Translation of "'ye" in Japanese

0.005 sec.

Examples of using "'ye" in a sentence and their japanese translations:

Ye!

食べなさい!

- Ne istiyorsan ye.
- İstediğini ye.

食べたいもの食べていいよ。

Yavaş ye.

ゆっくり食べて。

Sebzeni ye.

野菜を食べなさい。

Lütfen ye.

- どうぞお召し上がりください。
- どうぞ召し上がってください。

İstediğin yiyeceği ye.

好きな食べ物は何でも食べなさい。

Bir şey ye.

何か食べて。

Ne istersen ye.

食べたいもの食べていいよ。

Sıcakken çorbanı ye.

- スープは熱いうちに召し上がれ。
- スープは熱いうちに召し上がって下さい。

Daha yavaş ye!

もっとゆっくり食べなさい。

Eğer açsan, ye!

お腹が空いているなら食べてください!

- Ye kürküm ye.
- Güzel giysiler kişiyi güzel gösterir.

立派な羽が立派な鳥をつくる。

İstediğin kadar çok ye.

食べたいだけ食べなさい。

Soğumadan önce çorbanı ye.

スープが冷めないうちに飲んでね。

Yemeğin soğumadan yemeğini ye.

夕飯、冷める前に食べてよ。

Lütfen biraz daha ye.

もう少し食べてください。

Hoşlandığın herhangi birini ye.

どちらでも好きな方を食べなさい。

Lütfen biraz pasta ye.

ケーキをどうぞ。

- Yabancılar Fuji' ye hayran olur.
- Dışardan gelenler Fuji' ye hayran olur.

外国人は富士山を賛美する。

Lütfen sadece yumuşak yiyecekler ye.

柔らかいものだけを食べてくださいね。

Lütfen ye. Açsın, değil mi?

- 食べなさい、おなかがへっているのでしょう。
- どうぞ食べて。お腹すいてるんでしょ?

Lütfen hâlâ sıcakken onu ye.

さあ、できたての温かいうちに食べてください。

1987'ye kadar üç yıl içinde,

あと3年の間 1987年までに

Lütfen 7'ye kadar lobiye gel.

7時までにロビーに来てください。

Sadece balık yeme. Et de ye.

魚だけでなく、肉も食べなさい。

Halının büyüklüğü 120'ye 160 santimetredir.

- このじゅうたんの大きさは縦120センチ横160センチだ。
- このカーペットのサイズは縦120センチ、横160センチです。

Eğer hâlâ açsan, bir hamburger daha ye.

まだお腹がすいてるんなら、もう1つハンバーガーを食べてね。

Sadece balık yeme. Biraz et de ye.

魚だけでなく、肉も食べなさい。

İyi bir çocuk ol ve sebzelerini ye.

いい子だから野菜を食べなさい。

Böyle devam ederseniz muhtemelen 120'ye ulaşırsınız!

このままいくと120歳まで生きそうだよ。

Sadece balık değil aynı zamanda et de ye.

魚だけでなく、肉も食べなさい。

- Üzümünü ye bağını sorma.
- Beleş atın dişine bakılmaz.

もらい者の馬の口の中をのぞくな。

Onu akşam 7.00'ye kadar postalarsan, o yarın varır.

19時までに投函すれば、明日には届きますよ。

Tabağındaki her şeyi ye yoksa herhangi bir tatlı almayacaksın.

お皿のものを全部食べなければ、デザートはありません。

Büyük ve güçlü olmak için büyüyebilesin diye sebzelerini ye.

大きく強く成長するためには野菜を食べなさい。

Benim sahip olduğumun iki katı kadar çok CD ye sahip.

彼女は私の2倍のCDを持っています。

Nagano 42 'ye karşı 46 oyla Salt Lake City'yi yendi.

長野はソルト・レイク・シティーを46票対42票で破った。

Peron 2'ye gelen tren 4:35'te Shibuya'ya gidecek.

次の2番線に到着する電車は、16時35分発渋谷行きです。

- Senin gözlerin midenden daha büyükler.
- Boşan da semerini ye.
- Çok açgözlüsün.

欲張っても食べきれないよ。

Dün gece, saat 02'ye kadar televizyonda Olimpiyat Oyunları izleyerek yatmadım.

昨夜はテレビでオリンピックを見て2時まで起きていた。

Ben yarın öğleden sonra saat 2.00'ye kadar bu işin tamamlanmasını istiyorum.

この仕事を明日の2時までにしあげてほしいんです。

- Yemeğin ucundan alıp bırakma.
- Uyuşuk uyuşuk yeme.
- Mıymıntı gibi yeme.
- Canlı canlı ye.

嫌そうに食事をするな。

- Bu fabrikanın üretimi % 20 oranında artmıştır.
- Bu fabrikanın randımanı %20'ye kadar arttı.

この工場の生産高は20%増加している。

Japonya'da ortaokul öğrencilerinin yaklaşık yarısında cep telefonu var ama lise öğrencilerine bakarsanız bu oran yüzde 97'ye çıkıyor.

日本の中学生の約半数が携帯電話を所有しているが、高校生になると97%が所有している。

Japon Diş Hekimleri Birliği sorunu Japon Diş Hekimleri Birliğinden LDP ye ait olan Diyet üyelerine yapılan gizli bağışlarla ilgili bir olaydır.

日歯連闇献金事件とは日本歯科医師連盟が自由民主党所属の国会議員に闇献金した事件。