Translation of "Kişiyi" in Japanese

0.011 sec.

Examples of using "Kişiyi" in a sentence and their japanese translations:

Bahsettiğin kişiyi tanıyorum.

私は君の言っている人を知っている。

Birçok kişiyi yendiğini bilirim.

大勢(おおぜい)が ざせつしてる

Bir kişiyi görünüşüyle yargılamamalısın.

人は外見で判断すべきではない。

Konseri birçok kişiyi çekti.

彼のコンサートにはたくさんの人が集まった。

Bu birçok kişiyi şaşırttı.

これには多くの人が驚いた。

O kişiyi tanıyor musun?

あの方をご存知ですか?

İyi tanımıyorsan, bir kişiyi yargılayamazsın.

その人のことをよく知らなければ判断できない。

Aynı anda yedi kişiyi dinleyebilir.

- 彼は一度に7人の話を聞くことができました。
- 彼は1度に7人の話を聞くことが出来ました。

Bana seni seven kişiyi göster.

あなたのことが好きな人を私に見せてください。

O, burada birçok kişiyi tanır.

彼はこの辺りの人をたくさん知っている。

Seninle birlikte gelen kişiyi tanıyorum.

私は、あなたが一緒に来た人を知っています。

Bir kişiyi ismine göre yargılamamalısın.

人を名前で判断してはいけません。

Camı kıran kişiyi tanıyor musun

窓を壊した人を知っているの?

Tom adlı kaç kişiyi tanıyorsun?

トムって名前の人、何人知ってる?

Yüzlerce, binlerce kişiyi eğlendiren adama dönüşebilirdim.

何百人または何千人を笑わせる男に なれるかもしれません

İstediğin herhangi bir kişiyi davet edebilirsin.

君の好きな人なら誰でも招きなさい。

İstediğiniz herhangi bir kişiyi davet edebilirsiniz.

だれでも好きな人を招いていいよ。

Şirket 20 kişiyi işe almak istiyor.

その会社は二十人を雇いたいと思っています。

Volkan aniden fışkırdı, birçok kişiyi öldürdü.

その火山は突然噴火し、多くの人が亡くなった。

Doktor kazada yaralanmış dört kişiyi kurtardı.

その医者は事故で負傷した4人を救った。

Ben o kişiyi bir yerden tanıyorum.

どこかで見かけたような人だ。

Onun tavsiye ettiği kişiyi işe alacağım.

私は彼が推薦する人なら誰でも雇うつもりだ。

O kişiyi böyle problemlerin daha en başından

それで リーダーに対して

Kız böyle bir kişiyi asla duymadığını söyledi.

少女はそんな人なことは聞いたこともないと言った。

Köpeğimi bulan kişiyi burada bir ödül bekliyor.

私のイヌを見つけた人には報酬が出ます。

Bu gitara sahip olan kişiyi bulmaya çalışıyorum.

このギターの持ち主を探しています。

İstediğim kişiyi işten atmakta haklı olduğumu düşündüm.

私には思い通りに誰でも解雇できる権利があると思っていた。

Eğer onu iyi tanımıyorsan, bir kişiyi yargılayamazsın.

その人のことをよく知らなければ、人を判断できない。

Tom beyin bilgisayarını çalan kişiyi biliyor musun

トムのパソコンを盗んだ人が誰か知ってるの?

Yılanların yılda tahmini olarak 46.000 kişiyi öldürdüğü Hindistan'da,

毒ヘビによる死者が 年間4万6000人のインドで

Salgın kontrolden çıkarak 11 binden fazla kişiyi öldürdü.

流行は拡大し 1万1千以上の命が奪われました

O hikaye New York'ta tanıştığım kişiyi akla getiriyor.

その話は私がニューヨークで会った人を思い出させる。

Salon 1.000'den fazla kişiyi alacak kadar büyüktü.

そのホールはとても広くて1、000人以上も収容できるほどだった。

- Ye kürküm ye.
- Güzel giysiler kişiyi güzel gösterir.

立派な羽が立派な鳥をつくる。

Bu odada elli kişiyi almak için çok küçük.

この部屋に50人は入り切れない。

Sigara içen bir kişiyi öpmek kül tablası yalamak gibidir.

煙草を吸う人とキスをするのは灰皿を舐めるようなものだ。

Yirmi kişiyi partime davet ettim fakat onların hepsi gelmedi.

- 私は20人の人にパーティーに来てくださいと言ったが、全員は来なかった。
- 私のパーティーに20人を呼んだのに、全員は来なかったの。

Bu zehirin bir damlası 160 kişiyi öldürmek için yeterlidir.

その毒は一滴で160人の人を殺すのに十分である。

Seni herhangi bir diğer kişiyi sevdiğimden daha çok seviyorum.

だれよりも君をいちばん愛している。

Ve bu oran ABD'de bir yılda 60 bin kişiyi öldürebilir.

でもこれがアメリカだけで年間6万人が命を落とす病気です。

Bir kişiyi tanımak istersen gidip o kişiye direkt sor. En son sorma, olur mu?

誰かを精通したいなら、名を直ちに尋ねて。後でじゃないね。

Gribin R-sıfır'ı 1.3 ise, bu demektir ki her kişi 1 - 2 kişiyi hasta edebilir.

インフルが1.3ということは、一人の感染者につき、1−2人が感染してしまうということです。