Translation of "Görüşmesi" in Italian

0.003 sec.

Examples of using "Görüşmesi" in a sentence and their italian translations:

Bir telefon görüşmesi yapalım.

Facciamo una telefonata.

Birkaç telefon görüşmesi yaptım.

- Ho fatto qualche chiamata.
- Io ho fatto qualche chiamata.
- Feci qualche chiamata.
- Io feci qualche chiamata.

Ve #dialoguecoffee görüşmesi önerisinde bulunun.

e proporre di incontrarti per #dialoguecofee.

Bir telefon görüşmesi yapmak istiyorum.

- Vorrei fare una telefonata.
- Io vorrei fare una telefonata.
- Mi piacerebbe fare una telefonata.
- A me piacerebbe fare una telefonata.

- Telefonda konuştum.
- Telefon görüşmesi yaptım.

- Ho telefonato.
- Io ho telefonato.
- Telefonai.
- Io telefonai.

Birkaç telefon görüşmesi yapmak istedim.

Volevo fare diverse telefonate.

Onun bir doktorla görüşmesi gerekiyor.

- È necessario che veda un dottore.
- È necessario che lui veda un dottore.

Onun bir doktorla görüşmesi gerekmektedir.

- È necessario che veda un dottore.
- È necessario che lei veda un dottore.

Birkaç telefon görüşmesi yapmam lazım.

- Devo fare qualche chiamata.
- Io devo fare qualche chiamata.

Profesör bir telefon görüşmesi yapıyor.

Il professore sta facendo una telefonata.

O bir telefon görüşmesi bekliyor.

- Sta aspettando una telefonata.
- Lui sta aspettando una telefonata.

Bu bir iş görüşmesi değildi.

Non era un colloquio di lavoro.

Adam bir telefon görüşmesi yapıyor.

L'uomo sta facendo una telefonata.

Ondan bir telefon görüşmesi aldım.

Ho ricevuto una telefonata da parte sua.

Japonya'ya bir telefon görüşmesi nasıl yapabilirim?

Come posso fare per telefonare in Giappone?

Ben bir telefon görüşmesi yapmak zorundayım.

- Devo fare una telefonata.
- Io devo fare una telefonata.

Lütfen bir telefon görüşmesi yapabilir miyim?

- Posso fare una telefonata, per favore?
- Posso fare una telefonata, per piacere?

Peter sürekli annesiyle telefon görüşmesi yapıyor.

- Peter telefona continuamente a sua madre.
- Peter telefona in continuo a sua madre.

Ben bir telefon görüşmesi yapmak istiyorum.

Vorrei fare una telefonata.

Tom'un acil bir telefon görüşmesi yapması gerekiyor.

Tom deve fare una telefonata urgente.

Tom'un bu sabah bir iş görüşmesi vardı.

Tom ha avuto un colloquio di lavoro stamattina.

Tom'un pazartesi günü bir iş görüşmesi var.

Tom ha un colloquio di lavoro lunedì.

O bana çok sayıda telefon görüşmesi aldığını söyledi.

Mi diceva che aveva ricevuto un sacco di telefonate.

Yarın öğleden sonra Tom'un bir iş görüşmesi var.

Tom ha un colloquio di lavoro domani pomeriggio.

Telefon görüşmesi onu evden çıkarmak için bir hileydi.

La telefonata era un trucco per farlo uscire di casa.

Evimden ayrılmak üzereyken ondan bir telefon görüşmesi aldım.

Quando stavo per uscire di casa, ho ricevuto una chiamata da lei.

Bazen benim bir #dialoguecoffee görüşmesi ayarlamam yaklaşık bir yılımı aldı.

A volte mi ci è voluto quasi un anno per fissare un incontro #dialoguecoffee.

- Birkaç yere telefon etmem lâzım.
- Birkaç telefon görüşmesi yapmam gerekiyor.
- Birkaç arama yapmam lâzım.

- Devo fare qualche telefonata.
- Io devo fare qualche telefonata.