Translation of "Diğer" in Italian

0.019 sec.

Examples of using "Diğer" in a sentence and their italian translations:

Diğer bir deyişle,

In altre parole,

Ve diğer insanları,

e dobbiamo smettere di incolpare gli altri

--özellikle diğer insanları--

-- soprattutto di incolpare gli altri --

Diğer bir deyişle

In altre parole,

Diğer yanında ise

Ma dall'altra parte

Diğer örnek? Empati.

Il prossimo esempio? L'empatia.

Diğer çorabım nerede?

- Dov'è il mio altro calzino?
- Dov'è la mia altra calza?

Diğer kızlar neredeler?

Dove sono le altre ragazze?

O diğer telefonda.

- È su un altro telefono.
- Lui è su un altro telefono.

Ben diğer ambulanstayım.

- Io sono sull'altra ambulanza!
- Sono sull'altra ambulanza!

Diğer kuşlar neler?

Quali sono gli altri uccelli?

Tom diğer hatta.

Tom è nell'altra fila.

Diğer yanağını çevir.

- Porgi l'altra guancia.
- Porga l'altra guancia.
- Porgete l'altra guancia.

Diğer öğrenciler güldü.

- Gli altri studenti hanno riso.
- Gli altri studenti risero.

Diğer çocuklar konuşmuyor.

Gli altri bambini non stanno parlando.

Diğer odaya gidelim.

Andiamo nell'altra stanza.

Diğer üçü nerede?

- Dove sono gli altri tre?
- Dove sono le altre tre?

Diğer konuklar kimler?

Chi sono gli altri ospiti?

Diğer küpen nerede?

- Dov'è il tuo altro orecchino?
- Dov'è il suo altro orecchino?
- Dov'è il vostro altro orecchino?

Diğer kardeşin nerede?

- Dov'è l'altro tuo fratello?
- Dov'è l'altro suo fratello?
- Dov'è l'altro vostro fratello?

Diğer seçeneğin nedir?

- Qual è la tua altra opzione?
- Qual è la sua altra opzione?
- Qual è la vostra altra opzione?

Diğer seçenek nedir?

Qual è l'altra opzione?

Cehennem, diğer insanlardır!

L'inferno sono gli altri.

Kesinlikle ülkemizdeki diğer insanlarla

dovrebbero essere soggette agli stessi diritti, le stesse protezioni

Bir diğer kötü buluşmayı.

un altro brutto appuntamento.

Kısaca,diğer bir deyişle,

In altre parole,

Diğer her şeyi etkiliyorlar.

Hanno un impatto su tutti gli altri.

Diğer yarısı ise azalmıştı.

L'altra metà l'aveva diminuita.

Bir diğer uçan araç.

Beh, un'altra navicella.

Diğer savunma ise lanet.

Un altro meccanismo di difesa è il catastrofismo.

Diğer konu, etkinliğin zamanlaması,

L'altro punto riguarda la data dell'evento,

Diğer içecek çeşitlerinden hoşlanmıyorum.

Non mi piacciono altre bevande.

Düşünülecek diğer şey ödemedir.

Un'altra cosa da considerare è il pagamento.

Diğer grupta olmak istiyorum.

- Voglio essere nell'altro gruppo.
- Io voglio essere nell'altro gruppo.

Herkes diğer odada bekliyor.

Stanno aspettando tutti nell'altra stanza.

Tüm diğer albümler farklıdır.

Tutti gli altri album sono differenti.

Tom diğer herkesi bekliyor.

Tom sta aspettando tutti gli altri.

Kilise caddenin diğer tarafındadır.

La chiesa è sull'altro lato della strada.

Diğer odada biri var.

- C'è qualcuno nell'altra stanza.
- Qualcuno è nell'altra stanza.

Bu diğer hasta kim?

- Chi è questo altro paziente?
- Chi è questa altra paziente?

Diğer tüm pencereler açık.

Tutte le altre finestre sono aperte.

Diğer kızlar nereye gittiler?

Dove sono andate le altre ragazze?

Diğer kız nereye gitti?

Dov'è andata l'altra ragazza?

Diğer dilleri öğrenmeyi severim.

- Amo imparare altre lingue.
- Io amo imparare altre lingue.

Diğer bakış açıları var.

Ci sono altri aspetti.

Diğer odada konuşabilir miyiz?

Possiamo parlare nell'altra stanza?

Tom diğer çocuklardan farklı.

Tom è diverso dagli altri ragazzi.

Diğer insanlarla alay etme.

Non prendere in giro altre persone.

Tom diğer odaya girdi.

Tom è andato nell'altra stanza.

Bir diğer kötü buluşmaya göre,

un altro incontro negativo,

Hem diğer insanların faydalanması için.

e degli altri.

Orada camın diğer tarafında otururken

E mente sedevo dall'altra parte del vetro,

Binlerce ama binlerce diğer mülteciyle.

che scappano da ogni tipo di persecuzione e di tortura.

''Okulda yapabileceğiniz diğer şeylerle karşılaştırınca

"Studiare le lingue straniere a scuola è una perdita di tempo,

Diğer tahlillerde bir sorun yoktu,

Ma nessun altro test era fuori norma,

Diğer yandan kontrol grubu hastaları

I pazienti di controllo, invece,

Diğer sınır noktaları çok uzaktaydı --

Altri punti critici erano ancora molto lontani.

Ya aldığı diğer ilaçlarla çatıştığından

E se non si potesse dare Propranololo a qualcuno

Diğer konuşmacıların da söylediği gibi;

Come hanno già detto gli altri,

Sahipliğindeki diğer tüm nesneler gibi,

Come continuarono a fare tutti gli altri "suoi" oggetti,

Diğer çalışmalar da bunu destekliyor.

E questo è stato confermato anche da altre ricerche.

Diğer taraftan gidelim! Nereye gitti?

Vai dall'altra parte! Dov'è andata?

Hayatta, görünüşleri ve diğer insanların

finché non hanno altro scopo nella vita

Bir diğer macera olarak gördükleri

se i ragazzi crescessero

Diğer yandan Amerika'da, Concord, Massachusetts'te

Nel frattempo, in America, a Concord, nel Massachusettes,

Eğitimciler diğer harika eğitimcilerle çalışmak

è che gli educatori amano lavorare con altri bravi educatori

ABD, dünyadaki diğer tüm milletlerden

Gli Stati Uniti imprigionano percentualmente più persone

Diğer yandan finansman arayan sanatçılar

Dall'altra hai gli artisti che cercano finanziamenti,

Ve yaklaşık 135 diğer şeyi.

e altre 135 cose circa.

Kantabai ve diğer kadınlara, kadınlarımız

Dissi a Kantabai e alle altre donne

Diğer yandan bunu görmezden gelirseniz

Se invece si infrangono,

Ve aynısı diğer endüstrilerde oldu.

E l'analogo accadde con altre industrie:

Bill diğer insanlarla asla tartışmaz.

Bill non litiga mai con le altre persone.

Diğer gezegenlerde hayat var mı?

C'è vita su altri pianeti?

Tom diğer odada kıyafet giyiniyor.

Tom è nell'altra stanza a vestirsi.

Tom diğer odada votka içiyor.

- Tom è nell'altra stanza che beve vodka.
- Tom è nell'altra stanza che beve delle vodka.

Hadi gidip diğer odada konuşalım.

Andiamo a parlare nell'altra stanza.

Tom diğer çocuklar gibi değil.

Tom non è come altri ragazzi.

Diğer makul açıklamanın olmadığını anlıyorum.

- Non vedo altre possibili spiegazioni.
- Io non vedo altre possibili spiegazioni.

Ben diğer insanlar gibi değilim.

- Io non sono come le altre persone.
- Non sono come le altre persone.

O diğer kızlar gibi değil.

- Non è come le altre ragazze.
- Lei non è come le altre ragazze.

Tom tepenin diğer tarafında yaşıyor.

- Tom vive dall'altro lato della collina.
- Tom abita dall'altro lato della collina.

Tom şehrin diğer tarafında yaşıyor.

- Tom vive dall'altra parte della città.
- Tom abita dall'altra parte della città.

Tom diğer öğrencilerle iyi geçinmedi.

Tom non andava d'accordo con gli altri studenti.

Bu benim diğer kız kardeşim.

Questa è la mia altra sorella.

Tom diğer çocuklardan farklı hissetti.

Tom si sentiva diverso dagli altri bambini.

Diğer insanların önünde hakarete uğradım.

Sono stato insultato di fronte ad altra gente.

Diğer tarafa bakar mısın lütfen?

Potresti guardare dall'altra parte per favore?

Tom'un diğer bir işi var.

- Tom ha un altro lavoro.
- Tom ha un altro impiego.

Onun ofisi caddenin diğer tarafında.

Il suo ufficio è dall'altra parte della strada.

Diğer dünyalarda yaşam var mı?

C'è la vita su altri mondi?

Tom Boston'un diğer tarafında yaşıyor.

Tom vive dall'altra parte di Boston.

Onun bürosu caddenin diğer tarafında.

Il suo ufficio è dall'altra parte della strada.

Mary diğer kızlar gibi değildir.

Mary non è come le altre ragazze.

Tom diğer oğlanlar gibi giyinmedi.

Tom non era vestito come gli altri ragazzi.

Tom diğer odada, değil mi?

Tom è nell'altra stanza, vero?

Manon diğer kızlar gibi değildir.

Manon non è come le altre ragazze.

Diğer bir deyişle, farklı şeyler görmedim,

Non vedevo cose diverse;