Translation of "Yemeğini" in English

0.014 sec.

Examples of using "Yemeğini" in a sentence and their english translations:

- Yemeğini ye.
- Öğle yemeğini ye.

Eat your lunch.

Yemeğini ye.

Eat your food.

Yemeğini yedik.

We ate your food.

Onlar yemeğini bitirdi.

They finished their meal.

İtalyan yemeğini seviyor.

He likes Italian food.

Öğle yemeğini bitirdik.

We have finished lunch.

Amerikan yemeğini seviyorum.

I love American food.

Öğle yemeğini bitirmedim.

- I have not finished lunch.
- I haven't finished lunch.

Yemeğini beğendin mi?

Did you enjoy your meal?

Akşam yemeğini getirdim.

I brought dinner.

Yemeğini neden yemedin?

Why haven't you eaten your food?

Akşam yemeğini erteleyelim.

Let's postpone dinner.

Akşam yemeğini hazırlatacağım.

I'll get dinner started.

Kabyle yemeğini seviyorum.

- I love Kabyle food.
- I love Kabyle dishes.
- I love Kabyle cooking.

Köpek yemeğini yiyor.

- The dog is eating its food.
- The dog is eating his food.

Meksika yemeğini seviyorum.

I love Mexican food.

Akşam yemeğini kaçırdım.

I missed supper.

Akşam yemeğini hazırlıyorum.

I'm fixing dinner.

Tom yemeğini paylaşmaz.

Tom doesn't share his food.

Öğle yemeğini yedi.

He had lunch.

Öğle yemeğini almalıyız.

We should grab lunch.

İtalyan yemeğini severim.

I love Italian food.

Japon yemeğini severim.

I like Japanese food.

Yemeğini bitirdin mi?

Have you finished your meal?

"Feijoada" yemeğini severim.

I like "feijoada".

Akşam yemeğini unutabilirsin.

You could forget about dinner.

Öğle yemeğini atladım.

I skipped lunch.

Akşam yemeğini yiyordum.

I was eating dinner.

Öğle yemeğini atlayalım.

Let's skip lunch.

Tom yemeğini bitirdi.

Tom finished his meal.

Neden yemeğini bitirmedin?

Why didn't you finish your meal?

Yemeğini yavaşça ye.

Eat your food slowly.

- Yemeğini yedik.
- Senin yemeğini yedik.
- Sizin yemeğinizi yedik.

We ate your food.

- Öğle yemeğini tamamen unuttuk.
- Biz öğle yemeğini tamamen unuttuk.

We totally forgot about lunch.

Akşam yemeğini zaten bitirdik.

We have already finished our dinner.

O, akşam yemeğini yedi.

She ate her dinner.

Tom öğle yemeğini atladı.

Tom skipped lunch.

Tom akşam yemeğini hazırlıyor.

Tom is getting dinner ready.

Bugün öğle yemeğini getirdi.

He brought his lunch today.

Ben akşam yemeğini pişirdim.

I cooked dinner.

Akşam yemeğini yedin mi?

Have you eaten supper yet?

Annem öğle yemeğini hazırladı.

My mother prepared our lunch.

Annem akşam yemeğini hazırlıyor.

- My mother is preparing dinner.
- My mother is preparing supper.

Öğle yemeğini ben ödeyeceğim.

I'll pay for lunch.

Akşam yemeğini bitirdin mi?

Have you finished dinner?

Ben akşam yemeğini ısıtıyorum.

I am heating the dinner.

Öğle yemeğini nerede yiyorsun?

Where do you eat lunch?

Öğle yemeğini otobüste yeriz.

We'll eat lunch on the bus.

Akşam yemeğini amcamlarda yedik.

We dined at our uncle's.

Aile, öğleyin yemeğini yemişti.

The family had its dinner at noon.

Tom akşam yemeğini pişirdi.

Tom cooked dinner.

Tom akşam yemeğini bitirmedi.

Tom didn't finish his dinner.

Yemeğin soğumadan yemeğini ye.

Eat your dinner before it gets cold.

Onlar akşam yemeğini yedi.

They ate supper.

Akşam yemeğini dışarda yiyoruz.

- We are eating dinner outdoors.
- We're eating dinner outdoors.

O, akşam yemeğini yiyor.

She is having dinner.

Öğle yemeğini evde yedi.

She has lunch at home.

Ben Çin yemeğini seviyorum.

- I love Chinese food.
- I like Chinese food.

Gerçekten Çin yemeğini severim.

I really like Chinese food.

Ben Kore yemeğini severim.

I like Korean food.

Tom'a öğle yemeğini götürüyorum.

I'm taking Tom his lunch.

Akşam yemeğini hazırlamaya gideceğim.

I'll go get dinner ready.

Tom akşam yemeğini getirdi.

Tom brought dinner.

Öğle yemeğini yemeyi reddetti.

He refused to eat his lunch.

Oğluma akşam yemeğini pişirttim.

I got my son to cook supper.

Mary akşam yemeğini bitiremedi.

Mary could not finish her dinner.

Biz Çin yemeğini severiz.

We like Chinese food.

Yemeğini hâlâ bitirmedin mi?

Have you still not finished your meal?

Öğle yemeğini erken yedik.

We had lunch early.

Tom akşam yemeğini bitiremedi.

- Tom wasn't able to finish his dinner.
- Tom couldn't finish his dinner.

Hangi Çin yemeğini seviyorsun?

What Chinese food do you like?

Baharatlı Meksika yemeğini severim.

I like spicy Mexican food.

Tom yemeğini Mary'yle paylaştı.

Tom shared his food with Mary.

Akşam yemeğini henüz bitirdim.

I've just finished dinner.

Neden akşam yemeğini pişirmiyorsun?

Why aren't you cooking dinner?

Ona öğle yemeğini götürüyorum.

I'm taking him his lunch.

Tom akşam yemeğini yedi.

Tom ate his dinner.

Akşam yemeğini pişirmek zorundayım.

I have to cook dinner.

Tom öğle yemeğini yedi.

Tom had lunch.

O, öğle yemeğini yedi.

She had lunch.

Öğle yemeğini kahveyle bitirdik.

We finished up lunch with coffee.

Öğle yemeğini yememeyi planlıyorum.

- I plan to skip lunch.
- I plan on skipping lunch.

Öğle yemeğini kafeteryada yedim.

I ate lunch in the cafeteria.

Marie kendi yemeğini hazırladı.

Marie prepared her own meal.

Akşam yemeğini kim yaptı.

Who made dinner?

Şimdi akşam yemeğini yiyin.

Now eat your supper.