Translation of "Giysiler" in Japanese

0.003 sec.

Examples of using "Giysiler" in a sentence and their japanese translations:

Sıcak giysiler giyin.

暖かい服を着なさい。

Bazı giysiler aldım.

服をちょっと買ったんだ。

Islak giysiler tene yapışır.

ぬれた服は肌にくっつく。

O, güzel giysiler giyer.

彼女はきれいな服を着ている。

Bu giysiler size uyar.

こういう服、似合ってるよ。

Neden bazı giysiler giymiyorsun?

何か着たら?

Giysiler giydiğimizden beri birbirimizi tanımıyoruz.

我々は衣服を着るようになって以来、お互いが分からなくなった。

Gıda ve giysiler yaşamın gerekleridir.

衣食は生活する上で不可欠なものである。

O giysiler size iyi gider.

その服はあなたによく似合います。

Keşke o yazlık giysiler giyse.

夏服を着ればいいのに。

Giysiler hakkında Aki'yle biraz konuştum.

あきちゃんと少し服の話をした。

Beyaz giysiler giyen kadın bir gecedeydi.

白い服を着た婦人がパーティーに出ていた。

O, giysiler alırken dikkatli seçimler yapar.

彼女は衣料品を買うときは注意深く選択する。

O, parti için uygun giysiler giyiyordu.

彼女はそのパーティーにふさわしい服を着ていた。

Bu giysiler kirli ve yıkanması gerekir.

これらの服は汚れているので洗濯する必要がある。

Çocuklar için ne tür giysiler aldın?

どういう衣装を子供たちに買ったのですか。

- Ye kürküm ye.
- Güzel giysiler kişiyi güzel gösterir.

立派な羽が立派な鳥をつくる。

O, pahalı giysiler giyiyor ve bir sürü mücevhere sahip.

彼は高価な洋服を着て、たくさんの宝石を持っています。

Bu giysiler soğuk bir kış günü için uygun değildir.

この服は寒い冬の日には向かない。

- Sen o kıyafetlerle iyi görünüyorsun.
- Sen o giysiler içinde iyi görünüyorsun.

その服はあなたによく似合います。

Bu kirli giysiler onun suçsuzluğunu kanıtlayacak yeni bir kanıt parçası olabilirdi.

この汚い服は彼の潔白を証明する新しい証拠かもしれません。

Afet bölgesine gönderilmek üzere hazır eski giysiler ile dolu üç yüz karton kutu vardı.

いつでも被災地に送れるよう準備万端、古着が詰まったダンボール箱が300個あった。

Tom, yataktan dışarı fırladı, bazı giysiler giyiverdi, kahvaltı yaptı ve on dakika içinde kapıdan çıktı.

トムはベッドから跳ね起き、適当な服をひっかけ、朝食を腹におさめると、10分後にはもう玄関の外にいた。