Translation of "Yağacağını" in Italian

0.039 sec.

Examples of using "Yağacağını" in a sentence and their italian translations:

Yağmur yağacağını söylüyorlar.

Dicono che pioverà.

Yağmur yağacağını hissediyorum.

- Ho la sensazione che pioverà.
- Io ho la sensazione che pioverà.

Bugün yağmur yağacağını düşünüyorum.

Penso che oggi pioverà.

Melanie yağmur yağacağını düşünüyor.

Mélanie pensa che si metterà a piovere.

Tom yağmur yağacağını düşünüyor.

Tom pensa che pioverà.

Yarın yağmur yağacağını sanmıyorum.

- Non credo che pioverà domani.
- Non penso che pioverà domani.

Bugün yağmur yağacağını umuyoruz.

- Ci aspettiamo che pioverà oggi.
- Noi ci aspettiamo che pioverà oggi.

Muhtemelen yağmur yağacağını söyledi.

- Ha detto che probabilmente avrebbe piovuto.
- Disse che probabilmente avrebbe piovuto.

Yakında yağmur yağacağını düşünüyorum.

- Penso che pioverà presto.
- Io penso che pioverà presto.

Yarın kar yağacağını duydum.

Ho sentito che domani nevicherà.

Tom yarın yağmur yağacağını düşünmüyor.

Tom non pensa che pioverà domani.

Tom yarın kar yağacağını düşünmüyor.

Tom non pensa che nevicherà domani.

Bu öğleden sonra yağmur yağacağını sanmıyorum.

- Non penso che pioverà questo pomeriggio.
- Io non penso che pioverà questo pomeriggio.

- Yağmur yağacağını sanmıyorum.
- Yağmur yağıp yağmayacağından şüpheliyim.

Dubito che pioverà.

Bu öğleden sonra yağmur yağacağını düşünüyor musun?

- Pensi che pioverà questo pomeriggio?
- Pensa che pioverà questo pomeriggio?
- Pensate che pioverà questo pomeriggio?

Hava raporu yarın öğleden sonra yağmur yağacağını söylüyor.

- Le previsioni del tempo dicono che domani pomeriggio pioverà.
- Le previsioni dicono che domani pomeriggio pioverà.

- Bugün yağmur yağacağını düşünüyorum.
- Sanırım bugün yağmur yağacak.

Penso che oggi pioverà.

- Yağmur yağacağını mı düşünüyorsun?
- Sence yağmur yağar mı?

- Pensi che pioverà?
- Tu pensi che pioverà?
- Pensa che pioverà?
- Lei pensa che pioverà?
- Pensate che pioverà?
- Voi pensate che pioverà?

Yağmur yağacağını sanmıyorum, ancak her ihtimale karşı bir şemsiye alacağım.

- Non penso che pioverà, però porterò un ombrello nel caso.
- Io non penso che pioverà, però porterò un ombrello nel caso.