Translation of "Yakında" in Arabic

0.005 sec.

Examples of using "Yakında" in a sentence and their arabic translations:

Yakında

قريبًا.

Yakında iyileşeceksin.

ستتحسن قريبا.

Yakında başlamalısın.

يجب عليك البدأ قريبا.

- İlkbahar yakında gelecek.
- Yakında ilkbahar olacak.

سيأتي الربيع قريباً.

- Yakında geri döneceğim.
- Yakında dönmüş olurum.

- سأعود قريباً.
- سوف أعود بعد قليل.
- سَوْفَ أَعُوْدُ قَرِيْبًا.
- سأعود بعد قليل.

Yakında dikkat çekecekler.

قريباً سيلفت هذا انتباههم.

O yakında gelecek.

سيأتي قريباً.

Yakında ondan hoşlanırsın.

ستحبه قريبا.

Müzikal yakında başlıyor.

سيبدأ الفيلم الموسيقي قريبا.

Fadıl yakında bekledi.

- انتظر سامي بالجوار.
- كان سامي ينتظر بالقرب من هناك.

Yakında güneş aylarca yükselmeyecek.

‫قريبًا، لن تشرق الشمس لأشهر.‬

Ben yakında ayrılmak zorundayım.

أحتاج إلى الترك قريبا.

Ağaçlar yakında yapraksız olacak.

ستفقد الأشجار قريبا أوراقها.

O, muhtemelen yakında gelecektir.

من المحتمل أن يصل قريبا.

Tom'un yakında evleneceğini duydum.

سمعت بأن توم سيتزوج قريبا.

Onun yakında gelmesini umuyorum.

أتوقّع أن يصل قريباً.

Yakında et yemeye de başlayacaklar.

‫وقريبًا ما ستأكل اللحم.‬

Uzay aracı yakında aya ulaşacak.

ستصل السفينة الفضائية إلى القمر قريباً.

Onun yakında geri geleceğinden eminim.

أنا متأكد من أنها ستعود قريباً.

Onun yakında geri döneceğinden eminim.

أنا متأكد من أنها ستعود قريباً.

Endişelenme. Ambulans yakında burada olacak.

لا تقلق. سيارة الإسعاف ستكون هنا قريباً.

Tom'un yakında burada olacağından eminim.

- أنا متأكد أن توم سيكون هنا قريباً.
- أنا متأكدة أن توم سيكون هنا قريباً.

- Tekrar bekleriz.
- Yakında tekrar gel.

عُد قريبًا.

Dünyanın sonu da yakında geleceği için --

وبما أن العالم سينتهي قريبا

Sırtlanlar ve parslar yakında ava çıkacak.

‫ستبدأ الضباع والفهود رحلات صيدها.‬

Yakında Mircea ve Couchy'nin keşif ekibi

فجأة رصدت كشافة ميرسيا وكوسي...

İçtenlikle umuyorum ki yakında hastalığından iyileşeceksin.

أتمنى لك الشفاء العاجل.

Tom ve ben yakında komşu olacağız.

أنا وتوم سنصير جارين.

Neşelen! Yakında her şey iyi olacak.

ابتهج! قريبا سيكون كل شيء على ما يرام.

Ama dişi lider yakında su olduğunu biliyor.

‫لكن الأم تعلم أن الأسرة قريبة من الماء.‬

Ama yakında annesi onu korumak için yanında olmayacak.

‫لكن قريبًا، لن تكون موجودة لحمايته.‬

Yorgunluktan çatlamak üzere. Ama biliyor ki dişi yakında.

‫يكاد يبلغ أشد الإرهاق.‬ ‫لكنه يعلم أنها قريبة.‬

Yakında Yaşadığımız İstanbul depreminden sonra baz istasyonları kitlendi

محطات القاعدة مقفلة بعد زلزال اسطنبول الذي نعيش فيه

Yakında vazgeçebilirim ve onun yerine sadece şekerleme yapabilirim.

رُبّما أستسلِمُ قريبًا وآخُذ قيلولةً بدلا من ذلك.

Dişi aslan, Yeni Ay'ın kara gecelerinin getirdiği avantajı yakında kaybedecek.

‫قريبًا، ستخسر اللبؤة الأفضلية‬ ‫التي وفّرتها لها الليالي الظلماء.‬

çamur. Bu imkansız koşullarda, umutların hepsi bir atılımın yakında kaybolur.

طين. في هذه الظروف مستحيلة، كل الآمال من انفراجا قريبا تتلاشى.

Ezilen Türk piyadeleri bu yeni orduya dayanamadı ve yakında parçalandı

لم يتمكن المشاة الأتراك المنهزمين من الصمود أمام القوات الجديدة، وتم القضاء عليهم بعد فترة وجيزة.

Bu da yetmezmiş gibi , mevsim yakında değişecekti ve kış erken gelmişti.

ومما يزيد الطين بلة، هو انقلاب الطقس مع حلول فصل الشتاء

U gemileri eğer İngiltere, açlık ile karşı karşıya gelecek yakında yenilmezler.

ان بريطانيا تواجه مجاعة إذا كانت U-القوارب لم يهزموا في وقت قريب.

Soult'un kendine olan güveni ve tavrı, yakında bir subay olduğu anlamına geliyordu.

ثقة سولت بنفسه وتحمله تعني أنه سرعان ما أصبح ضابطًا.

Yakında Prusya'ya karşı savaşta, önümüzdeki yıl daha da büyük bir silah başarısı gölgesinde kaldı.

سرعان ما تراجعت عن طريق إنجاز أكبر للأسلحة في العام التالي ، في الحرب ضد بروسيا.