Translation of "Yağmur" in Italian

0.017 sec.

Examples of using "Yağmur" in a sentence and their italian translations:

- Yağmur durmuştu.
- Yağmur durdu.
- Yağmur kesildi.
- Yağmur dindi.

Ha smesso di piovere.

- Yağmur yağışı durdu.
- Yağmur durdu.
- Yağmur kesildi.
- Yağmur dindi.

Ha smesso di piovere.

- Yağmur durdu.
- Yağmur kesildi.

La pioggia si è fermata.

Yağmur yağabilir.

Potrebbe piovere.

Yağmur yağacak.

Sta per piovere.

Yağmur yağıyordu.

Stava piovendo.

Yağmur harika.

- La pioggia è magnifica.
- La pioggia è stupenda.
- La pioggia è meravigliosa.

Yağmur yağdı.

- Pioveva.
- Ha piovuto.

Yağmur durdu.

La pioggia si è attenuta.

Yağmur yağmıyor.

Non sta piovendo.

Yağmur diniyor.

La pioggia si sta attenuando.

Yağmur yağıyor.

Piove.

Yağmur nerede?

Dov'è la pioggia?

- Yağmur yağabileceğini düşündüm.
- Yağmur yağabileceğini söyledim.

Ho detto che potrebbe piovere.

- Yağmur kesin yağacak.
- Yağmur kesinlikle yağacak.

- Pioverà di sicuro.
- Pioverà sicuramente.

- Yağmur yağıyor mu?
- Yağmur mu yağıyor?

- Piove?
- Sta piovendo?

- Yağmur durdu.
- Yağmur dindi.
- Yağış dindi.

È smesso di piovere.

- Şiddetli yağmur yağıyor.
- Bardaktan boşanırcasına yağmur yağıyor.
- Fena yağmur yağıyor.
- Tufan gibi yağmur yağıyor.
- Gök delinmiş gibi yağmur yağıyor.

Sta piovendo pesantemente.

- Bardaktan boşanırcasına yağmur yağıyor.
- Sağanak şeklinde yağmur yağıyor.
- Şakır şakır yağmur yağıyor.
- Fena yağmur yağıyor.
- Tufan gibi yağmur yağıyor.
- Gök delinmiş gibi yağmur yağıyor.

- Piove a catinelle!
- Sta piovendo a catinelle.
- Piove che Dio la manda.
- Sta piovendo che Dio la manda.
- Piove a catinelle.
- Sta piovendo a più non posso.

- Bardaktan boşanırcasına yağmur yağıyor.
- Şakır şakır yağmur yağıyor.
- Fena yağmur yağıyor.
- Tufan gibi yağmur yağıyor.
- Gök delinmiş gibi yağmur yağıyor.

- Piove a catinelle!
- Sta piovendo a catinelle.
- Piove che Dio la manda.
- Sta piovendo che Dio la manda.
- Sta diluviando.
- Piove a catinelle.
- Sta piovendo molto forte.
- Sta piovendo a più non posso.

- Yağmur yağacağını sanmıyorum.
- Yağmur yağıp yağmayacağından şüpheliyim.

Dubito che pioverà.

Gizemli yağmur ormanlarından...

Da giungle segrete...

Yağmur yağmıyorsa gidelim.

Andiamoci se non piove.

Saatlerce yağmur yağdı.

- Ha piovuto per ore e ore.
- Piovve per ore e ore.
- Piovve per ore ed ore.
- Ha piovuto per ore ed ore.

Aralıksız yağmur yağdı.

- Ha piovuto senza sosta.
- Piovette senza sosta.

Şiddetli yağmur yağdı.

Ha piovuto pesantemente.

Yağmur gitmemi engelledi.

- La pioggia mi ha impedito di andare.
- La pioggia mi impedì di andare.

Yağmur gelmemi engelledi.

- La pioggia mi ha impedito di venire.
- La pioggia mi impedì di venire.

Yağmur cama vuruyor.

La pioggia sta battendo contro la finestra.

Yağmur yağacak mı?

Pioverà?

Yağmur yağmaya başladı.

Cominciò a piovere.

Muhtemelen yağmur yağacak.

È probabile che piova.

Şiddetli yağmur yağıyor.

Sta piovendo duramente.

Yakında yağmur yağacak.

Pioverà presto.

Yağmur için minnettarım.

- Sono grato per la pioggia.
- Sono grata per la pioggia.
- Sono riconoscente per la pioggia.

Çok yağmur yağıyor.

Sta piovendo molto.

Yağmur yağıyor mu?

- Piove?
- Sta piovendo?

Bugün yağmur yağabilir.

Potrebbe piovere oggi.

Yağmur ormanlarını kurtar.

- Salva le foreste tropicali!
- Salvi le foreste tropicali!
- Salvate le foreste tropicali!
- Salva le foreste pluviali!
- Salvi le foreste pluviali!
- Salvate le foreste pluviali!

Yağmur yağmak üzere.

Sta per piovere.

Yağmur yağacağını söylüyorlar.

Dicono che pioverà.

Günlerce yağmur yağdı.

- Ha piovuto per giorni.
- Piovette per giorni.

Yağmur yağacağını hissediyorum.

- Ho la sensazione che pioverà.
- Io ho la sensazione che pioverà.

Yağmur durduğunda gideceğiz.

- Partiremo quando smette di piovere.
- Ce ne andremo quando smette di piovere.

Yarın yağmur yağabilir.

Potrebbe piovere domani.

İnşallah yağmur durur.

- Spero che smetta di piovere.
- Io spero che smetta di piovere.
- Spero che la smetta di piovere.
- Io spero che la smetta di piovere.

Dün yağmur yağıyordu.

- Pioveva ieri.
- Ieri pioveva.

Yağmur kara dönüştü.

- La pioggia diventò neve.
- La pioggia è diventata neve.

Keşke yağmur dursa.

Se solo smettesse di piovere!

Hâlâ yağmur yağıyor.

- Piove ancora.
- Sta ancora piovendo.

Yarın yağmur yağacak.

- Domani pioverà.
- Pioverà domani.

Maalesef yağmur yağacak.

Sfortunatamente pioverà.

Umarım yağmur yağar.

- Spero che piova.
- Io spero che piova.

Kesinlikle yağmur yağacak.

- Pioverà di sicuro.
- Pioverà sicuramente.

Yağmur gibi görünüyordu.

Sembrava pioggia.

Yağmur yağmaya başlıyor.

Sta iniziando a piovere.

Ormanda yağmur yağacak.

Pioverà nella foresta.

Ormanda yağmur yağmıştı.

Aveva piovuto nella foresta.

Şanslıydık. Yağmur yağmadı.

- Siamo stati fortunati. Non ha piovuto.
- Siamo state fortunate. Non ha piovuto.

Yağmur çiçekleri sular.

La pioggia annaffia i fiori.

Dün yağmur yağdı.

Ieri ha piovuto.

Kesin yağmur yağacak.

Pioverà di sicuro.

Yeniden yağmur yağıyor.

- Sta piovendo di nuovo.
- Sta piovendo ancora.

Burada yağmur yağıyor.

- Sta piovendo qui.
- Sta piovendo qua.

Orada yağmur yağar.

Piove qui.

Orada yağmur yağıyor.

- Sta piovendo lì.
- Sta piovendo là.

Geldiklerinde yağmur yağıyordu.

Pioveva quando sono arrivati.

Yakında yağmur duracak.

Smetterà di piovere presto.

Yarın yağmur bekleniyor.

Dovrebbe piovere domani.

Yağmur henüz durmadı.

La pioggia non si è ancora fermata.

Yağmur yağışı durdu.

Ha smesso di piovere.

Yağmur kesinlikle yağacak.

- Pioverà di sicuro.
- Pioverà certamente.
- Pioverà sicuramente.

- Biz yağmur için dua ettik.
- Yağmur duası yaptık.

- Abbiamo pregato per la pioggia.
- Pregammo per la pioggia.

- Anlaşılan, yarın yağmur yağacak.
- Açıkçası, yarın yağmur yağacak.

Evidentemente pioverà domani.

- İnşallah yarın yağmur yağar.
- Umarım yarın yağmur yağar.

- Spero che piova domani.
- Io spero che piova domani.