Translation of "Annesine" in Japanese

0.006 sec.

Examples of using "Annesine" in a sentence and their japanese translations:

- O, annesine benziyor.
- Annesine benziyor.

彼女は顔立ちが母親と似ている。

- O kız, annesine benziyor.
- Kız annesine benzemektedir.

- その少女はお母さんに似ている。
- その女の子は彼女の母親と似ている。

- Tıpkı annesine benziyor.
- O tıpkı annesine benziyor.

彼はまったく母親にそっくりだ。

Mary annesine benziyor.

メアリーは母親と似ている。

Çocuk annesine tutunuyor.

その男の子は母親にしがみついている。

Bebek annesine benziyor.

その赤ん坊は母親に似ている。

Kız annesine benziyordu.

その女の子は母と似ていた。

Gerçekten annesine benziyor.

彼女は母親に全くよく似ている。

Duyduklarını annesine tekrarladı.

彼女は聴いたことを何度も母親に話した。

O, annesine çekmiş.

彼女はお母さんに似ている。

Tom annesine benziyor.

トムは母親似だ。

Annesine benzediğini düşünmüyorum.

彼女は母親に似ているとは思わない。

O, annesine benzer.

彼は母親に似ている。

- Bebek tam annesine benziyordu.
- Bebek tıpkı annesine benziyordu.

その赤ん坊は母親にそっくりであった。

Ama hâlâ annesine bağımlı.

‎まだ親離れしていない

Marie annesine yardım ediyor.

メアリーはおかあさんの手伝いをしています。

Mary gerçekten annesine benziyor.

メアリーは母親に良く似ている。

Nara annesine saygı gösteriyor.

ノラは彼女の母を尊敬しています。

Şu kız annesine benziyor.

その女の子は母親に似ている。

Kız annesine çok benziyor.

その女の子は母親にとても似ている。

O çocuk annesine sarılıyordu.

その子供は母親にぴったりとくっついていた。

O, yaşlı annesine baktı.

彼女は老いた母の世話をした。

O, hasta annesine baktı.

彼女は病気の母の看病をした。

Meg tam annesine benziyor.

メグはお母さんとそっくりです。

O, annesine biraz benzer.

彼女は、母親に少し似ている。

O, annesine yardım etmiyordu.

彼女はお母さんを手伝っていませんでした。

Kendini hasta annesine adadı.

彼女は、病気の母に一身につくした。

O, annesine yardım etmeli.

彼女はお母さんの手伝いをすべきだ。

O, yakından annesine benziyor.

- 彼女は母親によく似ている。
- 彼女は母親とそっくりだ。

Susan gerçekten annesine çekmiş.

スーザンは本当に母親に似ている。

Mary annesine yardım ediyor.

メアリーはおかあさんの手伝いをしています。

O, annesine mektuplar yazar.

- 彼は母親に手紙を書く。
- 彼はお母さんに手紙を書く。

O, annesine bakmak zorunda.

彼女は彼女の母の世話をしなければならない。

Tom tıpkı annesine benziyor.

トムは母親と瓜二つだ。

Tom annesine çiçek aldı.

トムはお母さんに花を買いました。

- O annesine çok benziyor.
- Annesine çok benziyor.
- Annesini çok andırıyor.

彼女はとても母親に似ている。

Brian ev ödevini annesine yaptırır.

ブライアンはお母さんに宿題をやってもらう。

Dick görünüm olarak annesine çekmiş.

ディックは風采が母親に似ている。

Bebek bakımında annesine yardım etti.

彼女は母親が赤ん坊の世話をするのを手伝った。

Bütün gece annesine nezaret etti.

彼女は徹夜で母を見守った。

O, ara sıra annesine yazar.

- 彼は時折母親に手紙を書く。
- 彼は時々母親に手紙を書く。

Annesine iyi geceler öpücüğü verdi.

彼女はお母さんにおやすみのキスをした。

O, hasta annesine hizmet ediyor.

彼女は病気の母を看病している。

Mary pişirmede annesine yardım etti.

メアリーは母が料理をするのを手伝った。

O bazen annesine saçını kestirir.

彼女は時々母に髪をカットしてもらう。

O annesine benziyor, sana söylüyorum.

彼女は本当に母親によく似ている。

O, annesine çok fazla benziyor.

彼女は母親にとてもよく似ている。

Ona yakında annesine yazmayı hatırlattı.

- 私は彼にすぐ母親に手紙を書くよう注意した。
- 私はかれにすぐに母親に手紙を書くように注意した。

Cathy kendisini hasta annesine adadı.

キャッシーは病気の母に一身につくした。

Emi annesine bir elbise yaptırdı.

エミはお母さんにドレスを作ってもらった。

Babası öldükten sonra annesine baktı.

彼は父の死後、母の世話をした。

Fred annesine uzun bir mektup yazdı.

フレッドは母に長い手紙を書いた。

Peter babasından daha çok annesine benziyor.

ピーターは父より母にである。

Tom dün annesine yardımcı oldu mu?

トムは昨日お母さんを手伝いましたか。

Bebek sevgisini yeni annesine transfer etti.

その赤ん坊は新しい母親になついた。

Annesine ve kız kardeşine bakmak zorunda.

彼は母と妹を扶養しなければならない。

Aniden annesine bir mektup yazmaya başladı.

彼は急に母親に手紙を書き始めた。

O, her gün annesine yazmayı başarır.

彼は毎日必ず母親に手紙を書く。

Dün Tom annesine yardım etti mi?

トムは昨日お母さんを手伝いましたか。

O, annesine ertesi gün çalışacağını söyledi.

明日勉強すると彼は母に言った。

Ve ben de çeviri için annesine bakıyorum,

私は意味を聞こうと母親を見ます

O her hafta annesine yazmaktan geri kalmaz.

彼は毎週欠かさず母親に便りをする。

O, her ay annesine yazmaktan geri kalmaz.

彼は毎月必ず母親に手紙を書く。

Mary annesine benziyor ama onun kişiliği farklı.

- メアリーは母親と外見は似ているが性格は似ていない。
- メアリーはお母さん似だけど、性格は違うよね。

Annesine her zaman haftada bir mektup yazar.

彼女は毎週必ず母親に手紙を書く。

Okuldan eve döndüğünde mutfakta annesine yardım etmeye başladı.

学校から帰るとすぐに、彼女は台所で母親の手伝いを始めました。

Sonunda babasının paylaştığı haberle annesine gitmeye karar verdi.

ついにおとうさんから聞いたひどい話を、おっかさんに伝える決心をした。

O yarın mutfakta annesine yardım etmek zorunda olacak.

彼は明日台所で母親を手伝わなければならないだろう。

Mary annesine daha sık yardım edeceğine söz verdi.

- メアリーは、もっと頻繁に母親を手伝うと約束した。
- メアリーは母親にもっとお手伝いをすると約束した。

Mary annesine benziyor ama farklı bir kişiliğe sahip.

メアリーは母親と外見は似ているが性格は似ていない。

O,çocukken,annesine yardım etmek için sıkı çalıştı.

彼は子供ながらにお母さんを助けるために一生懸命働いた。

Annesine kavuşmanın verdiği rahatlama... ...ve çok ihtiyaç duyduğu sütü.

‎待ちわびた母親のぬくもりだ ‎それに母乳も

Yoshio kişilik olarak annesine ve görünüş olarak babasına benziyor.

ヨシオは性格は母親に、容貌は父親に似ている。

- O, annesine benzemiyor.
- O annesi gibi bir şey değil.

- 彼女は母親にはとても及ばない。
- 彼女は母親とまるで違う。

Çocuk eve geldiğinde her şeyden önce annesine ondan bahsetti.

少年は家に帰ると真っ先に母にそのことを告げた。

John okulda çok çalıştı, evdeyken annesine işinde yardım etti.

ジョンは学校で一生懸命勉強した。一方家では母の仕事を手伝った。

O, genç olduğu için, hasta büyük annesine özveriyle hizmet etti.

若かったけれども彼女は献身的に病気の祖母の世話をした。

Alice, kitabı nerede bulacağını bilmediğinden, onun nerede olduğunu annesine sordu.

アリスは、その本をどこで見つければよいかわからなかったので、母親にどこにあるか尋ねた。

Bir çocuk olmasına rağmen, annesine yardım etmek için çok çalıştı.

彼は子供ながらにお母さんを助けるために一生懸命働いた。

O Pablo ile evleneceğini açıkça ilan ettiğinde, neredeyse büyük annesine kalp krizi geçirtecekti , halasının gözlerini yuvasından fırlattıracaktı fakat küçük kız kardeşi gururla baktı.

彼がパブロと結婚するつもりだと公に宣言したとき、彼の祖母は心臓が止まりそうになったし、彼の叔母は目玉が飛び出してしまいそうだった。でも彼の妹は鼻高々だった。