Translation of "Mantıklı" in Hungarian

0.007 sec.

Examples of using "Mantıklı" in a sentence and their hungarian translations:

Tom mantıklı.

- Tom érzékeny.
- Tom értelmes.
- Tom érzelmes.

O mantıklı.

Ez ésszerű.

Bu mantıklı.

- Van értelme.
- Értelmes.

Mantıklı kararlar alıyor,

racionális döntéseket hoz,

Mantıklı oluyor muyum?

Van értelme annak, amit mondok?

Bu mantıklı olur.

Ez logikus lenne.

Tavsiyesine uyman mantıklı.

- Ésszerű dolog, ha követed a tanácsát.
- Helyes, ha a tanácsát betartod.
- Ésszerű, ha követed a tanácsát.
- Helyes, ha betartod a tanácsát.

O mantıklı görünüyor.

Logikusnak tűnik.

Bu mantıklı değil.

- Ennek nincs semmi értelme.
- Ez egy csacsiság.
- Ez egy butaság.
- Ez egy ostobaság.
- Ennek se füle, se farka.
- Ennek nincs értelme.
- Ez badarság.

Söylediğin mantıklı değil.

Amit mondtál, annak nincs értelme.

Daha mantıklı olmalısın.

Gondolkozzál már, mit hogyan csinálsz!

Bu daha mantıklı.

Ennek már több értelme van.

Bu mantıklı mı?

- Ennek van értelme?
- Ez jelent valamit?
- Van értelme?

Mantıklı bir seçim yaptın.

Bölcsen döntöttél.

Onun argümanı mantıklı idi.

Logikus volt az érvelése.

O benim için mantıklı.

Nekem ez értelmes gondolatnak tűnik.

Tom çok mantıklı geliyor.

Tom értelmes dolgokat mond.

Bunun hepsi mantıklı geliyor.

Ez így teljesen logikus.

Hiçbir şey mantıklı gelmedi.

Semminek nem volt értelme.

O mantıklı davranış mı?

Ez elfogadható viselkedésnek mondható?

Bu hiç mantıklı mı?

Van ennek egyáltalán bármi értelme?

Hiçbir şey mantıklı değil.

- Nincs semmi értelme.
- Semmi értelme.

Bu hikaye mantıklı değil.

Annak a történetnek nincs értelme.

O en mantıklı açıklama.

Ez a leglogikusabb magyarázat.

Bunun mantıklı olmadığını düşünüyoruz.

- Szerintünk ennek nincs értelme.
- Úgy gondoljuk, hogy ennek nincs értelme.

Daha mantıklı tüketici olmaya çalış.

Próbálj racionálisabb fogyasztó lenni.

Başka hiçbir şey mantıklı gelmiyor.

Másnak nincs értelme.

Tüm gerçek şeyler mantıklı değil.

Nem minden valós dolog logikus is.

Bu sen yaşlandığında mantıklı olacak.

Érthetővé válik a számodra, ha idősebb leszel.

Artık hiçbir şey mantıklı değil.

Többé már semminek nincs értelme.

Tom bunun mantıklı olduğunu sanmıyor.

Tom szerint semmi értelme ennek.

Kurmaca ile ilgili sorun çok fazla mantıklı olmasıdır. Gerçek hiç mantıklı gelmez.

A képzelt dologgal az a gond, hogy túl sok értelme van. A valóságnak soha sincsen értelme.

Bu lanet olası hiç mantıklı değil.

- Ennek marhára nincs semmi értelme.
- Ennek baromira nincs semmi értelme.

Bunun için mantıklı bir neden yok.

Erre nincs logikus magyarázat.

O, yapılması gereken mantıklı bir şeydir.

Logikus.

Benim kalmamın mantıklı olduğundan emin değilim.

Nem vagyok benne biztos, hogy bölcs dolog lenne maradnom.

Bunlardan herhangi biri mantıklı geliyor mu?

Van valamelyiknek értelme?

Ve gördünüz mü? Mantıklı olabilir gibi hissettiriyor, değil mi?

És látják? Máris úgy tűnik, mintha lenne értelme.

Mantıklı bir adam böyle bir şeyi herkesin içinde söylemez.

Értelmes ember nem mondana ilyesmit nyilvánosság előtt.

Biri bana bu soru için mantıklı bir cevap verebilir mi?

Tud valaki értelmesen válaszolni nekem erre a kérdésre?

Gerçeğin kurguya kıyasla yabancı olmasında şaşılacak bir şey yok. Kurgu mantıklı olmalıdır.

- Nem csoda, ha a valóság furcsább, mint a fikció. A fikciónak kell hogy értelme legyen.
- Nem csoda, hogy a valóság furcsább, mint a kitalált történetek. Hiszen egy kitalált történetnek muszáj, hogy legyen valami értelme.

- Bu, anlam ifade eder gibi görünmüyor.
- Bu anlamlı gibi görünmüyor.
- Bu mantıklı gözükmüyor.

Látszólag ennek semmi értelme.

O durumu bu kadar mantıklı bir biçimde ortaya koyarken benim ne demem gerekiyor?

Mit mondhatnék, ha ő olyan logikusan elmagyarázta?