Translation of "Kalem" in Hungarian

0.004 sec.

Examples of using "Kalem" in a sentence and their hungarian translations:

Kalem siyah.

- A ceruza fekete.
- Fekete a toll.

Kalem kırık.

Törött a toll.

Bunlar kalem.

Ezek tollak.

Bu kalem beyazdır.

Ez a ceruza fehér.

Bu sizin kalem mi?

Ez a te ceruzád?

Bu kurşun kalem kırmızı.

Ez a ceruza piros.

Cebinden bir kalem sarkıyor.

A zsebedből kilóg egy toll.

İşte bir dolma kalem.

Itt egy toll.

Bir kalem alabilir miyim?

Kölcsönkérhetek egy tollat?

Bu kalem senin mi?

Tiéd ez a ceruza?

Bu kalem kullanabilir miyim?

Használhatom ezt a tollat?

Bu kalem ne kadar?

- Mennyibe kerül ez a toll?
- Mennyi ez a toll?

Tom bir kalem buldu.

Tom talált egy tollat.

Herkes için bir kalem var,

Mindenki találhat hozzá illő ceruzát,

Tom bana bir kalem verdi.

Tamás egy tollat adott nekem.

Bir kalem ödünç alabilir miyim?

Kölcsönkérhetek egy tollat?

Bu sadece bir kalem değil.

- Ez nem csak egy toll.
- Nem csupán egy toll.

Bana kırmızı bir kalem verin.

Adj egy piros ceruzát.

Bir de Dixon kalem şirketi var.

Ott van még a Dixon ceruzagyártó cég is.

Ayrıca kurşun kalem sıradan bir kullanıcının

Szerintem a ceruza tényleg olyan tárgy,

Bir kurşun kalem ödünç alabilir miyim?

Kölcsönvehetnék egy ceruzát?

Tom'un elinde bir dolma kalem var.

Tom egy tollat tart a kezében.

Cümle düzenlemek için kalem ikonuna tıklayın.

- A mondat javításához kattintson a ceruza ikonra.
- A mondat javításához kattints a ceruza ikonra.
- A mondat javításához kattintsál a ceruza ikonra.

Bir kalem aldım ve yazmaya başladım.

Fogtam egy ceruzát és elkezdtem írni.

Yeni bir dolma kalem satın aldım.

Vettem egy új töltőtollat.

Masanın üstünde kaç tane dolma kalem var?

Hány toll van az asztalon?

Elma ile kitap arasında bir kalem var.

Van egy toll az alma és a könyv között.

Bir dolma kalem ve kâğıda ihtiyacım var.

- Szükségem van tollra és papírra.
- Papírra és tollra van szükségem.

Tom çekmeceyi karıştırdı, bir kurşun kalem arıyordu.

Tom feltúrta a fiókot egy ceruza után.

Tom bir kalem çıkardı ve yazmaya başladı.

Tom kivett egy ceruzát és írni kezdett.

- Bu bir kurşun kalemdir.
- Bu bir kurşun kalem.

Ez ceruza.

Küçük çocuk bir resim çizmek için renkli kalem kullanmaktadır.

A kisgyerek zsírkrétával rajzolt egy képet.

Hangisi daha uzun, bu kalem mi yoksa o mu?

Melyik hosszabb, ez a cerka, vagy amaz?

Masanın üzerinde bir kitap, bir kalem ve bir kağıt var.

Van egy könyv, egy ceruza és egy papírlap az asztalon.

"Bana yazacak bir şeyler verin." "Bu tükenmez kalem işe yarar mı? "

– Adj nekem valamit, amivel írhatok. – Ez a golyóstoll jó lesz?