Translation of "Aksine" in Japanese

0.004 sec.

Examples of using "Aksine" in a sentence and their japanese translations:

Fizik kanunlarının aksine

物理法則とは違い

Aksine kanıt yoktur.

そうでないことを示す証拠がある。

Deli Meşgul Mod'un aksine

では“めちゃくちゃ忙しい”状態と

Samanyolu'ndaki milyarlarca yıldızın aksine

天の川銀河のように 何千億の恒星ではなく

Onun aksine sen gayretlisin.

君は彼女と比べて勤勉だ。

Resim bunun aksine renkli.

その絵はこの絵とは対照的にカラフルだ。

Düşünülenin aksine o gelmedi.

- 彼女は結局来なかった。
- とうとう彼女は来なかった。

Ben aksine duyarlı bir adamdır.

ベンはどちらかといえば分別のある男だ。

"Bitirdin mi?" "Aksine, yeni başlıyorum."

「それもう終わった」「それどころか、いまからだよ」

"Bitirdin mi?" "Aksine. Başlamadım bile."

「終わった?」「とんでもない。始めてもないよ」

"Bitirdin mi?" "Aksine, henüz başladım."

- 「君はそれを終えたか」「とんでもない、始めたばかりだ」
- 「あなたはそれを終えましたか」「それどころか、今始めたところです」

Erkek kardeşimin aksine, ben yüzemem.

兄と違って私は泳げません。

Kocasının aksine çok genç görünüyor.

彼女はご主人に比べてとても若く見えます。

Ve karın aksine yağmur buzu eritir

雪と違って 雨は氷を溶かします

Kırmızı yeşilin aksine bir tehlike işaretidir.

みどりとは反対に、赤は危険のしるしである。

Anne babasının arzusunun aksine şarkıcı oldu.

彼は親の意にそむいて歌手になった。

Mary fakir değildir. Aksine, o oldukça zengindir.

メアリーは貧しくはない。それどころか、かなり裕福だ。

Aksine kanıt olmadığı için herkes onun hikayesine inanıyor.

それと反対の証拠がないので、みんなは彼の話を信じている。

Senin aksine, ben herkesin önünde insanlarla alay etmem.

お前と違って、俺は人前で人をからかったりはしない。

Onun isteklerinin aksine o onu yakarak kül etti.

彼女は彼の遺志に反して、彼を火葬した。

O benim annem değil aksine benim en büyük ablam.

彼女は私の母ではなくて私の一番上の姉なんです。

Aksine eğer size yazmazsam, pazar günü sizi ziyaret edeceğim.

予定変更のお知らせをしない限り、日曜日にお伺いします。

- Yavrularını besleyen ve koruyan kuşların aksine balıklar yumurtalarını terk eder.
- Yavrularını besleyen ve barındıran kuşların aksine balıklar yumurtalarını terk eder.

鳥が自分の雛に餌をやったり守ったりするのとは違って、魚は卵を産みっぱなしにする。

Jack'in müzikte iyi olmadığı doğru değil, aksine, o piyanoyu iyi çalar.

ジャックが音楽が苦手なんてとんでもない、それどころか、ピアノを弾くのがうまい。

Takeo'nun sınavı geçtiğini ve Kunio'nun da başarısız olduğunu düşünüyordum ama sonuç tam aksine çıktı.

武雄は受かり、邦夫は受からないと思っていたが、結果は逆だった。

Polo gibi at sırtında oynanılan bir oyunun aksine futbol aslında ayakla oynanılan bir top oyunu demekti.

元来フットボールとは、ポロのように馬に乗って行われる競技とは違って、足で、ボールを使って行われる競技のことでした。