Translation of "Vatandaşı" in German

0.005 sec.

Examples of using "Vatandaşı" in a sentence and their german translations:

Japon vatandaşı oldular.

Sie nahmen die japanische Staatsbürgerschaft an.

Tom bir Amerikan vatandaşı.

Tom ist amerikanischer Staatsbürger.

Mary bir Kanada vatandaşı.

Maria ist kanadische Staatsbürgerin.

Tom bir Avustralya vatandaşı

Tom ist ein Staatsbürger Australiens.

Tom bir İngiliz vatandaşı.

Tom ist britischer Staatsbürger.

Tom bir Kanada vatandaşı.

Tom ist kanadischer Staatsbürger.

Rusya'nın her vatandaşı Rus değildir.

Nicht jeder Bürger Russlands ist ein Russe.

Tom bir Japon vatandaşı değil.

Tom ist kein japanischer Staatsbürger.

Tom bir Kanada vatandaşı olmak istedi.

Tom wollte kanadischer Staatsbürger werden.

Tom, Alman uyruklu bir Amerikan vatandaşı.

Tom ist Amerikaner deutscher Abstammung.

O bir İngiliz vatandaşı fakat Hindistan'da yaşıyor.

Er ist englischer Staatsbürger, aber wohnt in Indien.

Tom kendini bir dünya vatandaşı olarak düşünüyor.

- Tom betrachtet sich als Weltbürger.
- Tom hält sich für einen Weltbürger.

O bir İngiliz vatandaşı, ama Hindistan'da yaşıyor.

Er ist ein britischer Staatsbürger, aber er lebt in Indien.

Doğuştan Fransızdır ama o şimdi bir ABD vatandaşı.

Er ist von Hause aus Franzose, aber jetzt ist er ein US-Bürger.

Çoğu İsviçre vatandaşı iki ya da üç dil konuşur.

Die meisten Schweizer sprechen zwei oder drei Sprachen.

Bir pasaport sizi bir ülkenin bir vatandaşı olarak tanımlar ve yabancı ülkelere seyahat etmene imkan verir.

Ein Reisepass weist dich als Bürger eines Landes aus und erlaubt dir, in fremde Länder zu reisen.