Translation of "Söyleyecek" in Hungarian

0.017 sec.

Examples of using "Söyleyecek" in a sentence and their hungarian translations:

Tom ne söyleyecek?

Mit fog Tom mondani?

Tom şarkı söyleyecek.

Tom fog énekelni.

Söyleyecek bir şey yok.

Nincs mit mondani.

Söyleyecek çok şeyim var.

Sok mondanivalóm van.

Söyleyecek çok şey var.

Annyit mindent lehetne mondani.

Ona söyleyecek cesaretim yoktu.

- Nem volt szívem elmondani neki.
- Nem vitt rá a lélek, hogy elmondjam neki.

Söyleyecek bir şeyim yoktu.

- Nincs mondanivalóm.
- Nincs semmi mondanivalóm.
- Nincs mondandóm.

Söyleyecek hiçbir şeyim yok.

- Nincs mit mondanom.
- Nincs mondanivalóm.

Söyleyecek bir şey kalmadı.

Nincs mit mondani.

Sana söyleyecek sözüm yok.

Nincs semmi mondanivalóm a számodra.

Tümüyle, söyleyecek hiçbir şeyim yok.

Az égvilágon semmi mondanivalóm nincs.

Sana söyleyecek bir şeyim yok.

Nincs mit mondanom neked.

Onun bunu söyleyecek cesareti vardı.

Volt bátorsága kimondani.

Tom'a söyleyecek bir şeyim yok.

Nincs semmi mondanivalóm Tominak.

Tom bunun hakkında ne söyleyecek?

Tom mit fog mondani erről?

Ona söyleyecek hiçbir şeyim yok.

Nincs mit mondanom neki.

Ona gerçeği söyleyecek cesaretim yoktu.

Nem volt bátorságom megmondani neki az igazat.

Bu gece kim şarkı söyleyecek?

Ki énekel ma este?

Benim söyleyecek hiçbir şeyim yok.

- Nincs mit mondanom.
- Nincs mondanivalóm.

Söyleyecek daha fazla şey yok.

Sokkal több mindent nem tudok mondani.

Tom'un söyleyecek çok şeyi yoktu.

Tomnak nem volt sok mondanivalója.

O bunu söyleyecek kadar cesurdu.

Volt bátorsága kimondani.

Sana söyleyecek çok şeyim var.

Sokat kell mesélnem neked.

Söyleyecek bir şeyin var mı?

Van valami mondanivalód?

- Birbirimize söyleyecek daha fazla bir şeyimiz yok.
- Birbirimize söyleyecek bir şeyimiz kalmadı.

Nincs semmi mondanivalónk egymásnak.

- Şu anda söyleyecek hiçbir şeyim yok.
- Şu anda söyleyecek bir şeyim yok.

Most éppenséggel nincs semmi mondanivalóm.

Hemşire onu nasıl yapacağını sana söyleyecek.

- A nővér majd elmondja önnek, hogy kell ezt csinálni.
- A nővér majd elmondja neked, hogyan kell ezt csinálni.

Bana gelince, söyleyecek hiçbir şeyim yok.

Ami engem illet, nincs semmi hozzáfűznivalóm.

Onun aleyhinde söyleyecek bir şeyim yok.

Nem tudok semmit ezzel szemben felhozni.

Bana söyleyecek bir şeyin var mı?

Van valami, amit el akarsz mondani nekem?

Gerçekten söyleyecek başka bir şeyim yok.

Tényleg nincs más mondanivalóm.

- Şaşkınlıktan dilim tutulmuştu.
- Söyleyecek söz bulamadım.

Se köpni, se nyelni nem tudtam.

- Kızın bana söyleyecek.
- Kızın bana anlatacak.

A lányod majd elmondja.

Söyleyecek bir şeyin varsa, sadece söyle.

Ha van valami mondandód, ki vele!

Burada söyleyecek başka bir şey yok.

Itt nem lehet mást mondani.

Tom'un herkese söyleyecek bir şeyi var.

- Tomnak van valami közlendője mindenki számára.
- Tom mondani akar valamit mindenkinek.

Sana söyleyecek iyi bir şeyim var.

Van egy jó hírem a számodra.

- Söyleyecek bir şeyin yoksa, bir şey söyleme.
- Söyleyecek hiçbir şeyin yoksa, hiçbir şey söyleme.

Ha nincs mit mondanod, ne mondj semmit.

Ve onu çok sevdiğimi söyleyecek şansım olmamıştı.

és sosem volt esélyem elmondani neki, hogy szeretem.

Kimsenin daha fazla söyleyecek bir şeyi yoktu.

Több mondanivalója nem volt senkinek.

Sana söyleyecek çok önemli bir şeyim var.

Valami nagyon fontosat kell neked mondanom.

Söyleyecek bir şeyin yoksa, bir şey söyleme.

Ha nincs mit mondanod, ne mondj semmit.

Bugün nihayet seni sevdiğimi söyleyecek cesareti topladım.

Ma végre elegendő bátorságot gyűjtöttem ahhoz, hogy szerelmet valljak neked.

Tom'un her zaman söyleyecek bir sözü vardır.

Tomnak sosem akad el a szava.

Umarım Tom bana bilmem gereken şeyi söyleyecek.

Remélem, Tomi el fogja mondani, amit tudnom kell.

O konuda söyleyecek herhangi bir şeyim yok.

Semmi mondanivalóm nincs erről a témáról.

Böyle bir şeyi ona söyleyecek cesaretim yok.

Nincs bátorságom effélét mondani neki.

- Tom, gerçekten ne düşündüğünü Mary'ye söyleyecek kadar aptal değildi.
- Tom gerçekten ne düşündüğünü Mary'ye söyleyecek kadar aptal değildi.

Tomi nem volt olyan ostoba, hogy azt mondja Marinak, amit valóban gondol.

Sana söyleyecek bir şeyim var, bilmediğimi söylediğimde yalan söyledim.

Mondanom kell neked valamit: hazudtam, amikor azt mondtam, nem tudok róla.

Sürpriz olmadığı üzere, konu hakkında söyleyecek çok şeyi vardı.

Nem meglepő módon sok mondanivalója volt az ügyről.

Tom seyrek şarkı söyler ama sanırım bu gece söyleyecek.

Tom ritkán énekel, de szerintem ma este fog.

- Sana söyleyecek bir şeyim var.
- Sana söyleyeceğim bir şey var.

- Valamit el kell mondanom neked.
- Mondanivalóm van a számodra.
- El kell mondanom valamit neked.

- Tom başka bir şey söyleyemedi.
- Tom, söyleyecek başka söz bulamadı.

- Tomi nem tudott mondani többet.
- Mást már nem tudott mondani Tomi.

- Söyleyecek başka ne var?
- Söylenebilecek daha başka bişey var mı?

Mit lehet még mondani?

Kimsenin daha fazla söyleyecek bir şeyi olmadığı için toplantı kapatıldı.

Senkinek sem lévén több mondanivalója, a gyűlést befejezték.

- Kelimeler konusunda ne yapacağımı bilmiyorum.
- Ne diyeceğimi bilemiyorum.
- Söyleyecek söz bulamıyorum.

- Nem találok szavakat.
- Szóhoz sem jutok.

- Ne diyeceğimi bilemiyorum.
- Söyleyecek söz bulamıyorum.
- Nutkum tutuldu.
- Diyecek bir şey bulamıyorum.

Nem jutok szóhoz.