Translation of "Kurtulmak" in Italian

0.004 sec.

Examples of using "Kurtulmak" in a sentence and their italian translations:

Ondan kurtulmak istiyorum.

- Voglio disfarmene.
- Voglio sbarazzarmene.
- Me ne voglio sbarazzare.
- Me ne voglio disfare.

Buradan kurtulmak zorundayım.

Devo andare via da qui.

Karıncalardan kurtulmak istiyor.

- Vuole sbarazzarsi delle formiche.
- Lui vuole sbarazzarsi delle formiche.

Onlardan kurtulmak zorundayız.

- Dobbiamo sbarazzarci di loro.
- Ci dobbiamo sbarazzare di loro.

Ondan kurtulmak zorundayız.

- Dobbiamo sbarazzarci di lui.
- Ci dobbiamo sbarazzare di lui.

Bu sıkıntıdan kurtulmak için,

Per uscire da questo disagio,

Ondan kurtulmak zorunda mıyız?

- Dobbiamo sbarazzarcene?
- Ce ne dobbiamo sbarazzare?

Gece gelince sıcaktan kurtulmak mümkün...

La notte può arrecare sollievo dal caldo,

Kötü alışkanlıklardan kurtulmak kolay değildir.

Non è facile sbarazzarsi delle cattive abitudini.

Kötü alışkanlıklardan kurtulmak çok zordur.

- È molto difficile sbarazzarsi delle cattive abitudini.
- È molto difficile disfarsi delle cattive abitudini.

Bu labirentten kurtulmak çok zor.

È molto difficile uscire da questo labirinto.

- Kötü bir alışkanlıktan kurtulmak kolay değildir.
- Kötü bir alışkanlıktan kurtulmak basit değildir.

Non è facile sbarazzarsi di una cattiva abitudine.

Buradan kurtulmak için yardım çağırmam gerekecek.

Dovrò chiedere aiuto, per venirne fuori.

Ve kurtulmak için 500 dolarınız olmadığını.

e di non avere i 500 dollari per uscirne.

Bir boşanmanın etkisinden kurtulmak zaman alır.

- Ci vuole tempo a superare un divorzio.
- Ci vuole del tempo a superare un divorzio.

Kötü bir alışkanlıktan kurtulmak kolay değildir.

Non è facile sbarazzarsi di una cattiva abitudine.

Kötü bir alışkanlıktan kurtulmak kolay değil.

Non è facile sbarazzarsi di una cattiva abitudine.

Japonya durgunluktan kurtulmak için hala mücadele veriyor.

Il Giappone sta ancora lottando per uscire dalla recessione.

Arkadaş olmak kolaydır ama onlardan kurtulmak zordur

È facile farsi degli amici, ma è difficile sbarazzarsene.

Ben bu yıpranmış halıdan kurtulmak zorunda kalacağım

Dovrò sbarazzarmi di questo tappeto usurato.

Bir kez oluşturulan kötü bir alışkanlıktan kurtulmak zordur.

Le cattive abitudini, una volta prese, sono difficili da eliminare.

Ondan kurtulmak zorundayım. Daha fazla Facebook yok, bunu yapmıyorum.

Basta così, devo liberarmene, niente più facebook; non lo faccio più.

- Kötü alışkanlığa bir bulaşırsan, ondan kolayca kurtulamazsın.
- Bir kere kötü bir alışkanlık sahibi olunca ondan kurtulmak kolay olmaz.
- Kötü bir alışkanlık edindin mi kolay kolay ondan kurtulamazsın.

Dopo aver che si è creata una cattiva abitudine, non è possibile sbarazzarsene facilmente.