Translation of "Gösterir" in Japanese

0.011 sec.

Examples of using "Gösterir" in a sentence and their japanese translations:

Ateş hastalık gösterir.

熱があるのは病気のしるしである。

Pusula kuzeyi gösterir.

コンパスは北を示す。

Sinyal gidecek yolu gösterir.

その標識は進む方向を示している。

Bana resmi gösterir misin?

その写真を見せてくれませんか。

Ok gidecek yolu gösterir.

矢印が進むべき方向を指示する。

Pusula ibreleri kuzeyi gösterir.

磁石の針は北を指す。

Kış sporlarına ilgi gösterir.

彼はウィンタースポーツに興味を示している。

Bana kampüsü gösterir misin?

キャンパスを案内してもらえますか。

Bana albümünü gösterir misin?

あなたのアルバムを見せてくれる?

Aldığını bana gösterir misin?

あなたが買ったものを見せてくれませんか。

Bana kitabı gösterir misin?

私にその本を見せてくれませんか。

Mantar size sadece yol gösterir.

マッシュルームは その鍵を示すだけです

Bana pasaportunuzu gösterir misiniz, lütfen?

- パスポートを私に見せてくれませんか。
- パスポートを見せてくれませんか。

Bana o kravatı gösterir misin?

- ネクタイを見せて下さい。
- あのネクタイを見せてもらえますか?

Oyun orijinal hikayeden farklılık gösterir.

そのドラマは原作と違っている。

O sık sık öfkesini gösterir.

彼はよく怒りを顔に出す。

Her zaman çocuklarına özen gösterir.

彼女はいつも子供の世話をします。

Bana müzenin yolunu gösterir misin?

博物館へ行く道を教えてくれますか。

Bana bu çantayı gösterir misin?

このバッグを見せてください。

Bana bazı yüzükler gösterir misiniz?

指輪をいくつかみせてくださいませんか。

Kırmızı trafik ışığı "dur" gösterir.

赤信号は、「止まれ」を示す。

Bu tasarım Çin etkisini gösterir.

このデザインには中国の影響がみられる。

Bana fotoğraf albümünü gösterir misin?

アルバムを見せてくれませんか。

Lütfen bana yolu gösterir misin?

- 道を教えてくださいませんか。
- 道を教えてもらえませんか。

Bana akvaryuma giden yolu gösterir misin?

- 水族館へ行く道を教えてくれますか。
- 水族館への行き方を教えてもらえますか?

Güçlü rüzgar bir fırtınanın geleceğini gösterir.

強風は嵐が近づいていることを示している。

Her kas mükemmel takım çalışması gösterir.

それぞれの筋肉が完璧なチームワークを示す。

Bana bankaya giden yolu gösterir misiniz?

その銀行に行く道を教えてくれませんか。

"Biletinizi bana gösterir misiniz?" "Evet, tabii."

「乗車券を拝見できますか」「はい、どうぞ」

Kediler sahiplerininkine paralel duygusal alışkanlıklar gösterir.

猫は飼い主が持つ感情的な癖と同じような癖を示す。

Lütfen bana biniş kartınızı gösterir misiniz?

搭乗券を見せていただけますか。

Harita üzerindeki mavi çizgiler nehirleri gösterir.

地図上の青い線は川を示す。

Harita üzerindeki kırmızı daireler okulları gösterir.

- 地図の赤丸は学校を示す。
- 地図上の赤丸は学校がある場所を示している。

Tom her zaman öfkesini açıkça gösterir.

武田君はいつも露骨に怒りを表す。

Saatim zamanı her zaman doğru gösterir.

僕の時計は正確だ。

Lütfen bana fotoğraf albümünü gösterir misin?

アルバムを見せてくれませんか。

Bu elbise beni şişman gösterir mi?

- このドレス、太って見えるかな?
- このドレスだと太って見える?

Lütfen bana o eteği gösterir misin?

スカートを見せていただけませんか。

Kamerayı nasıl kullanacağımı bana gösterir misin?

このカメラの使い方を教えてください。

Bu makale büyük bir gelişme gösterir.

このエッセイは、前のよりはるかによくなっている。

Bana banyonun nerede olduğunu gösterir misin?

お手洗いはどこか教えて下さいませんか。

Bize çalışmalarınızdan bazı örnekler gösterir misiniz?

あなたの作品の見本をいくつか見せてくれませんか。

Dün ne aldığını bana gösterir misin?

あなたが昨日買ったものを見せてくれませんか。

Bana bu haritada gösterir misiniz lütfen?

この地図で教えていただけますか。

Bu genelde bir yiyecek kaynağı bulduklarını gösterir.

あの動きなら 食料を見つけたんだ

Bir karyolayı nasıl kuracağımı bana gösterir misin?

簡易ベッドの組み立て方を教えてもらえますか。

Lütfen bana istasyona giden yolu gösterir misiniz?

- 駅までの道を教えていただけませんか。
- お手数ですが、駅までの道を教えていただけますか。

Bana otobüs durağına giden yolu gösterir misiniz?

バス停までの道を教えてくれませんか。

Bu onun ailesine olan aşkının derinliğini gösterir.

それは家族に対する彼の愛の深さを示している。

O makinenin nasıl kullanılacağını bana gösterir misiniz?

その機械の使い方を教えて下さい。

O sinema her zaman iyi filmler gösterir.

その映画館ではいつもいい映画をやっている。

O işi için büyük bir coşku gösterir.

彼は仕事にたいへん熱中している。

Başkaları hakkında kötü konuşmamaya çok özen gösterir.

彼は決して他人の悪口を言わないことにしている。

Bu kameranın nasıl kullanıldığını bana gösterir misin?

- このカメラの使い方を教えてください。
- このカメラの使い方、教えてくれない?

Jim günde üç mil koşmaya özen gösterir.

ジムは、毎日3マイルのジョギングをすることにしている。

Tom, Mary'ye tarayıcıyı nasıl kullanacağını gösterir misin?

トム、メアリーにスキャナーの使い方教えてやってくんない?

Bu doktora dış dünyayla bir bağlantı olduğunu gösterir.

医師はそこから 外の世界との つながりがあることがわかります

Affedersiniz ama bana istasyona giden yolu gösterir misiniz?

すみませんが、駅へ行く道を教えて下さい。

Lütfen bana başka bir tane daha gösterir misiniz?

別のを見せてくれませんか。

- Ye kürküm ye.
- Güzel giysiler kişiyi güzel gösterir.

立派な羽が立派な鳥をつくる。

Affedersiniz, çamaşır makinesini nasıl kullanacağımı bana gösterir misiniz?

- すみません、洗濯機の使い方教えてもらえませんか?
- すみません、洗濯機の使い方を教えていただけませんか?

Affedersiniz, bana çamaşır makinesinin nasıl kullanacağımı gösterir misiniz?

- すみません、洗濯機の使い方教えてもらえませんか?
- すみません、洗濯機の使い方を教えていただけませんか?

Volverinler, Dünya'nın üst kısımlarını çevreleyen donuk topraklarda boy gösterir.

‎クズリは北極を取り囲む ‎寒冷地に生息する

- Üniformalar okuldan okula değişir.
- Üniformalar okuldan okula farklılık gösterir.

制服は学校によって違う。

Lütfen bana bundan daha ucuz bir kamera gösterir misin?

これよりもっと安いカメラをみせてくれませんか。

Bozuk bir saat bile günde iki defa doğruyu gösterir.

止まった時計も1日に2回は正しい時刻を示す。

- Bana bir tane daha gösterir misin?
- Başka bir tane gösterebilir misin?

- 他のを見せてください。
- 他のを見せていただけますか。

Durmuş olan bir saat bile günde iki kez doğru zamanı gösterir.

止まった時計も1日に2回は正しい時刻を示す。

Onun herhangi bir parayı kabul etmemesi gerçeği onun dürüst bir adam olduğunu gösterir.

彼が一切お金を受取らなかったという事実から、彼が正直な男だという事が分かる。

- Kate'e herkes tarafından saygı duyuluyor.
- Kate'e herkes saygı gösterir.
- Kate'e herkesçe saygı gösterilir.

ケイトは皆に尊敬されている。

- O akşam yemeğinden önce çalışmayı ihmal etmez.
- O akşam yemeğinden önce çalışmayı ilke edinir.
- O akşam yemeğinden önce çalışamaya özen gösterir.

彼は夕食前に勉強をすることにしている。