Translation of "Deli" in Japanese

0.009 sec.

Examples of using "Deli" in a sentence and their japanese translations:

Deli misin?

気は確かか。

Tom deli.

トムはイカれてるわ。

O deli.

彼女は頭が変だ。

Annem deli.

- 僕の母は狂っている。
- 僕の母は頭がおかしい。

Adam deli olmalı.

その男は頭がおかしいに違いない。

Kumara deli oluyor.

彼はギャンブルに夢中になっている。

Dünya deli kaynıyor.

世界は奇人の巣だ。

Sen deli misin?

コカインをやってるのか?

Hepiniz deli misiniz?

みんな、怒ってる?

Tom deli mi?

トム怒ってるかな?

Beni deli edeceksin.

あなたは気が狂うだろう。

- Benim deli olduğumu düşünüyor musunuz?
- Sizce ben deli miyim?

- 私がまともじゃないと思いますか。
- 私の頭がどうかしてると思いますか。

Deli Meşgul Mod'un aksine

では“めちゃくちゃ忙しい”状態と

Delbert'in deli olduğunu düşünüyorum.

デルバートは気違いだと思うよ。

O, beni deli ediyor.

彼女が僕を狂わせる。

Tom Mary'ye deli oluyor.

トムはメアリーに惚れ込んでいる。

Onlar Jaza deli oluyorlar.

彼らはジャズに夢中になっている。

Bu beni deli ediyor.

これでは気が変になりそうだ。

O beni deli ediyor.

彼女が僕を狂わせる。

Senin deli olduğunu sanmıyorum.

あなたがおかしいとは思わない。

O bana deli oluyor.

彼女は私に怒っています。

Dün deli gibi ısırıyorlardı.

いやぁ、昨日は入れ食いでねえ。

Golf için deli oluyorum.

私はゴルフに夢中です。

Ama ona deli demekten vazgeçin.

“めちゃくちゃ忙しい”と 言うのはやめましょう

Betty dans için deli oluyor.

べティはダンスに夢中である。

Tom bir deli gibi çalıştı.

トムは気が狂ったように働いた。

O, müziği deli gibi seviyor.

- 彼は音楽に夢中です。
- 彼は音楽狂だ。

O, futbolu deli gibi sever.

彼はフットボールに夢中になっている。

O kıza deli gibi âşık.

彼はあの娘に完全に参っている。

Onun davranışları beni deli ediyor.

彼の言動には嫌気が差す。

Bir deli, yaptıklarından sorumlu değildir.

人間は狂っていれば行動の責任は問われない。

Hamlet sanki deli gibi davranır.

ハムレットはまるで気が狂ったかのようにふるまう。

Her ikiniz de deli misiniz?

あなたたち二人とも気は確かなの?

Birçok kişi deli olduğumu düşünür.

大抵の人は僕を気違いだと思っている。

- Deli misin?
- Delirdin mi sen?

- 狂ったのかい?
- 怒ってるの?
- 怒っているの?

Çoğu kişi deli olduğumu düşünüyor.

大抵の人は僕を気違いだと思っている。

Bu gürültü beni deli ediyor.

この騒音が私をいらいらさせる。

Ben senin için deli oluyorum.

あなたに夢中なの。

Joe kıza deli divane oluyor.

ジョーはその女の子にすっかり参っている。

Sarhoş olabilirim ama deli değilim.

酔ってるかもしれないが、気は確かだ。

Birçok insan deli olduğumu düşünür.

多くの人が私を頭がおかしいと思っています。

Hepimiz Tom'un deli olduğunu düşündük.

僕らはみんなトムが狂人だと思っていた。

O, kayak yapmak için deli oluyor.

彼はスキーに夢中である。

Erkek kardeşim neredeyse beni deli etti.

弟のために気が狂いそうだった。

O, bir deli gibi hareket etti.

彼は狂人のように振る舞った。

O ya sarhoş ya da deli.

彼はよってるか気が狂ってるかどちらかだ。

Annem şimdi tenis için deli oluyor.

母は今テニスに熱中している。

Yuvarlak kutular mı? Deli misin sen?

円い箱か?あんた正気か?

Ailesine böyle davrandığı için deli olmalı.

自分の両親をこんな風に扱うなんて、彼は気が狂っているに違いない。

Ben deli olabilirim, ama aptal değilim.

私は頭がおかしいかもしれないけど、バカじゃない。

Bu sürekli gürültü beni deli ediyor.

このひっきりなしの騒音は頭にくる。

O gürültü beni neredeyse deli ediyor.

あの音を聞いていると気が狂いそうだ。

Bir araştırmacı olarak, değişkenlik beni deli ediyordu.

研究者である私は かつて 個人差を非常に厄介だと思っていました

Dürüst olun ve eğer "deli meşgul" ifadesini

自分の一日や週や月を

Onlar böyle saçmalıklara inanmak için deli olmalılar

そんな馬鹿な事を信じるなんて、彼らはどうかしてるに違いない。

Böyle bir şey söylemek için deli olmalı.

- 彼はそんなことを言うとは気が違っているにちがいない。
- 彼はそんなことを言うとはどうかしているにちがいない。
- 彼がそんな事を言うとはどうかしているに違いない。
- 彼がそんなこと言うとは気が違ってるに違いない。
- そんな事を言うなんて彼はどうかしてるに違いない。
- そんなことを言うなんて彼は気が変に違いない。

- O, herkesi çıldırtır.
- O, herkesi deli eder.

彼女はみんなをうんざりさせます。

Fikrimi söylediğim son kişi deli olduğumu düşündü.

僕が最後に自分の考えを伝えた人は、僕を気違いだと思ったようだ。

O onunla sadece ilgilenmiyor, ona deli oluyor.

興味があるなんてものではなく、もう夢中なんです。

Onun kendini beğenmiş tavrı beni deli ediyor.

彼のきざな態度は頭にくる。

Şu Prof.'un konuşması beni deli ediyor.

あの先生の話にはうんざりするよ。

Frenleri olmayan bir bisiklete binecek kadar deli olmalısın.

ブレーキのない自転車に乗るなんて君は無分別だ。

Sen böylesine çılgın bir sürücüsün; beni deli ediyorsun.

お前はむちゃくちゃな運転者だよ。僕も気が狂いそうになるよ。

Onun bu fırtınalı havada dışarı çıkması için deli olması gerekir.

こんな嵐の天候に出かけていくとは彼は気が変になっているにちがいない。

''Bir yardım derneğinde deli gibi çalıştım ve çoğu zaman kolay olmadı

「慈善活動のために猛烈に働き 大変なことも多々あった

UFO gördüm! Ciddiyim! Bana inan lütfen. Ben deli ya da öyle bir şey değilim.

ユーフォーを見たよ。本当だよ。信じてくれ。僕は気がちがっているんでも何でもない。