Translation of "Ettiğim" in Japanese

0.006 sec.

Examples of using "Ettiğim" in a sentence and their japanese translations:

Hayatım boyunca inkâr ettiğim

私がそれまで一生かけて 否定し

Yardım ettiğim çocuk Tony'dir.

- 私によって助けられたその少年はトニー君です。
- 私が助けたその少年はトニー君です。

Rahatsız ettiğim için üzgünüm.

- 迷惑をおかけして申し訳ありません。
- ご迷惑をかけてすみません。
- ご迷惑をおかけしてすいません。
- お手を煩わせて申し訳ありません。
- お手数をおかけしてすみません。

Ona hakaret ettiğim için kızgındı.

彼は僕が彼を侮辱したと言って怒っていた。

Ziyaret ettiğim adam Bay Doi'ydi.

私が訪ねた人は土井さんでした。

Sağlığımı ihmal ettiğim için pişmanım.

健康をおろそかにしたことを私は悔やんでいる。

Sana yardım ettiğim için mutluyum.

私は喜んでお手伝いします。

Sizi rahatsız ettiğim için üzgünüm.

ご迷惑をおかけして申し訳ございません。

Seni rahatsız ettiğim için üzgünüm.

ご面倒をかけてすいません。

Bu dün söz ettiğim sözlük.

これが昨日私が話した辞書です。

Tam olmanı hayal ettiğim insan tipisin.

やっぱり、あなたは私の思ったとおりの人だった。

Görevimi ihmal ettiğim için beni eleştirdi.

彼は私が義務を怠った事を非難した。

Geçen ay ziyaret ettiğim bu hastaneydi.

- 私が先日訪れたのはこの病院だ。
- 私が先月訪れたのはこの病院だった。

Konuşurken sizi rahatsız ettiğim için üzgünüm.

- お話中失礼します。
- お話し中すみません。
- お話し中失礼します。
- お話し中、申し訳ありません。

Onun kaçmasına yardım ettiğim için tutuklandım.

- 私は彼の逃亡助けたので逮捕された。
- 私は彼の逃亡を助けたので逮捕されました。

Seyahat ettiğim zaman,uçağı tercih ediyorum.

旅行するときは私は飛行機の方を好みます。

Sizi rahatsız ettiğim için çok üzgünüm.

- ご迷惑をかけて本当にすみません。
- ご迷惑をおかけし、本当に申し訳ありません。
- ご迷惑をおかけし、本当に申し訳ありませんでした。

Bu ziyaret ettiğim en güzel ülke.

この国は私がこれまで訪問した中で一番美しい。

Onu ziyaret ettiğim zaman, sıcak karşılandım.

彼を訪れるたびに私は歓迎された。

- Seni çok fazla rahatsız ettiğim için üzgünüm.
- Sizi bu kadar rahatsız ettiğim için özür dilerim.

大変ご迷惑をおかけして申し訳ありません。

Daha sonra hatamı fark ettiğim gün geldi.

そして私が過ちに気づく時が来ました

Çünkü hiç de hayal ettiğim gibi görünmüyordu.

私が想像していた人物とは かけ離れていたからです

Bu da hareketleri tekrarlarken tercih ettiğim yöntem.

この写真は 僕が好きな 練習法を示しています

Benim tahammül ettiğim şeye dayanamayanlar depolarda bırakılacak.

私自身が耐えられないものは、倉庫に置き去りにされます。

Eskiden telefonu meşgul ettiğim için bana bağırırlardı.

昔は長電話して、よく怒られたものだ。

Seni çok fazla rahatsız ettiğim için üzgünüm.

たいへんお手数をおかけしまして申し訳ございません。

Sizi çok sık rahatsız ettiğim için üzgünüm.

毎度お手数をおかけして申し訳ありません。

Benim devam ettiğim aynı okula devam ediyor.

彼は私が通っている同じ学校に通っている。

Tavsiye ettiğim üzere babam tuzlu gıdaları azalttı.

父は私が忠告したように塩辛い食べ物の量を減らした。

Affedersiniz ama bu sipariş ettiğim şey değil.

- すみません、それ頼んでないんですけど。
- すみません、それ注文してないですよ。

Seni çok sık rahatsız ettiğim için üzgünüm.

毎度お手数をおかけして申し訳ありません。

Seni her zaman rahatsız ettiğim için üzgünüm.

いつも迷惑かけてごめんなさい。

Ve benim gerçekliğimden ve oynamayı hayal ettiğim rollerden

実際の私とは かけ離れていたし

Ben son dakikada randevuyu iptal ettiğim için üzgünüm.

土壇場になって約束をキャンセルし、申し訳ありません。

Bu yoğun zamanda seni rahatsız ettiğim için üzgünüm.

お忙しい時間にお呼び立てしてすみません。

Cumartesi geçen yıldan beri devam ettiğim çömlekçilik dersidir.

土曜日、去年から通い始めた陶芸教室。

O, benim geçen ay ziyaret ettiğim hastane idi.

- 私が先日訪れたのはこの病院だ。
- 私が先月訪れたのはこの病院だった。

Aynı görev için rekabet ettiğim bir kızın yanına oturdum,

同じ仕事を目指して「競って」いた 女性が身近にいて

Sizi rahatsız ettiğim için üzgünüm fakat pencereyi açar mısın?

お話中失礼ですが、窓を開けて下さいませんか。

Şehrini ziyaret ettiğim gelecek sefer seninle görüşmeye can atıyorum.

今度あなたの町を訪れるときにはあなたにお会いするのを楽しみにしています。

Rahatsız ettiğim için üzgünüm fakat bana yardım eder misiniz?

ご面倒をかけて申し訳ありませんが、手伝って頂けますか。

Geçen yaz ziyaret ettiğim köy, Nagano bölgesi'ndeki küçük bir köydü.

去年の夏に私が訪れた村は長野県の小さな村だった。

- Seni rahatsız ettiğim için üzgünüm.
- Seni sıkıntıya soktuğum için üzgünüm.

邪魔して悪かったね。

Omzuma hafifçe vurarak ona yardım ettiğim için bana teşekkür etti.

私の肩を軽く叩いて彼は私の助力に感謝した。

Onu memnun etmekten endişe ettiğim için, ona güzel bir hediye aldım.

彼女を喜ばせたかったので、素敵なプレゼントを買った。

Üniversiteden mezun olduğumda ne olmaya niyet ettiğim bana amcam tarafından soruldu.

大学を卒業したら何になるつもりかと私は伯父に聞かれた。

Daha önce birkaç evlilik yaptım ama hiçbiri bana hak ettiğim mutluluğu vermedi.

私は既に何度も結婚生活というものを経験したが、その中のどれ一つとして私が享受すべき幸福を与えてくれるものではなかった。

- Ben ikiyüzlülükten nefret ederim.
- İkiyüzlülükten nefret ederim.
- İkiyüzlülük benim nefret ettiğim şeydir.

偽善は嫌いだ。

Sizi rahatsız ettiğim için üzgünüm fakat sizin için bir telefon çağrısı var.

- お邪魔してすみませんが、あなたに電話がかかっています。
- お邪魔して申し訳ありませんが、お電話が入っています。

Sizi rahatsız ettiğim için üzgünüm ama bana istasyona giden yolu söyleyebilir misiniz?

ご迷惑でしょうが、駅までの道を教えていただけませんか。

Her nasılsa, Japon lisem hakkında en fazla fark ettiğim şey öğrenciler tarafından öğretmenlerine gösterilen büyük saygıydı.

しかしながら、日本の高校で私の注意を最も引いたのは、先生に対して生徒が多大な敬意を払っているということでした。