Translation of "Kanıt" in Japanese

0.003 sec.

Examples of using "Kanıt" in a sentence and their japanese translations:

Kanıt açıktır.

証拠は明らかだ。

Kanıt onun lehineydi.

その証拠は彼に有利であった。

Aksine kanıt yoktur.

そうでないことを示す証拠がある。

Hiçbir kanıt yoktur.

- 証拠がありません。
- 証拠はありません。

Hiçbir karşıt kanıt yoktur.

そうでないという証拠は何も無い。

Onlar hala kanıt arıyorlar.

- 彼らまだ証拠を残している。
- 彼らはまだ証拠を探している。

Tom yeni kanıt buldu.

トムは新たな証拠を発見した。

Bu kanıt onun aleyhineydi.

この証拠は彼にとって不利だった。

Ancak bulgu bile kanıt olmayabilir.

でもエビデンスさえ証拠となるとは限りません

Kanıt onu masum olduğunu kanıtladı.

その証拠から彼が無実であることが証明された。

Polis kanıt ararken odayı inceledi.

その警察官は証拠を探すためにその部屋を入念に調べた。

Savaş için bir kanıt sundu.

彼は戦争に賛成する議論を述べた。

Yeterli kanıt yokluğunda, polis onu suçlayamadı.

十分な証拠が無くて警察は彼を起訴できなかった。

Kanıt, bir önceki ifadeye karşılık gelir.

その証拠は彼の前回の証言と一致している。

Polis onun aleyhinde birçok kanıt topladı.

警察は彼に不利な証拠をたくさん集めた。

Avukat yeni bir kanıt gündeme getirdi.

弁護士は、新しい証拠を提出した。

Nörolojik olarak farklı olduğuma başka kanıt istiyorsanız

私が定型発達していないという こんな証拠もあります

O, daha fazla umutsuz kanıt arayışı içinde.

彼はもっと証拠がないかと、やっきになって捜している。

Tek kanıt, iç çamaşırına yapışmış sperm iziydi.

唯一の証拠は、下着に付着していた精液の痕跡。

Polis, adamın suçu işlediğine dair kanıt buldu.

警察はその男が犯人だという証拠をつかんだ。

Aksine kanıt olmadığı için herkes onun hikayesine inanıyor.

それと反対の証拠がないので、みんなは彼の話を信じている。

Hikayenin kendi deneyimlerine dayalı olduğuna dair bir kanıt yoktur.

その話が彼の体験に基づいているという証拠はない。

- Durum böyle değil.
- O, kanıt değildir.
- Olay bu değil.

それは真相ではない。

Onu mahkûm etmek için suçla ilgili yeterli kanıt yoktu.

彼を有罪とするのに十分な証拠がなかった。

Olay yerinde bulunduğuna dair ona karşı herhangi bir kanıt yoktu.

現場には彼に不利な証拠品は何もなかった。

Polis cinayetle ilgili herhangi bir yeni kanıt bulmakta başarısız oldu.

警察は殺人事件について新しい証拠が発見できないでいる。

Bu kirli giysiler onun suçsuzluğunu kanıtlayacak yeni bir kanıt parçası olabilirdi.

この汚い服は彼の潔白を証明する新しい証拠かもしれません。

- Delil bizi onun masumluğuna ikna etti.
- Kanıt bizi onun masumluğuna ikna etti.

証拠はわれわれに彼の無実を納得させた。