Translation of "Yüz" in Japanese

0.011 sec.

Examples of using "Yüz" in a sentence and their japanese translations:

Yüz, iki yüz, üç yüz, dört yüz, beş yüz, altı yüz, yedi yüz, sekiz yüz, dokuz yüz, bin.

一百, 二百, 三百, 四百, 五百, 六百, 七百, 八百, 九百, 一千。

Yüz.

顔も

Yaralı Yüz olamıyor?

英雄ならむしろスカーフェイスですから

Sayıları yüz binlerce.

‎何十万もの命だ

Yüz yüze oturduk.

私達は向かい合って座った。

Yüz çiçek açsın!

100本の花が咲きますように!

Aslında yüz yüze gelmezler.

向かい合いません

Yüz tanıma sistemini uygulamakta.

顔認識システムを 導入しつつあります

Fakat pek yüz bulamıyor.

‎だが相手にされない

Biz yüz yüze durduk.

我々は向かい合って立っていた。

Yüz dolar ile halledebilirim.

100ドルあれば何とかなりそうだ。

Biraz yüz losyonu sürüyor.

彼女は化粧水をつけている。

Yüz metre yarışını kazandı.

彼女はその100メートル競争で優勝した。

O, yüz dolar biriktirdi.

彼女は100ドル貯金した。

Pencerede bir yüz göründü.

窓に顔が現れた。

O, ailenin yüz karası.

あいつは一家のつらよごし。

Çocuklara yüz verip şımartma.

子供たちを甘やかしてはいけない。

Bir asır yüz yıldır.

1世紀は100年です。

Ölümle yüz yüze kaldık.

私たちは死に直面した。

Bir metre yüz santimetredir.

- 1メートルは100センチである。
- 一メートルは百センチメートルです。

Sonunda yüz yüze görüştüler.

ついに彼らは面と向かい合った。

Onlar yüz yüze durdu.

彼らは向かい合って立った。

Lütfen yüz yüze durun.

向かい合って立って下さい。

Gömleğin ters yüz olmuş.

シャツ、裏返しよ。

Anneannem yüz yaşına geldi.

母方の祖母は百歳になった。

Babaannem yüz yaşına geldi.

父方の祖母は百歳になった。

Biz yüz metre koştuk.

私たちは100メートル競走をした。

Yüz yıla yüzyıl denir.

100年を1世紀と言う。

Sonunda yüz yüze geldiler.

ついに彼らは面と向かい合った。

Yüz yüze olmayı tercih ederim,

将来的には一対一の機会を

Risk, yüz kat azaltılmadan önce

子供の3人に1人は 5歳の誕生日を迎えられませんでした

Yüzde yüz başarılı olsalar dahi,

たとえ100%成功したとしても

Yüz siyahi öğrenci kabul edilecek,

黒人の学生を100人入学させ

Tim, Jones'un ailesinin yüz karası.

ティムはジョーンズ家の厄介者だった。

O, bir yüz dolarlık banknottu.

それは100ドル札だった。

Odada iki yüz kişi vardı.

その部屋には200人の人々がいた。

Haberi yüz kelimeye kadar kısalt.

そのニュースを100語に要約しなさい。

Yüz dolar sadece bozuk para.

100ドルなんてはした金さ。

Bazı güçlüklerle yüz yüze getirildi.

彼は困難に直面した。

En fazla yüz doları var.

彼はせいぜい100ドルだけしか持っていない。

İki adam yüz yüze görüştüler.

二人の男が面と向かい合った。

Palyaço komik bir yüz yaptı.

道化師はこっけいな顔をした。

Bin beş yüz ineğim var.

私は1500頭の牛を飼育している。

Yüz yıla bir asır denilir.

100年を1世紀と言う。

Plazada birkaç yüz kişi vardı.

広場には数百人の人がいた。

Bir bilet beş yüz yen.

チケットは1枚500円です。

Yüz yüze etkileşimlerinizi sınırlayın diyebilirim.

他人と直接会わないようにしましょう

Yüz yıla bir asır denir.

- 百年は一世紀と呼ばれる。
- 100年を1世紀と言う。

Bir dolar yüz sente eşittir.

1ドルは100セントに等しい。

Yüz sent bir dolar yapar.

- 100セントは1ドルになる。
- 百セントは一ドルになります。

Ona yüz yüze şikâyette bulundum.

私は彼に面と向かって文句を言った。

Onunla yüz yüze konuşmak istiyorum.

私は彼と面と向かって話したい。

Ben yüzde yüz hatalı değilim.

- 私は100パーセント間違っていない。
- 俺は100パー間違ってない。

Biz yüz yarda daha yürüdük.

私たちはもう100ヤード歩いた。

Ben yüz yıl yumurtası yiyeceğim.

ピータンを食べます。

Bu oda üç yüz kişiliktir.

この部屋は三百人収容できる。

Bu firmanın yüz çalışanı vardır.

この会社には従業員が100人いる。

Bu yapboz beş yüz parçadır.

- このパズルには500の断片がある。
- このパズルは500ピースあるんだ。

Yalın gerçeklikle yüz yüze gelmelisin.

- あなたは赤裸々な現実を直視すべきだ。
- あなたはありのままの現実を見るべきだ。

Yarın düşmanla yüz yüze geleceğiz.

明日我々は敵軍に出くわすだろう。

O, yüz dolar tasarruf yaptı.

彼は100ドル貯金した。

Üstünde sadece yüz yeni vardı.

彼は百円しか持ち合わせていなかった。

O kazağını ters yüz giydi.

彼はセーターを裏返しに着た。

Yüz yaşına kadar yaşaması olasıdır.

彼女は100歳まで生きられそうだ。

- Yüz elli kişi maraton yarışına girdi.
- Maraton yarışına yüz elli kişi katıldı.

そのマラソンレースに150人の参加申し込みがあった。

- Yüz metre için dünya rekorunu elinde tutuyor.
- Yüz metrede dünya rekoru sahibidir.

彼女は100mの世界記録を持っている。

- Ona yüz dolara arabamı yıkattım.
- Ona arabamı yıkamak için bir yüz dolar verdim.

私は彼に100ドルで車を洗ってもらった。

Yani altı yüz elli milyon kadın.

6億5000万人にのぼります

Çiftliklerden fabrikalara taşınmak için yüz yılımız,

私たちは100年かけて 農場から工場に仕事場を移し

Petrol bir yüz yıl daha sürmeyebilir.

石油はもう100年はもたないだろう。

Lütfen bankadan yüz bin yen çek.

銀行で10万下ろしてください。

Her toplulukta bir yüz karası vardır.

- どの羊の群にも黒い羊がいる。
- どの群れにも必ず黒い羊がいる。

Deney yüz bekar erkek üzerinde yapıldı.

その実験は未婚の男性100人を対象に行われた。

Fabrika üç yüz işçiyi işten çıkardı.

その工場は約300人の従業員を一時解雇している。

Kolye yüz dolarlık bir fiyatla ucuz.

そのネックレスが100ドルとは安い。

Mevcut beş yüz kişi kadar vardı.

500人もの出席者がいました。

O muhtemelen yüz yaşına kadar yaşar.

彼女は百歳まで生きられそうだ。

O utanç içinde onlara yüz döndü.

彼は困惑して彼らから顔をそむけた。

Onun en fazla yüz doları var.

彼女は100ドルしか持っていない。

Yüz dolar bana ne kadar dayanır?

100ドルでどのくらいの間やっていけますか。

Kimse iki yüz yaşına kadar yaşayamaz.

誰でも200歳まで生きられるものではない。

İki yüz dolar bana göre çoktur.

私にとって200ドルは大金です。

Üç yüz dolar ödünç almam gerekiyor.

300ドル借りる必要があるんだ。

Mevcut en az yüz kişi vardı.

- 少なくとも100人は出席していた。
- 少なくとも100人の人が出席した。

Öğretmen ve ben yüz yüze oturduk.

先生と私は向かい合って座っていた。

Yanımda yüz yenden daha fazla yok.

私はわずか100円しか持ち合わせがない。

En fazla beş yüz Yenim var.

私は500円しか持っていない。

İstediğim ceket üç yüz dolara fiyatlandırıldı.

私が買いたかったコートは300ドルの値段がついていた。

En azından mevcut yüz kişi vardı.

少なくとも100人の人が出席した。

Babamın tarafından anneannem yüz yaşına girdi.

父方の祖母は百歳になった。

Tom gelecek yıl yüz yaşında olacak.

トムは来年100歳を迎える。

Birkaç yüz mil uzaklıkta Dayton Ohio'da

そこから数百マイル離れた オハイオ州デイトンにいた

Bu nehir iki yüz kilometre uzunluğunda.

この川は200キロメートルの長さがあります。

Bu masanın fiyatı üç yüz dolar.

このデスクは300ドルした。

- İki âşık çay içerek yüz yüze oturdular.
- İki âşık yüz yüze oturdular,çay içtiler.

2人の恋人は差し向かいに座ってお茶を飲んでいた。

- Az sayıda kişi yüz yaşına kadar yaşar.
- Çok az kişi yüz yaşına kadar yaşıyor.

- 百歳まで生きる人はほとんどいません。
- 100歳の長寿をまっとうする人は少ない。

Belki elli, belki yüz yıl sonra çocuklar

50年後 100年後には

Benzer şekilde, yüz gözetimi, merkezî bir otoriteye --

同様に 顔の監視によって 中央権力が—