Translation of "Dokuz" in Japanese

0.006 sec.

Examples of using "Dokuz" in a sentence and their japanese translations:

Dokuz bin dokuz yüz doksan dokuz artı bir bindir.

- 9999に1を加えると10000です。
- 九千九百九十九に一を足すと一万です。

- Ben dokuz saat uyudum.
- Dokuz saat uyudum.

私は9時間眠った。

Dokuz olduğunu söyledi.

彼は9時だと言った。

"Saat dokuz" dedi.

彼は「九時だ」と言った。

Kediler dokuz canlıdır.

猫に九生あり。

- Bir kedi dokuz canlıdır.
- Bir kedinin dokuz canı vardır.

猫に九生あり。

Sekiz veya dokuz yaşındaydım,

8歳か9歳の頃でした

Dokuz büyük pizzaya eşdeğer.

‎Lサイズのピザ9枚分だ

Dokuz eksi altı kaçtır?

九引く六はいくつですか。

Dokuz gün Atina'da kalacağım.

9日間アテネに滞在します。

Saat dokuz oldu bile.

- もう9時です。
- もう九時です。

Saat dokuz. Maalesef gitmek zorundayım.

9時ですからもう失礼します。

Dokuz oyuncu bir ekip oluşturuyor.

1チームは9人の選手から成る。

Babam kırk dokuz yaşında öldü.

父は49歳でなくなった。

Dokuz yaşındayken Almanya'dan İngiltere'ye taşındım.

9歳の頃、ドイツからイギリスに引っ越しました。

Londra'ya dokuz Şubat sabahında vardım.

私がロンドンについたのは2月9日の朝であった。

Benim saatime göre tam dokuz.

私の時計では今ちょうど九時です。

Bizim okulun dokuz sınıfı var.

私たちの学校にはクラスが9つある。

Dokuz-beş işinde çalışmaktan bıktım.

- 私は普通の仕事に飽きた。
- 9時5時勤務の仕事にうんざりしている。

Bayan Smith'i dokuz yıldır tanıyorum.

私はスミスさんを9年前から知っています。

Pekin'de dokuz milyon bisiklet var.

北京には自転車が900万台ある。

Doksan dokuz her zaman beni güldürür.

ナインティーナインはいつも私を笑わせる。

Kaptan on dokuz yaşındayken denize gitti.

その船長は19歳のとき船乗りになった。

Dokuz-otuzdan sonra otobüs servisi yok.

9時半をすぎるとバスが無くなる。

Halk hikayelerine göre kediler dokuz canlıdır.

昔の物語によると猫が九性有りと言われています。

Büyükbabam seksen dokuz yaşına kadar yaşadı.

私の祖父は89歳までいきました。

Dedem doksan dokuz yaşına kadar yaşadı.

祖父は99歳まで生きた。

- Ben 19 yaşındayım.
- On dokuz yaşındayım.

19歳です。

O sırada dokuz yaşında olan Tucker'a baktım,

私はタッカーを見ました この時タッカーは9歳でした

O, New York'a giden dokuz otobüsüne bindi.

彼は9時発ニューヨーク行きのシャトル便に飛び乗った。

Onun on dokuz yaşındayken şampiyon olması şaşırtıcı.

彼が19歳で優勝したのは目覚しい。

Osamu Dazai otuz dokuz yaşındayken kendini öldürdü.

太宰治は39歳の時に自殺した。

- Saat dokuzu çeyrek geçiyor.
- Saat dokuz çeyrek.

9時15分です。

Yedi ve dokuz saatlik bu referans noktasını kullanarak,

大規模な疫学研究から 分かってきたのは

Otobüs servisi dokuz ve on arasında iyi değil.

九時台はバスの便はよくない。

- Ben 19 yaşındayım.
- On dokuz yaşındayım.
- 19 yaşındayım.

19歳です。

Bugüne kadar dokuz ülkeden daha fazlasını ziyaret ettim.

私はこれまで10ヶ国以上の国を訪れている。

Güneşin etrafında dönen dokuz gezegen vardır, Dünya onlardan biridir.

太陽をまわる惑星は9つもあり、地球もその1つである。

Noel babanın gerçekten olup olmadığını anneme sorduğumda dokuz yaşındaydım.

僕がサンタクロースは本当にいるのかと母さんに聞いたのは9歳の時だった。

Ben bugüne kadar dokuz ülkeden fazla fazlasını ziyaret ettim.

私はこれまで10ヶ国以上の国を訪れている。

Suyun sıcaklığı sekiz, dokuz dereceye kadar düşüyor. Soğuk, nefesini kesiyor.

‎水温は ‎摂氏8~9度まで下がる ‎息が上がる冷たさだ

Bir, iki, üç, dört, beş, altı, yedi, sekiz, dokuz, on.

一、二、三、四、五、六、七、八、九、十。

Sadece dokuz yılda bir aya inişin mümkün olup olmadığını kimse bilmiyordu.

月面着陸が可能かどうかは、たった9年で誰も知りませんでした。

Onun erkek kardeşi dokuz yıl önce neredeyse bir trafik kazasında ölüyordu.

9年前、彼女のお兄さんは交通事故で危うく命を落とすところでした。

Sıfır, bir, iki, üç, dört, beş, altı, yedi, sekiz, dokuz, on.

零、一、二、三、四、五、六、七、八、九、十。

O şimdiye kadar dokuz insansı robot yapmıştı ama onların hepsi tanıtım modelleriydi.

彼は今までに9体の人型ロボットを製造していたが、その全てはデモンストレーションモデルだった。

- Yarın gece saat dokuza ne dersin?
- Yarın gece saat dokuz olur mu?

明日の夜9時とかどう?

Operasyon iyi geçti. Ancak yara enfeksiyon kaptı ve Lannes dokuz gün sonra öldü.

手術はうまくいった。しかし、傷は感染し、ランヌは9日後に亡くなりました。

- Genellikle dokuzda yatarım.
- Genellikle saat dokuzda yatmaya giderim.
- Ben genellikle dokuz da yatarım.

- 私は普通九時に寝る。
- ふだん九時には寝るよ。

Yüz, iki yüz, üç yüz, dört yüz, beş yüz, altı yüz, yedi yüz, sekiz yüz, dokuz yüz, bin.

一百, 二百, 三百, 四百, 五百, 六百, 七百, 八百, 九百, 一千。

On, on bir, on iki, on üç, on dört, on beş, on altı, on yedi, on sekiz, on dokuz, yirmi.

十、十一、十二、十三、十四、十五、十六、十七、十八、十九、二十。