Translation of "Adına" in Japanese

0.004 sec.

Examples of using "Adına" in a sentence and their japanese translations:

Korumak adına,

その代わりに対話を選びました

Yalnızca örnekleme adına

単純に 話を分かりやすくするために

Senin adına utanıyorum.

君にはこっちが赤面する。

Yazarın adına aşinayım.

- 私はその著者の名前を知っています。
- 私はその作家の名をよく知っている。

Benim adına konuşun.

私に有利なように言ってくれ。

- Onun adına toplantıya katıldım.
- Toplantıya onun adına katıldım.

彼女に代ってその会に出席した。

Şirket adına sizi karşılarım.

- 一同を代表して、歓迎の意を表します。
- 一同を代表して、あなたを歓迎します。

Kadın Sue adına gitmektedir.

その女性はスーです。

O, onun adına konuştu.

彼女は彼のために口添えした。

Babasının adına toplantıya katıldı.

彼がおとうさんの代わりにその会合に出ました。

O evsizler adına konuştu.

彼女は家のない人々の代弁をした。

Avustralya'nın gençleri adına konuşuyoruz.

私たちはオーストラリアの若者を代表してお話しします。

O, Amy adına gider.

- 彼女はエイミーの名で通っている。
- 彼女はエイミーと呼ばれている。

Ay adına, seni cezalandıracağız.

月に代わっておしおきよっ!

Ben herkes adına konuşamam ki."

話しただけであり 私は他の人の意見は話せない」

Köpek John adına karşılık veriyor.

その犬はジョンというなまえです。

Köpek Blackie adına cevap veriyor.

その犬はクロと呼ぶとやってくる。

Onun adına toplantıya kim katılacak?

彼女に代わって誰が会合に出席するのか。

Şirketimizin adına bir konuşma yaptı.

彼が会社を代表して演説しました。

O kendi adına hareket etmektedir.

彼は自分の利益のために行動している。

Biz o yazarın adına aşinayız.

その作家の名は私たちに馴染みがある。

Abim, babamızın adına toplantıya katıldı.

私の一番上の兄が父の名代としてその会合に出席した。

Öğrencilerin matematiği öğrenmelerine yardım etmek adına

金融トレーダーの仕事を辞めて

Bunların her biri size kriz adına

いずれも責任が伴います

Avukat, Bay Smith adına konuşacağını söyledi.

その弁護士はスミスさんの代理として話すと言った。

Deneme yanılma, ilerleme adına çok ehemmiyetlidir.

試行錯誤は進歩に不可欠だ。

Başkan yardımcısı törene başkan adına katıldı.

副大統領は大統領に代わって式典に出席した。

Şirket adına, hepinize içten teşekkürlerimi sunmak isterim.

会社を代表して、あなた方すべてに心からの感謝をしたいと思います。

Bazı öğrenciler spor adına derslerini ihmal ederler.

スポーツにかまけて学業を怠る学生もいる。

İş arkadaşlarım adına teşekkürlerimi ifade etmek istiyorum.

同僚を代表して謝辞を述べます。

Ben onun adına bir yeni kıyafet aldım.

私は彼の代わりに彼女に新しい服を買ってやった。

İsa Mesih ve Kral Charles adına buradayız.

私たちはイエス・キリストとチャールズ王の名のもとにここにきました。

Adına da Türkçe “çoban” kelimesinden gelen Chobani diyeceğiz.

『チョバーニ』という名前だ トルコ語で羊飼いの意味だ」

Avukat müvekkili adına ikna edici bir şekilde konuştu.

弁護士は依頼人のために説得力のある発言をした。

Kocam hastaneye yatırıldığı için onun adına ben yazıyorum.

主人は入院していますので、かわってお便り差し上げます。

Bir öğretmen olarak görüyorsunuz, ben toplum inşası adına görevimi biliyorum.

教師として 私の役割は コミュニティを築くことです

Bu üçü adına birçok şey feda edildi: çalışanlar, fabrikalar, topluluklar.

そのために多くのことが犠牲にされています 工場も コミュニティも 仕事も—

Kendim için de daha iyi bir lider olabilmek adına öğrenmek istedim.

自分自身も興味がありました リーダーとして成長するためです

Ölü bir adamı gömmek gibi. Bu yüzden adına Ölü Adam Çapası deniyor.

死体を埋めるみたいだろ だから“死体の留め具”だ

Senin adına birini göndermek yerine, sen gitsen ve şahsen konuşsan daha iyi olur.

誰かを代理にやらず、あなた自身で行って話すほうが良いでしょう。