Translation of "Güzeldi" in Japanese

0.005 sec.

Examples of using "Güzeldi" in a sentence and their japanese translations:

O çok güzeldi.

とてもキレイでした。

Tom'un konuşması güzeldi.

トムの演説はよかった。

O masaj güzeldi.

- そのマッサージは心地良かった。
- あのマッサージ、気持ちよかった。

Sizinle konuşmak güzeldi.

あなたとお話しできてうれしかったです。

O gençken güzeldi.

- 彼女は若いころ美しかった。
- 彼女は若いころきれいだった。

Evden ayrıldığımda hava güzeldi.

家を出る時には晴れていました。

Bütün gün hava güzeldi.

一日中上天気だった。

O gün hava güzeldi.

その日はいい天気だった。

Sahne açıklama ötesinde güzeldi.

- 景色は言葉で言い表せないほど美しかった。
- 景色は言葉では表せないほど美しかった。
- その光景は筆舌に尽くしがたいほど美しかった。
- その景色は言い表せないほど美しかった。

Annem gençliğinde çok güzeldi.

母は若いとき、とても美しかった。

Hava olabileceği kadar güzeldi.

天気はこの上なく素晴らしかった。

Hava bütün hafta güzeldi.

一週間ずっと天気がよい。

Bu eski bina güzeldi.

この古い建物は昔、きれいだった。

Dün hava çok güzeldi.

昨日、天気が非常によかった。

Eskiden bu kent güzeldi.

この町は昔きれいでした。

Gençken, o çok güzeldi.

彼女は若いとき、とても美しかった。

Otelin manzarası çok güzeldi.

ホテルからの眺めはとても奇麗だった。

O, gençken çok güzeldi.

彼女は若いときたいへん美しかった。

O, şaşırtıcı şekilde güzeldi.

彼女は驚くほど美しかった。

- Elim güzeldi.
- Bahtım açıktı.

いい手が配られた。

- Gökyüzünden bakınca ada çok güzeldi.
- Gökyüzünden bakıldığında ada çok güzeldi.

空から見ると、その島はとても美しかった。

Hava bütün hafta boyunca güzeldi.

一週間ずっと天気がよい。

Çiçekler bakmak için çok güzeldi.

その花は見た目にとても美しかった。

Peynirli kekin tadı çok güzeldi.

- そのチーズケーキは味が甘すぎた。
- そのチーズケーキは甘すぎた。

Herhâlde o, gençken çok güzeldi.

彼女は若いときさぞかし美人だったに違いない。

Onun sesi yumuşak ve güzeldi.

彼女の声は優しく綺麗だった。

Tepeden görülen yükselen güneş güzeldi.

頂上から見る日の出は美しかった。

Gökyüzünden bakınca ada çok güzeldi.

空から見ると、その島はとても美しかった。

Uçaktan bakıldığında, adalar çok güzeldi.

飛行機から見ると、その島々はとてもきれいだった。

Sanırım o kız gençken güzeldi.

あの娘は幼い頃かわいかったと思う。

Manzara kelimelerle anlatılamayacak kadar çok güzeldi.

その景色は美しすぎて言葉では表せなかった。

Prenses kelimelerle tarif edilemeyecek kadar güzeldi.

その王女は形容できないほど美しかった。

Hava güzeldi, bu yüzden balık tutmaya gittik.

天気が良かったので釣りに行った。

Hava güzeldi ve bütün gün plajda kaldık.

天気がよく、私たちは一日中海岸にいた。

Yemek o kadar güzeldi ki çok fazla yedim.

料理がおいしくてつい食べ過ぎた。

- O güzel olmasının yanı sıra zekiydi.
- O hem zeki hem de güzeldi.
- O zeki olmakla birlikte güzeldi.
- Güzel olduğu kadar zekiydi de.

彼女はきれいな上にものわかりがよい。

- Konser kısaydı. Hâlbuki, çok iyiydi.
- Konser kısaydı. Yine de çok güzeldi.

- コンサートは短かったしかしそれはとても良かった。
- コンサートは短いものだったが、とてもよかった。

- Dün kardeşlerim ve arkadaşlarımla çok güzel bir akşam geçirdim, yaptığımız mangal da çok güzeldi.
- Dün kardeşlerim ve arkadaşlarım beraber süper bir akşam geçirdik ve mangal da çok iyidi.

私たちは昨日兄弟や友達と素敵な夜を過ごしたが、バーベキューも本当によかった。