Translation of "Geçmiş" in Japanese

0.016 sec.

Examples of using "Geçmiş" in a sentence and their japanese translations:

Sahildeki geçmiş zamanlar,

ビーチで過ごした時間

Geçmiş dünyaları canlandırıyor.

人間を夢中にさせる技術

Geçmiş hakkında üzülme.

過去のことをくよくよするな。

Bunun modası geçmiş.

それは時代遅れです。

Onun modası geçmiş.

あれはもう時代遅れ。

O kırkı geçmiş.

- 彼は40歳を越している。
- 彼は40過ぎです。

Tom otuzunu geçmiş.

トムは30過ぎてるよ。

Geçmiş hatalarının üzerinde durma!

過去の失敗をくよくよ考えるのはよしなさい。

Bu ayakkabıların modası geçmiş.

その靴は時代遅れだ。

O, sınavı geçmiş olamaz.

彼が試験に合格したはずがない。

Geçmiş hatalarının üzerinde durma.

過去の失敗をくよくよ考えるなよ。

- Geçmişi silemezsin.
- Geçmiş silinemez.

過去は消せない。

Tom'un giysilerinin modası geçmiş.

トムの服は時代遅れだ。

Bu arabanın modası geçmiş.

この車は時代遅れです。

Bu ceketin modası geçmiş.

このコートは流行遅れだ。

Senin eteğin modası geçmiş.

あなたのスカートは時代遅れですよ。

Tom sınavı geçmiş mi?

トムは試験に受かったの?

Psikedelikle ilişkisi olmayan geçmiş çalışmalarımda,

さて 私は前職の 幻覚とは関係のない精神療法医の時

Geçmiş deneyimleri hakkında bilgi aldılar.

彼らは彼の過去の経験について尋ねた。

Uzak geçmiş hakkında konuşarak oturduk.

私達は、遠い過去について座って話をしてた。

Tanaka sınavını geçmiş gibi görünüyor.

田中さんは試験に合格したようだ。

Öğleyi geçmiş. Haydi yemek yiyelim.

お昼過ぎたよ。ご飯食べようよ。

Senin elbisenin çoktan modası geçmiş.

あなたの服はもう流行遅れですよ。

İlk deneyim geçmiş travmalara geri dönüştü.

第1に 過去のトラウマの体験です

Bana geçmiş tıbbi hikayeni anlatır mısın?

既往歴を教えてください。

Tüplü televizyonlar modası geçmiş olarak görülüyor.

真空管を使ったテレビは古臭いと考えられています。

Bu gelmiş geçmiş en iyi metottur.

これは断然最善の方法だ。

Bu liste, grubun geçmiş üyelerini içerir.

この表には過去の会員も含まれている。

- 30 yıl geçti.
- Otuz sene geçmiş.

- 30年が過ぎました。
- 30年が経ちました。

Geçmiş ya da gelecekteki tanınmış isimlerden hiçbiri

今も昔も 著名人の中に

Geçmiş nasılsa geleceğin de öyle olmasını bekliyoruz,

未来が過去と同じようになることを 期待しているのです

Peki uzak geçmiş, günlük yaşam ile karşılaştırıldığında

では 遠い昔の話など 日常生活には関係なさそうなのに

Bütün gün sandalyede oturdu, geçmiş olayları düşündü.

昔のことを思い出しながら、彼女は1日中いすに座っていた。

- O zaten demode.
- Onun zaten modası geçmiş.

それはもう流行おくれである。

Pazar sabahından beri yıllar geçmiş gibi görünüyor.

日曜の朝から何年もたったような気がする。

Ya da biri ''Tavuk neden karşıdan karşıya geçmiş?"

もし誰かが 「ジャネット ジョークを聞いて

Bizim politikamız geçmiş için değil gelecek için yapmaktır.

過去ではなく、未来に向けて取り組むのが当社の方針です。

Hiçbir kültürel geçmiş, sanatı anlamak için gerekli değildir.

芸術を理解するのに文化的背景は必要ではない。

Bana geçmiş günlerimi hatırlatmaksızın bu kitabı hiç okumadım.

この本を読むたびに昔を思い出す。

Hava durumu, geçmiş verileri temel alarak tahmin edilir.

天気の予報は過去のデータに基づいて行われる。

Başkalarına yardım etmek asla boşa geçmiş zaman değildir.

- 人助けは、絶対に時間の無駄遣いなんかじゃないよ。
- 人助けは絶対に時間を無駄にすることにはならないよ。

45 yaşını geçmiş Amerikalıların %35'i kronik olarak yalnız.

45歳以上のアメリカ人の 35%以上が 慢性的に孤独で

Ay ışığı, iç içe geçmiş ormandan içeri sızmakta zorlanıyor.

‎生い茂る木のせいで ‎月明かりは届かない

Geçmiş sadece bilinir, değişmez. Gelecek ise sadece değişir, bilinmez.

過去は知られているが変えられない。未来は未知だが変えることができる。

Onun geçmiş yaşamı ile ilgili bir şeyin farkında mısınız?

彼の前身については何かご存じですか。

- O saatte dışarı çıkmam yasak.
- Eve dönme saatim geçmiş.

門限を過ぎてしまった。

Ve alacakaranlık bölgesindeki hayat Dünya iklimiyle iç içe geçmiş durumda.

トワイライトゾーンに棲む生命は 気候変動と緊密に結び付いています

Yoğun şekilde iç içe geçmiş ağaçların arasında pek esinti yok.

‎木が密集しているため ‎風はほとんどない

Terli bir atkıdan geçmiş olan altınfıçı kaktüsü suyu gibisi yoktur.

牛革から吸う タマサボテンの液体は最高だ

- Ölen geri gelmez.
- Giden geri gelmez.
- Olan olmuş.
- İş işten geçmiş.

- 済んだことはしかたがない。
- 後悔先に立たず。
- やってしまったことは取り返しがつかない。
- やってしまったことは元に戻らない。
- なされたことは元通りにはならない。
- なされたことはやり直せない。
- いったんしたことは元どおりにならない。
- 覆水盆に返らず。

Bu ayın sonunda, bu şehirde çalışan insanların sayısı bini geçmiş olacak.

- 今月の終わりまでには、この町で働く人の数は1000以上になっているだろう。
- この街で働く人の数は、今月末までには千人以上になるだろう。
- この街に働く人の数は月末までに1000人を上回るだろう。

- İş işten geçti.
- Geçti Bor'un pazarı, sür eşeğini Niğde'ye.
- İş işten geçmiş.

- 過去のことで嘆いても何の役にも立たないよ。
- 過ぎ去ったことを嘆いてもしょうがない。
- すんでしまったことをいつまでもくよくよしても始まらない。
- こぼれたミルクを嘆いても無駄だ。
- 覆水盆に返らず。

Geçmiş hakkında bir şey bilmiyorum ama artık fakslarımız ve e-postalarımız var.

昔ならいざ知らず、今はFAXも、メールもある。

- Gelmiş geçmiş en büyük filozof kimdi?
- Bugüne kadar yaşamış en büyük filozof kimdi?

これまでの哲学者で最も偉大な人はだれであったか。

Pek çok hayvan gibi çitaların talihi de Ay'ın evreleriyle ayrılmaz şekilde iç içe geçmiş durumda.

‎チーターの運命もまた‎― ‎月の満ち欠けに ‎左右されるのだ

- Seni son gördüğümden beri yirmi yıl geçmiş.
- Seni en son gördüğümden beri yirmi yıl oldu.

私がこの前あなたにお会いしてから20年になります。

- Kendisi yaşamış en cesur askerdir.
- O gelmiş geçmiş en cesur askerdir.
- O, şimdiye kadar yaşamış en cesur askerdir.

古今無双の勇士だ。

Senin geçmiş deneyimini bilmeyen biri senin bir yerli konuşmacı gibi konuştuğunu söylerse, bu senin bir yerli konuşmacı olmadığını onlara fark ettiren konuşman hakkında muhtemelen bir şey fark ettiği anlamına gelir.Yani, senin gerçekten yerli konuşmacı gibi konuşmadığını.

生い立ちを知らない人にネイティブみたいに聞こえるよって言われたら、それはおそらく、あなたの喋り方のどこかが、ネイティブじゃないと感じさせたってことだよ。つまりね、ネイティブのようには聞こえないということなんだよ。