Translation of "Kalktı" in Japanese

0.092 sec.

Examples of using "Kalktı" in a sentence and their japanese translations:

- O, ayağa kalktı.
- Ayağa kalktı.

- 彼は立ち上がりました。
- 彼は立った。

Perde kalktı.

幕があがった。

Sis kalktı.

霧がはれた。

Adam ayağa kalktı.

その男は立ち上がった。

O, sabah kalktı.

- 彼は今朝起きた。
- 彼は午前中に起きた。

Yavaşça ayağa kalktı.

彼はゆっくり立ち上がった。

O geç kalktı.

彼女は寝坊しました。

Uçak zamanında kalktı.

飛行機は定刻に離陸した。

O, koltuğundan kalktı.

彼は座席から立ちあがった。

Anlaşmazlık tamamen ortadan kalktı.

- その論争は完全に片が付いた。
- その論争は完全に片付けた。

Gözlerindeki yaşlarla ayağa kalktı.

彼女は目に涙を浮かべて立ちあがった。

O, aniden sandalyeden kalktı.

彼は突然椅子から立ちあがった。

Onu görünce ayağa kalktı.

それを見て彼は立ち上がった。

O, sabah sekizde kalktı.

彼は午前8時に起きました。

O, sabah yedide kalktı.

- 彼女は午前7時に起きた。
- 彼女は朝七時に起きた。

Uçağımız tam saat altıda kalktı.

我々の飛行機はきっかり定刻の6時に離陸した。

Uçak on dakika önce kalktı.

その飛行機は10分前に離陸しました。

Toplantıya katılmak için erkenden kalktı.

彼は、会議に出席するために早く起きた。

Ayağa kalktı ve şapkasına uzandı.

彼は、立ち上がって帽子を取ろうと手を伸ばした。

O bu sabah erken kalktı.

彼は今朝早く起きた。

Öğrencilerin hepsi birlikte ayağa kalktı.

学生は皆一斉に立ち上がった。

Öğretmen içeri girdiğinde ayağa kalktı.

先生が入ってくると彼女は立ち上がった。

Ayağa kalktı ve fareye baktı.

彼は立ち上がり、ネズミを見た。

Tom bu sabah erken kalktı.

トムは今朝早く起きたんだ。

Tom bir saat erken kalktı.

トムは一時間早く起きた。

- Tom dizüstü bilgisayarını kapatıp ayağa kalktı.
- Tom laptopunu kapattı ve ayağa kalktı.

トムはノートパソコンを閉じ、立ち上がった。

- Tom ayağa kalktı ve pencereye doğru yürüdü.
- Tom ayağa kalktı ve pencereye gitti.

トムは立ち上がり、窓へと歩いていった。

Ayağa kalktı ve bir yanlış yaptığını,

彼は立ち上がり 自分の間違いと

Birkaç ertelemeden sonra, uçak nihayet kalktı.

何度か遅れた後その飛行機はついに出発した。

Uçak saat 2:30'da kalktı.

飛行機は二時半に離陸した。

Telefona cevap vermek için ayağa kalktı.

彼女は電話に出るために立ち上がった。

O, odaya girdiğinde o ayağa kalktı.

彼女が部屋に入ると彼は立ち上がった。

O beni selamlamak için ayağa kalktı.

彼は私に挨拶するために立ちあがった。

Tom ayağa kalktı ve kapıya yöneldi.

トムは立ち上がってドアに向かった。

Tom ayağa kalktı ve pencereye gitti.

トムは立ち上がり、窓のところへ行った。

O, her zamankinden daha erken kalktı.

彼はいつもより早く起きた。

O beni karşılamak için sandalyesinden kalktı.

彼はいすから立って私を迎えてくれた。

Bu sabah bir saat erken kalktı.

今朝は1時間早く起きた。

Aniden, genç bir kadın ayağa kalktı.

突然若い女性が立ち上がった。

O, yemek bitmeden önce ayağa kalktı.

彼は食事が終わらないうちに立ち上がった。

O, odaya girdiğinde, o ayağa kalktı.

彼女が部屋に入ると彼は立ち上がった。

Ayağa kalktı ve pencereye doğru yürüdü.

彼女は立ち上がって窓のところまで歩いて行った。

Linda şarkı söylemek için ayağa kalktı.

リンダは歌うために立ち上がった。

Trene vaktinde yetişmek için erken kalktı.

彼は列車に間に合うように早く起きた。

Geç kalktı ve okula geç kaldı.

彼は朝寝坊して学校に遅れた。

- Ayağa kalktı ve masadaki şapkasına uzandı.
- O ayağa kalktı ve masanın üzerindeki şapkasına uzandı.

- 彼は立ち上がってテーブルの上の帽子を手に取ろうとして手を伸ばした。
- 彼は立ち上がってテーブルの上の帽子を取ろうと手を伸ばした。

On kadar öğrenci hepsi birden ayağa kalktı.

10人もの学生が全く同時に立ち上がった。

Yumi İngilizce programını dinlemek için erken kalktı.

由美は英語の番組を聞くために早くおきました。

Örgüsünü bir kenara koydu ve ayağa kalktı.

- 彼女は編物を横において立ち上がった。
- 彼女は編み物を脇に置いて立ち上がった。

Tüm seyirci ayağa kalktı ve alkışlamaya başladı.

全部観客が立ち上がって拍手し始めた。

O, her zamanki gibi saat beşte kalktı.

彼はいつものように5時におきた。

Bill ilk treni yakalamak için erken kalktı.

- ビルは一番列車に乗るために早起きした。
- ビルは始発電車に乗るために早く起きました。

Bill ilk treni yakalayabilsin diye erkenden kalktı.

ビルは一番列車に乗るために早起きした。

Kadın, sandalyesinden kalktı ve sonra kapıya baktı.

夫人は、椅子から立上った。そして、扉の方を見た。

Tom ayağa kalktı ve pencereye doğru yürüdü.

トムは立ち上がり、窓へと歩いていった。

İnsanlar ayağa kalktı ve şarkı söylemeye başladı.

- その人たちは立ち上がって、歌いはじめました。
- 人々は立ち上がり、歌い始めた。

Kadın sandalyeden kalktı ve kapıya doğru baktı.

夫人は、椅子から立上った。そして、扉の方を見た。

Acı içinde ayağa kalktı ve kabinlerden birine girdi.

痛々しそうに立ち上がり 重い足どりでトイレに向かいました

Bill çok erken kalktı ve ilk treni yakaladı.

ビルはとても早く起きたので一番列車に間に合った。

Uçağımız tam olarak akşam 6:00'da kalktı.

- 私たちの飛行機は午後六時ちょうどに離陸した。
- 私たちの飛行機は午後6時に離陸した。
- 私たちの飛行機は午後6時ちょうどに離陸した。

O maçı daha iyi görmek için ayağa kalktı.

彼はゲームがもっと良く見えるようにと立ち上がった。

Çiftçi gün doğumunda kalktı ve gün batımına kadar çalıştı.

その農夫は日の出とともに起き、日没まで働いた。

Kibar görünüşlü yaşlı adam kalktı ve elini bana verdi.

優しそうな老人は立ち上がって、握手を求めてきた。

- Birden kalkıp odadan çıktı.
- Birden kalktı ve odadan çıktı.

彼は突然立ち上がり、その部屋から歩き去りました。

Her zamanki gibi, Tom sabah erken kalktı ve yüzdü.

例によって、トムは朝早く起きて泳いだ。

Kısa bir ziyaretten sonra birdenbire ayağa kalktı ve ayrıldığını söyledi.

訪ねてきてしばらくしてから、彼は突然立ち上がって別れを告げた。

Otobüsümüz saat sekizde kalktı ve saat on birde Boston'a vardı.

私達が乗ったバスは8時に出発し、11時にボストンに着いた。

O, bir centilmen gibi kalktı ve koltuğunu ona teklif etti.

紳士らしく彼は立って自分の席を彼女に勧めた。

Hızla kalktı, yüzüne soğuk su sıçrattı, dişlerini fırçaladı ve tıraş oldu.

彼は素早く起きて、冷たい水で顔を洗い、歯をみがいて、ひげをそった。

Tom 6:30'da yataktan kalktı, mutfağa gitti ve tost makinesine iki dilim ekmek koydu.

トムは6時半にベッドから転がり出ると、もつれた足でキッチンへ行き、トースターに二枚パンを突っ込んだ。