Translation of "Bilir" in Italian

Kim bilir?

- Chi lo sa?
- Chi sa?

Kim bilir!

Chissà!

Tanrı bilir.

Dio lo sa.

- Sadece Allah bilir.
- Sadece Tanrı bilir.

Solo Dio lo sa.

- Nasıl dua edileceğini bilir.
- Nasıl yakarılacağını bilir.

- Sa come si prega.
- Lui sa come si prega.

- Bunu ancak Tom bilir.
- Bunu yalnızca Tom bilir.
- Bunu yalnız Tom bilir.
- Bunu sadece Tom bilir.
- Bunu bilse bilse Tom bilir.

- Solo Tom lo saprebbe.
- Soltanto Tom lo saprebbe.
- Solamente Tom lo saprebbe.

O çok bilir.

- Sa molte cose.
- Lui sa molte cose.

O, işini bilir.

- Conosce il suo lavoro.
- Lui conosce il suo lavoro.

Tom işini bilir.

- Tom conosce il suo lavoro.
- Tom conosce il suo impiego.

Tom sınırlarını bilir.

Tom conosce i suoi limiti.

Herkes herkesi bilir.

Tutti conoscono tutti.

Birisi onu bilir.

Qualcuno lo sa.

Herkes isimlerimizi bilir.

- Tutti conoscono i nostri nomi.
- Conoscono tutti i nostri nomi.

Tom nasıl bilir?

- Come fa a saperlo Tom?
- Dove l'ha saputo Tom?

Tom Fransızca bilir.

Tom sa il francese.

Sebebini Allah bilir.

Dio sa il perché.

O, silahları bilir.

- Conosce le pistole.
- Lui conosce le pistole.

O onu bilir.

- Lo sa.
- Lui lo sa.

Mary onu bilir.

Mary lo sa.

Tom onu bilir.

- Tom lo sa davvero.
- Tom lo sa sul serio.

Tom cezalandırılacağını bilir.

Tom sa che sarà punito.

Bütün cevapları bilir.

- Sa tutte le risposte.
- Lui sa tutte le risposte.

Herkes hukuku bilir.

Tutti conoscono la legge.

Herkes onu bilir.

Tutti lo sanno.

Halk onu bilir.

Il pubblico lo sa.

Sami onu bilir.

Sami lo sa.

- Onun adını herkes bilir.
- Herkes onun adını bilir.

Tutti conoscono il suo nome.

- Çocuklar bile bilir bunu.
- Çocuklar bile onu bilir.

- Lo sanno anche i bambini.
- Anche i bambini lo sanno.

- Herkes onun adını bilir.
- Herkes onun ismini bilir.

Tutti conoscono il suo nome.

Bu hissi bilir misiniz?

Avete presente la sensazione?

O her şeyi bilir.

- Sa tutto.
- Lui sa tutto.
- Conosce tutto.
- Lui conosce tutto.

O, şehri iyi bilir.

Conosce bene la città.

O ne yaptığını bilir.

- Sa cosa sta facendo.
- Lei sa cosa sta facendo.

Çoğu Fin Almanca bilir.

- Molti finlandesi conoscono il tedesco.
- Molti finlandesi sanno il tedesco.

Odasını nasıl toplayacağını bilir.

- Sa come riordinare la sua stanza.
- Lui sa come riordinare la sua stanza.
- Sa come riordinare la sua camera.
- Lui sa come riordinare la sua camera.

O kim olduğunu bilir.

- Sa chi è.
- Lui sa chi è.
- Sa chi sei.
- Lui sa chi sei.
- Sa chi siete.
- Voi sa chi siete.

O kim olduğumuzu bilir.

- Sa chi siamo.
- Lui sa chi siamo.

Onların kim olduğunu bilir.

- Sa chi sono.
- Lui sa chi sono.

Tom nerede yaşadığımı bilir.

- Tom sa dove vivo.
- Tom sa dove abito.

Buradaki herkes beni bilir.

Qui mi conoscono tutti.

Ağabeyim araba sürmeyi bilir.

Il mio fratello maggiore sa guidare.

Laurie nasıl yüzüleceğini bilir.

Laurie sa nuotare.

Çocukların Fransızca bilir mi?

- I tuoi figli sanno il francese?
- I suoi figli sanno il francese?
- I vostri figli sanno il francese?

Onun annesi İtalyanca bilir.

Sua madre parla italiano.

Tom ne diyeceğini bilir.

Tom sa cosa dire.

Tom yemek pişirmeyi bilir.

Tom sa cucinare.

O gitar çalmayı bilir.

- Sa suonare la chitarra.
- Lei sa suonare la chitarra.

Tom, dışişleri bakanı'nı bilir.

Tom conosce il Segretario di Stato.

O benim karımı bilir.

- Conosce mia moglie.
- Lei conosce mia moglie.

Tom ne yaptığımı bilir.

Tom sa cos'ho fatto.

Tom çok şey bilir.

- Tom sa molte cose.
- Tom conosce molte cose.

Çocuklar bile onu bilir.

- Lo sanno anche i bambini.
- Anche i bambini lo sanno.

Tom haklı olduğunu bilir.

- Tom sa di aver ragione.
- Tom sa che ha ragione.
- Tom sa di avere ragione.
- Tom lo sa che ha ragione.
- Tom lo sa di avere ragione.

Başka kim cevabı bilir?

Chi altro sa la risposta?

Tom nasıl kazanacağını bilir.

Tom sa come vincere.

Benim kim olduğumu bilir.

Sa chi sono.

Tom o kuralları bilir.

Tom conosce quelle regole.

Tom bu yeri bilir.

Tom conosce questo posto.

Tom Mary'nin bildiğini bilir.

Tom sa che Mary lo sa.

O birçok şey bilir.

- Sa molte cose.
- Lei sa molte cose.

Onu sadece Obama bilir.

- Solo Obama lo sa.
- Soltanto Obama lo sa.
- Solamente Obama lo sa.

Tom biraz Fransızca bilir.

Tom sa un po' di francese.

Tom Boston'u iyi bilir.

Tom conosce bene Boston.

Tom bir kısayol bilir.

Tom conosce una scorciatoia.

Çocuklar bile bilir bunu.

Lo sanno anche i bambini.

Sami nerede olduğumu bilir.

Sami sa dove sono.

- Bir çocuk bile bilir onu.
- Bir çocuk bile onu bilir.

- Anche un bambino lo sa.
- Lo sa anche un bambino.

- Birçok çocuk onun adını bilir.
- Çoğu genç onun adını bilir.

La maggior parte dei ragazzi conoscono il suo nome.

- O, Çince karakterleri çok iyi bilir.
- Çince karakterleri çok iyi bilir.

- Conosce i caratteri cinesi molto bene.
- Lei conosce i caratteri cinesi molto bene.

Herhangi bir çocuk onu bilir.

- Qualsiasi bambino lo sa.
- Qualsiasi bambino lo conosce.

Aşçılık hakkında her şeyi bilir.

- Sa tutto sulla cucina.
- Lei sa tutto sulla cucina.
- Conosce tutto sulla cucina.
- Lei conosce tutto sulla cucina.

O şimdi ne yapacağını bilir.

- Sa cosa fare ora.
- Sa cosa fare adesso.

- O beni bilir.
- Beni tanıyor.

- Mi conosce.
- Lei mi conosce.

Pfirsichbaeumchen birkaç Berberice sözcük bilir.

Pfirsichbaeumchen conosce qualche parola in berbero.

Bu pencerenin nasıl kapatılacağını bilir.

- Sa come chiudere questa finestra.
- Lui sa come chiudere questa finestra.

O onun kim olduğunu bilir.

- Sa chi è.
- Lui sa chi è.
- Sa chi è lei.
- Lui sa chi è lei.

Tom ne zaman bırakacağını bilir.

Tom sa quando mollare.

Herkes ayın peynirden yapıldığını bilir.

Tutti sanno che la luna è fatta di formaggio.

Tom Fransızca birkaç kelime bilir.

- Tom sa qualche parola in francese.
- Tom conosce qualche parola in francese.

Tom Fransızcayı nasıl okuyacağını bilir.

Tom sa leggere il francese.

O senin ne düşündüğünü bilir.

- Sa cosa stai pensando.
- Sa cosa sta pensando.
- Sa cosa state pensando.

Çocuklarımın hepsi nasıl yüzeceğini bilir.

Tutti i miei ragazzi sanno nuotare.

Tom balık gibi yüzmeyi bilir.

Tom sa nuotare come un pesce.

O nasıl Kur'an okunacağını bilir.

- Sa recitare il Corano.
- Lei sa recitare il Corano.

Tom onların kim olduğunu bilir.

Tom sa chi sono.

Mary bilgisayarların nasıl onarılacağını bilir.

Mary sa come riparare i computer.

Tom, Mary'nin neden bahsettiğini bilir.

Tom sa di cosa sta parlando Mary.

Tom daha iyi yapabileceğini bilir.

Tom sa che può fare di meglio.

Kate nasıl pasta yapacağını bilir.

Kate sa come fare una torta.

Tom Mary'nin köpeğinin adını bilir.

Tom conosce il nome del cane di Mary.

Tom Mary'nin regeden hoşlandığını bilir.

Tom sa che a Mary piace il reggae.

Tom ticaretin bütün hilelerini bilir.

Tom conosce tutti i trucchi del mestiere.

Tom kesinlikle çok Fransızca bilir.

Certamente Tom sa molte cose di francese.