Translation of "Yapılmıştır" in Japanese

0.005 sec.

Examples of using "Yapılmıştır" in a sentence and their japanese translations:

İş yapılmıştır.

- 仕事は終わったよ。
- 仕事は済んだよ。

Köprü taştan yapılmıştır.

橋は石造りだ。

O, neyden yapılmıştır?

何でできているの?

Onlar neyden yapılmıştır?

それらは何でできていますか。

Kutu tahtadan yapılmıştır.

- その箱は木製です。
- その箱は木でできてるんだ。

Tabak plastikten yapılmıştır.

その皿は、プラスチックで出来ている。

Köprü ahşaptan yapılmıştır.

その橋は木でできている。

Masa ahşaptan yapılmıştır.

その机は木製である。

Ev taştan yapılmıştır.

その家は石で造られている。

Elbise ipekten yapılmıştır.

そのドレスは絹製です。

Masam ahşaptan yapılmıştır.

私の机は木でできている。

Bu neyden yapılmıştır?

何でできているの?

Şişe camdan yapılmıştır.

このビンはガラス製です。

Ayakkabılar deriden yapılmıştır.

くつは革でつくられている。

O kısmen ahşaptan yapılmıştır.

それは一部木でできている。

Ev kırmızı tuğladan yapılmıştır.

その家は赤レンガづくりです。

Onun evi kütüklerden yapılmıştır.

彼の家は丸太でできていた。

Elektrik kabloları bakırdan yapılmıştır.

電線は銅でできている。

Disneyland 1955 yılında yapılmıştır.

- ディズニーランドは1955年に建設されました。
- ディズニーランドは1955年に建てられました。

Duvar kaba taşlardan yapılmıştır.

壁はざらざらとした石で出来ていた。

Yeni ayakkabılarım deriden yapılmıştır.

私の新しい靴は革製です。

Kraliçe'nin tacı altından yapılmıştır.

- 女王のクラウンは黄金でできています。
- 女王の冠は金で出来ている。

Piknik tabaklarımız plastikten yapılmıştır.

私たちのピクニック用の皿はプラスチック製だ。

O köprü taştan yapılmıştır.

あの橋は石でできています。

Bu masa tahtadan yapılmıştır.

- このテーブルは木製である。
- このテーブルは木で作られている。
- このテーブルは木でできている。

Bu heykel mermerden yapılmıştır.

この像は大理石でできています。

Bu ayakkabılar İtalya'da yapılmıştır.

この靴はイタリア製です。

Bu kutular plastikten yapılmıştır.

これらの箱はプラスチック製だ。

Bu otomobiller Japonya'da yapılmıştır.

- これらの車は日本で作られています。
- こちらの車は日本製です。

Bu kutu, kağıttan yapılmıştır.

この箱は紙で出来ている。

Bu saat Japonya'da yapılmıştır.

この時計は日本製です。

Bu çanta kağıttan yapılmıştır.

この財布は紙でできている。

Bu bina taştan yapılmıştır.

この建物は石で出来ている。

Bu masa ahşaptan yapılmıştır.

- この机は木製だ。
- この机は木で出来ている。
- この机は木で作られている。

Bu baca tuğladan yapılmıştır.

この煙突はレンガで出来ている。

Bu şarap üzümlerden yapılmıştır.

このワインは葡萄から作られています。

Bu mendil kağıttan yapılmıştır.

このハンカチは紙でできている。

Bu çanta deriden yapılmıştır.

このバッグは皮でできています。

Bu masa meşeden yapılmıştır.

このテーブルは良質のオーク材でできている。

Bu kupa altından yapılmıştır.

このカップは金でできている。

Bu kafes telden yapılmıştır.

このかごは、針金でできている。

Cookie'nin evi ahşaptan yapılmıştır.

クッキーの家は木で作られている。

O kutu ahşaptan yapılmıştır.

あの箱は木でできている。

O oyuncak ahşaptan yapılmıştır.

- あのおもちゃは木で作られている。
- あのおもちゃは木製です。

Babamın arabası İtalya'da yapılmıştır.

- 父の車はイタリア製です。
- 僕の父さんの車、イタリア製なんだよ。

- Bu masa tahtadan yapılmıştır.
- Bu masa ahşaptan yapılmıştır.
- Bu masa ahşaptır.

- このテーブルは木製である。
- このテーブルは木で作られている。
- このテーブルは木でできている。

Japon tapınaklarının çoğunluğu ahşaptan yapılmıştır.

日本の寺院の大半は木造だ。

Bu sözcük Fransızcadan alıntı yapılmıştır.

この語はフランス語から借用したものだ。

Bu eski ev ahşaptan yapılmıştır.

この古い家は木材でできている。

Bu masa sert ahşaptan yapılmıştır.

この机は堅い材質の木でできている。

Evindeki tüm döşemeler ahşaptan yapılmıştır.

彼女の家の床は全部板でできている。

Birçok Japon tapınağı ahşaptan yapılmıştır.

たいていの日本のお寺は木で出来ている。

Piyano, güzel, koyu kahverengi ahşaptan yapılmıştır.

そのピアノは美しい、濃い褐色の木で作られていました。

- Sandalyeler ahşaptan yapılmıştır.
- Sandalyeler tahtadan yapılmış.

そのいすは木でできている。

Onun elbiseleri çok ucuz malzemeden yapılmıştır.

彼女の服はとても安っぽい生地でできていた。

Japon arabalarının çoğu oldukça güvenilir yapılmıştır.

大部分の日本車は信頼できる。

- Ona anestezi yapılmıştır.
- O narkoz altında.

彼は麻酔をかけられた。

O yüzük gerçek altından mı yapılmıştır?

その指輪は本物の金でできているんですか?

O gömleği deneyin; ince pamuktan yapılmıştır.

あのシャツを着てみなさい。上質の綿でできています。

O ahşaptan mı yoksa metalden mi yapılmıştır?

それは木製ですか、それとも金属製ですか。

- Bu masa tahta.
- Bu masa ağaçtan yapılmıştır.

- このテーブルは木製である。
- このテーブルは木で作られている。
- このテーブルは木でできている。

- Bu kutuyu Tony yaptı.
- Bu kutu Tony tarafından yapılmıştır.

この箱はトニー君によって作られました。

- Bu sandalye plastikten yapılmıştır.
- Bu sandalye plastik.
- Bu sandalye plastikten yapılmış.

この椅子はプラスチックからできている。

Lojban'ın geliştirilmesinde, dili ilk aşamasından beri tarafsız tutmak için çabalar tutarlı olarak yapılmıştır.

ロジバンでは開発当初より一貫して文化的中立を保つ事が志されています。