Examples of using "Anlaşmazlık" in a sentence and their japanese translations:
Anlaşmazlık tamamen ortadan kalktı.
- その論争は完全に片が付いた。 - その論争は完全に片付けた。
O her zaman patronuyla anlaşmazlık içinde.
彼はいつも上司と言い争っている。
Sendika ve yönetim arasındaki anlaşmazlık bir greve yol açabilir.
労働側と経営側の意見不一致はストライキに行きつくかもしれない。
Fakat ben 30 yıl sonra uyandım
ve bir anlaşmazlık durumunda
私は30年生きてきて
自分が葛藤を抱えていると
Onun sonunda konuşma sanatı ve mantık ile ilgili , Socrates metodunda herhangi bir anlaşmazlık örneği ile biten ikincisinin sonunda iki küçük skeç vardı.