Translation of "Sınavı" in Japanese

0.010 sec.

Examples of using "Sınavı" in a sentence and their japanese translations:

Sınavı geçebildi.

- 彼は試験になんとか合格した。
- 彼はどうにか試験に受かった。

Sınavı geçemedi.

彼は試験に合格できなかった。

Sınavı geçebildim.

試験に合格できた。

Sınavı geçmen bekleniyor.

君は試験に合格するものと思われている。

O, sınavı geçebildi.

彼は試験に合格する事が出来た。

Sınavı geçmesi muhtemeldir.

彼は試験に合格しそうだ。

Sınavı geçeceğinden emin.

彼はきっと試験に合格するだろう。

O sınavı geçti.

- 彼はうまく試験に合格した。
- あいつ、試験に受かったんだよ。

O, sınavı geçti.

彼女は試験に合格した。

Sınavı tekrar denemelisin.

君はもう一度試験を受けるべきだ。

Sonraki sınavı geçecek.

彼はこんどの試験に合格するだろう。

Sınavı kolaylıkla geçti.

彼女は簡単に試験に合格した。

Yaklaşan sınavı geçecek.

彼はこんどの試験に合格するだろう。

Sınavı geçeceğime eminim.

試験に合格する自信がある。

Sınavı geçtiğinden emin.

彼が試験に合格したのは確かだ。

John sınavı geçti.

ジョンは試験に合格した。

Sınavı geçeceğin kesindir.

- あなたが試験に受かることは確かだよ。
- 君が試験に合格するのは、確実だよ。

Çünkü sınavı geçtim.

試験に合格したからさ。

- Onun sınavı geçmesi muhtemeldir.
- O muhtemelen sınavı geçecek.

彼は時試験に合格しそうだ。

- Hiç şüphesiz sınavı geçebileceksin.
- Sınavı geçebileceğinden hiç şüphe yok.

あなたはたぶん試験に合格することができるでしょう。

- Ben zar zor sınavı geçtim.
- Ben sınavı güçlükle geçtim.

私は、かろうじて試験に合格した。

John muhtemelen sınavı geçecek.

ジョンはたぶん試験に受かるだろう。

Gelecek sınavı kesinlikle geçeceksin.

君はきっと今度の試験に合格するでしょう。

Sınavı geçtiğin haberini duyduk.

君が試験に合格したという知らせをきいたよ。

Sıkı çalışırsan sınavı geçeceksin.

- 一生懸命勉強しなさい、そうすれば試験に受かるだろう。
- 一生懸命勉強しなさい、そうすれば試験に合格するでしょう。

Bill sınavı geçmeyi başardı.

ビルは試験に合格することができた。

Sınavı geçmesi kesin gibi.

彼女はきっと試験に合格するでしょう。

Onun sınavı geçeceği kesindir.

彼女はきっと試験に合格する。

O, sınavı geçeceğinden emin.

彼は必ず試験に合格すると思う。

Onun sınavı geçmesini umuyorum.

彼は試験に合格すると思う。

Onun, sınavı geçmesini umuyoruz.

彼は試験に合格するだろうと思われています。

O, sınavı geçmiş olamaz.

彼が試験に合格したはずがない。

Onun sınavı geçtiğine inanılmaktadır.

彼は試験に合格したと信じている。

O kesinlikle sınavı geçecek.

彼はきっと試験に合格する。

Onun sınavı geçmesine şaşmamalı.

彼が試験にパスしたのは不思議ではない。

Tom'um sınavı geçeceğini umuyorum.

トムが試験に合格するのを期待している。

Bob'ın sınavı geçeceğinden eminim.

ボブはきっと試験に合格するでしょう。

Sınavı geçtiği için mutluydu.

彼女は試験に合格してうれしかった。

O, sınavı başarıyla geçti.

彼は試験に見事に成功した。

Onun sınavı geçmesi kesindir.

彼が試験に受かるのは間違いない。

Onun sınavı geçtiğini duydum.

彼は試験に合格したそうだ。

Sınavı için hazır değildi.

彼は試験のための準備をしなかった。

Mary'nin sınavı geçeceğini umuyorum.

- メアリーが試験に合格することを私は切望しています。
- メアリーが試験に合格しますように。

Ve nitekim sınavı kaybetti.

それで彼は試験に落ちた。

O sınavı zorla geçti.

- 彼はかろうじて試験に受かった。
- 彼はかろうじて試験に合格した。

Sınavı geçmek için şanslıydı.

- 彼女は試験に通って幸運だった。
- 幸運にも彼女は試験に受かった。

Bütün öğrenciler sınavı geçti.

生徒は全員テストに合格しました。

Tom bugünkü sınavı geçmedi.

トムは今日の試験で不合格だった。

Onun sınavı geçeceğini umuyorum.

私は彼が試験に合格するのを期待している。

Onun sınavı geçeceğinden eminim.

私は彼が試験に合格すると確信している。

Giriş sınavı için hazırım.

私は入試の準備をしている。

Sınavı geçtiğim için mutluydum.

私は試験に合格してうれしかった。

Sınıfımızdaki herkes sınavı geçti.

クラス全員が試験に受かったよ。

Tom sınavı geçeceğinden emin.

トムは間違いなく試験に受かると思っている。

John sınavı muhtemelen geçecek.

ジョンはたぶん試験に受かるだろう。

Jim sınavı geçmekle öğünüyor.

ジムは試験に通ったのを自慢する。

Şüphesiz o, sınavı geçecek.

- おそらく彼は試験にパスするだろう。
- 彼は間違いなく試験に合格するのでしょう。

Sınavı geçtiğine memnun oldum.

- あなたが試験に合格したことを喜んでいます。
- 君が試験に合格してうれしいよ。

Çok çalışırsan sınavı geçersin.

頑張って勉強したら、試験に受かるよ。

O sınavı geçti mi?

- 彼は試験に合格しましたか。
- 彼、試験に通ったの?

Çalışmadığı için sınavı başaramadı.

- 彼は勉強しなかったため試験に失敗した。
- 勉強しなかったため、試験に落ちました。

Öğrencilerden hiçbiri sınavı geçmedi.

彼の教え子の中でその試験に合格した者はいなかった。

Ben sınavı zorlukla geçtim.

私は、かろうじて試験に合格した。

Tom sınavı geçeceğine emin.

トムは試験に受かる自信がある。

Tom sınavı geçmiş mi?

トムは試験に受かったの?

Çok sevindim, kızım sınavı geçti.

嬉しいことに娘が試験に合格した。

Nick sınavı geçmedi, değil mi?

ニックは試験に合格しなかったのですね。

Nihayet, o, sınavı geçmeyi başardı.

ともあれ彼は試験に受かった。

Onun sınavı kolaylıkla geçmesini umuyorum.

- 彼女は容易に試験にとおると思う。
- 彼女は難なく試験に通るだろうと思う。

Sınavı geçmek için çok çalışıyor.

彼は試験に受かるために一生懸命勉強している。

Onun sınavı geçeceğini düşünüyor musun?

彼は試験にうかると思いますか。

Ben onun sınavı geçtiğinden eminim.

- 彼はきっと試験にパスすると思う。
- 私は彼がきっと試験に合格すると確信している。

Daha sıkı çalışsaydı, sınavı geçerdi.

- 彼がもっと熱心に勉強していたら試験にパスしただろう。
- もっと頑張って勉強したら、彼は試験に合格しただろうに。

Yarın bir matematik sınavı olacak.

明日数学のテストがあるでしょう。

Ben kızımın sınavı geçeceğinden eminim.

私は娘が試験に合格することを確信している。

Onun sınavı geçtiğine memnun oldum.

彼が試験に合格したので私はうれしい。

Sınavı geçmek için sıkı çalıştım.

私は試験に受かるために熱心に勉強した。

Onun gelecek sınavı geçeceğinden eminim.

彼はきっと今度の試験に合格するだろう。

İngilizce sınavı için hazırlanmak zorundayım.

- 僕は英語の試験の準備をしなければいけない。
- 僕は英語の試験の準備をしなくてはならない。
- 僕は英語の試験の準備をしなくてはいけない。

Sınavı geçmek istiyorsan çok çalışmalısın.

試験に合格したいなら、君は一生懸命に勉強しないといけない。

Sınavı geçme konusunda kendine güveniyor.

彼は試験に合格することを確信している。

Kızımın sınavı geçeceğine ikna oldum.

私は娘が試験に合格することを確信している。

Sınavı geçmek için çok çalıştı.

彼は試験に合格するために熱心に勉強した。

Sınavı geçebileyim diye çok çalışıyorum.

私は試験に合格できるように一生懸命勉強している。

Öğrenciler haksız sınavı protesto ettiler.

学生たちはアンフェアな筆記試験に抗議した。

Sen ne zaman sınavı geçtin?

いつ試験に通ったの?

O, sınavı geçtiği için şanslıydı.

彼は試験に通って幸運だった。

Sınavı geçebilmem için çok çalıştım.

私は試験に受かるように一生懸命勉強した。

Onun İngilizce sözlü sınavı vardı.

彼女は英語の口頭試験を受けた。

Sınavı geçtiğiniz için sizi kutlarım.

試験に合格しておめでとう。

Sıkı çalış ve sınavı geçersin.

一生懸命勉強しなさい、そうすれば試験に受かるだろう。

Gelecek Pazartesi bir İngilizce sınavı olacağız.

次の月曜に私達は英語のテストを受ける。

Rick sınavı geçme hakkında sevinçten uçuyordu.

リックは試験に合格して有頂天だった。

Eğer daha fazla çalışsaydı, sınavı geçirdin.

もっと一生懸命勉強していたら君は試験に合格していただろうに。

Her şey, sınavı geçip geçmemene bağlı.

すべては君が試験に通るかどうかにかかっている。

"O, sınavı geçecek mi?" "Maalesef geçmeyecek."

「彼は試験に合格するでしょうか」「だめだと思います」

O, sınavı geçmek için çok çabaladı.

彼女は試験に合格しようと努力した。

Sınavı geçtim ve Tom da öyle.

私は試験に合格しトムも合格した。

Öğretmen Tom'un sınavı geçeceği sonucuna vardı.

先生はトムが試験に合格するだろうと結論付けた。