Translation of "Kısmen" in Japanese

0.004 sec.

Examples of using "Kısmen" in a sentence and their japanese translations:

Kısmen adalet yüzünden

その一因は惰性にあり

Seni kısmen izleyebilirim.

少しは君のゆうことがわかります。

Bundan kısmen sorumlusunuz.

君にも責任がある。

Sana kısmen katılıyorum.

一部君の意見に賛成する。

Yani, kısmen onu buldu.

ある意味 見つけたということですが

Kısmen sizinle aynı fikirdeyim.

一部君の意見に賛成する。

O kısmen ahşaptan yapılmıştır.

それは一部木でできている。

Duvar kısmen sarmaşıkla kaplıdır.

その壁は部分的につたで覆われている。

Onun hikayesi kısmen doğrudur.

彼の話は部分的に真実だ。

Benim büyükbabam kısmen Hintliydi.

私の祖父はインド人の血を引いていた。

Ve sonra kısmen atmosfere bırakılır.

その一部は大気に放出されます

Başarımız kısmen iyi şans nedeniyleydi.

我々の成功はある程度は幸運のおかげであった。

Onun ölümü kısmen benim hatamdı.

彼が亡くなった責任の一端は私に有ります。

- Yarı haklısın.
- Hemen hemen haklısın.
- Kısmen haklısın.
- Kısmen haklısınız.
- Yarı yarıya haklısın.

半分当たってるわ。

Kısmen adaletin her zaman kolay olmamasından.

また 公平であることは 必ずしも容易ではないからです

Türbenin çürümesi kısmen asit yağmuru nedeniyledir.

その神社の腐食の原因の一つは酸性雨である。

Onun ne demek istediğini kısmen anlıyorum.

少しは彼が言っている意味が分かる。

Sanırım görüşmenin bozulması için kısmen suçlanacaksın.

交渉が失敗した責任の一端は君にあると思う。

Üzgünüm. Ben bunun için kısmen sorumluyum.

ごめん、僕にも責任があるんだ。

Bu yol deprem sonucu kısmen yıkıldı.

地震の結果、その道は一部破壊された。

Onunla kısmen aynı fikirdeyim ama tamamen değil.

私はある程度彼と同じ意見だが、まったく同じというわけではない。

Bu işlevler de kısmen, geçtikleri nöral yollarla ilgili.

そして心の働きは ある部分 神経細胞が接続している経路で決まるのです

Yükselmiş kiralar için kısmen şiddetli konut sıkıntısı suçlanacaktır.

厳しい住宅不足は1つには暴騰した家賃のせいである。

Kısmen yeterli bilgiyi alamadığından dolayı Harper'in açıklaması eksik kalıyor.

十分な情報を受け取ることができなかったという理由も一部にはあって、ハーパーの描写は不完全なものにとどまっている。

Japonya'nın dış yardımları yurttaki ekonomik yavaşlamadan dolayı kısmen azalıyor.

日本の海外援助は、1つには国内の経済の減速によって減りつつある。

Düşmanları kısmen Berthier'in esinlenmesiyle kendi ordu genelkurmaylarını yeniden biçimlendirmişlerdi. misal.

今では1813年にドイツのキャンペーンを通じて提供しました 例。

Akbabalar tarafından gagalanan ölü bir geyik, diğer hayvanlar tarafından kısmen yenilmiş kalır, o tür çürümüş ete leş denir.

ハゲタカが突っつく死んだ鹿とか、他の動物の食べ残しとか、 そういう腐った肉を死肉と書きました。