐらい、知ってますよ。

Buzlu kahveyi sevmem, ve o da sevmez.

私は、アイスコーヒーが好きではないし、彼女もそうだ。

O hazır kahveyi karıştırdı ve sütün içine döktü.

彼女はインスタントコーヒーをかき回しミルクを注いだ。

- O, şekersiz kahveyi sever.
- O, şekersiz kahveden hoşlanır.

- 彼は砂糖を入れないコーヒーが好きだ。
- 彼は砂糖なしのコーヒーが好みだ。
- 彼はブラックコーヒーが好きだ。

İyi kahveyi kötü kahveden ayırt etmek için dilini eğitmelisin.

よいコーヒーと悪いのとの区別がつくように舌を訓練しなければいけません。

Kahveyi yudum yudum içmek zorunda kaldım, çünkü çok sıcaktı.

コーヒーが熱すぎて少しずつ飲むほかなかった。

Lütfen bu kahveyi deneyin. Ben onun gerçekten lezzetli olduğunu düşünüyorum.

そのコーヒーを飲んでみてください。とってもおいしいと思いますよ。

- Kahveni nasıl istersin?
- Kahveni nasıl içmeyi seviyorsun?
- Kahveyi nasıl içersin?

コーヒーはどのようにいたしますか。

Lütfen o kahveyi içmeyi deneyin. Ben onun çok iyi tadı olduğunu düşünüyorum.

そのコーヒーを飲んでみてください。とってもおいしいと思いますよ。

- Bazı insanlar kahveyi sever, diğerleri ise çayı tercih eder.
- Bazı insanlar kahve severken diğerleri çayı tercih eder.

コーヒーが好きな人もいれば、紅茶が好きな人もいる。