Translation of "Bilir" in Chinese

0.004 sec.

Examples of using "Bilir" in a sentence and their chinese translations:

Kim bilir?

谁知道?

O yüzmeyi bilir.

他会游泳。

Onu herkes bilir.

那件事谁也知道。

Allah neden bilir.

誰也不知道為甚麼。

Tom farkı bilir.

湯姆知道不同之處。

Herkes hukuku bilir.

大家都知道這個法律。

- O, motoru durdurmasını bilir.
- Motorun nasıl durdurulacağını bilir.

他知道怎么关掉引擎。

- Herkes onun adını bilir.
- Herkes onun ismini bilir.

- 大家都认识他的名字。
- 每個人都知道他的名字。

Onların kim olduğunu bilir.

他知道他们是谁。

Ağabeyim araba sürmeyi bilir.

我哥哥会开车。

Laurie nasıl yüzüleceğini bilir.

勞莉會游泳。

- İstediğini yap.
- Keyfin bilir.

隨你開心。

Seyircisini nasıl çekeceğini bilir.

他知道如何去吸引他的聽眾。

Onun adını herkes bilir.

- 大家都认识他的名字。
- 每個人都知道他的名字。

Nasıl şekerleme yapılacağını bilir.

她會做糖果。

Herkes onun ismini bilir.

大家都认识他的名字。

- Tom birçok Fransız şarkıları bilir.
- Tom birçok Fransız şarkısı bilir.

汤姆知道许多法语歌。

- O, Çince karakterleri çok iyi bilir.
- Çince karakterleri çok iyi bilir.

- 她非常了解汉字。
- 她很懂汉字。

Bu alanın her karışını bilir.

他對那件事瞭如指掌。

- O beni bilir.
- Beni tanıyor.

她认识我。

Herkes onun dürüst olduğunu bilir.

大家都知道他是誠實的。

Nasıl bir radyo yapılacağını bilir.

他知道如何做收音机。

Onun nereye gittiğini kim bilir.

天知道他去哪儿了。

Kate nasıl pasta yapacağını bilir.

凱特知道如何做蛋糕。

Tom oraya nasıl gideceğini bilir.

Tom知道如何去那裡。

Mac bu bilgisayarı nasıl kullanacağını bilir.

Mac知道如何使用這台電腦。

Bell'in telefonu icat ettiğini herkes bilir.

任何人都知道贝尔发明了电话。

Yemek pişirme hakkında her şeyi bilir.

她是一部活生生的廚藝百科全書。

- Bunu herkes biliyor.
- Bunu herkes bilir.

所有的人都知道那件事。

Tom herkesin önünde nasıl davranacağını bilir.

汤姆知道在公众场合怎么样自处。

Onun nereye gittiğini yalnızca Tanrı bilir.

天知道他去哪儿了。

O, New York'u oldukça iyi bilir.

他对纽约了如指掌。

Dış ilişkiler hakkında çok şey bilir.

他知道很多外國事務。

Sanırım Tom çin dominosunu nasıl oynayacağını bilir.

汤姆知道怎么玩麻将,我觉得。

- Doktor köyde herkes tarafından tanınıyor.
- Doktoru köyde herkes bilir.

村裏的每一個人都認識這位醫生。

Tom ve Mary ikisi de senin kim olduğunu bilir.

湯姆和瑪麗都知道你是誰。

- O Çince okumayı biliyor.
- Çince okumayı bilir.
- Çince okumayı biliyor.

他看得懂中文。