Translation of "Koca" in Italian

Koca, oldukça saf.

Il marito è abbastanza ingenuo.

Tom koca kafalı.

Tom ha la testa grande.

Koca bir yarağım var!

Ho un grosso cazzo!

Mary zengin koca avcısıdır.

Mary è una cercatrice d'oro.

- O, iyi bir koca olacaktır.
- O iyi bir koca olacak.

- Sarà un bravo marito.
- Lui sarà un bravo marito.

- Mary için bir koca bulmalıyız.
- Mary için bir koca bulmamız gerekiyor.
- Mary için bir koca bulmamız lazım.

- Dobbiamo trovare un marito per Mary.
- Abbiamo bisogno di trovare un marito per Mary.

Önümüzdeki bu koca bina nedir?

Cos'è quel grande edificio di fronte a noi?

O, iyi bir koca olacaktır.

- Sarà un bravo marito.
- Lui sarà un bravo marito.

O iyi bir koca olacak.

- Sarà un bravo marito.
- Lui sarà un bravo marito.

Tom kesinlikle iyi bir koca.

- Tom è sicuramente un buon marito.
- Tom è certamente un buon marito.

koca bir bardak kereviz suyu içiyorum

bevo un gran bicchiere di succo di sedano,

İdeal bir koca olduğunu ispat etti.

- Ha dimostrato di essere un marito ideale.
- Lui ha dimostrato di essere un marito ideale.

Koca adada sadece tek dükkan var.

- C'è solo un negozio in tutta l'isola.
- C'è solamente un negozio in tutta l'isola.
- C'è soltanto un negozio in tutta l'isola.

Ben sizi karı koca ilan ediyorum.

Vi dichiaro marito e moglie.

Koca gözlerini hedefinden ayırmayan saldırgan bir avcı.

Un cacciatore aggressivo dai grandi occhi fissi sulla preda.

John iyi bir koca ve baba olur.

John sarà un bravo marito e un bravo padre.

O, kız kardeşim için iyi bir koca olacak.

Sarà un buon marito per mia sorella.

Tom iyi bir koca ve iyi bir baba.

Tom è un bravo marito e un buon padre.

Tom iyi bir koca ve harika bir babaydı.

Tom era un bravo marito e un padre magnifico.

- Şu büyük köpeğe bak.
- Şu koca köpeğe bakın.

- Guarda quel grande cane.
- Guardate quel grande cane.
- Guardi quel grande cane.

Evet, biz zaten senin koca bir kurnaz olduğunu biliyoruz!

Sì, sappiamo già che sei un gran furbacchione!

- Onun büyük bir horozu var.
- Onun koca bir yarağı var.

Ha un un cazzo enorme.

- O tamamen büyük bir yalandı.
- Bu tamamen büyük bir yalandı.
- Hepsi koca bir yalandı.

Era tutto una grande bugia.

- Torbayı yapmak için koca bir parça kağıt kullandı.
- Çanta yapmak için büyük bir parça kâğıt kullandı.

- Ha usato un grande pezzo di carta per fare la borsa.
- Ha utilizzato un grande pezzo di carta per fare la borsa.
- Utilizzò un grande pezzo di carta per fare la borsa.
- Usò un grande pezzo di carta per fare la borsa.
- Lui ha usato un grande pezzo di carta per fare la borsa.
- Lui ha utilizzato un grande pezzo di carta per fare la borsa.
- Lui usò un grande pezzo di carta per fare la borsa.
- Lui utilizzò un grande pezzo di carta per fare la borsa.