Translation of "Kapıdan" in German

0.010 sec.

Examples of using "Kapıdan" in a sentence and their german translations:

Tom kapıdan uzaklaştı.

Tom trat von der Tür weg.

Tom kapıdan çıktı.

Tom ging zur Tür hinaus.

Turuncu kapıdan geç.

- Geh durch die orangefarbene Tür!
- Geht durch die orangefarbene Tür!
- Gehen Sie durch die orangefarbene Tür!

Kapıdan uzak durun.

Halte dich von der Tür fern!

- Tom arka kapıdan girdi.
- Tom arka kapıdan içeri girdi.
- Tom içeri arka kapıdan girdi.

- Tom kam durch die Hintertür herein.
- Tom kam zur Hintertür herein.

Araba bir kapıdan geçti.

Das Auto fuhr durch ein Tor.

Garsonun kapıdan geldiğini gördük.

Wir sahen, wie der Kellner zur Tür hereinkam.

Tom kapıdan içeri girdi.

Tom ging durch die Tür.

Tom cam kapıdan bakıyor.

Tom schaut durch die Glastür.

Çocuk arka kapıdan girdi.

Der Junge kam durch die Hintertür herein.

Tom anahtarı kapıdan çıkardı.

Tom zog den Schlüssel aus der Tür.

Tom arka kapıdan çıktı.

Tom machte sich durch die Hintertür von dannen.

Piyano o kapıdan geçmeyecek.

Das Klavier passt nicht durch die Tür.

Arka kapıdan dışarı çıktım.

Ich ging zur Hintertür hinaus.

- Tom kapıdan tam zamanında girdi.
- Tom kapıdan içeri tam zamanında girdi.

- Tom kam genau im richtigen Moment durch die Tür.
- Tom ist genau im richtigen Moment durch die Tür gekommen.

Tom ön kapıdan içeri girdi.

Tom kam durch die Haustür herein.

Hırsız eve bu kapıdan girdi.

Der Dieb hat das Haus durch diese Tür betreten.

O, onu kapıdan dışarı itti.

- Sie schob ihn zur Tür hinaus.
- Sie stieß ihn zur Tür hinaus.

Kredi çekmeye gidiyordu, adeta kapıdan kovuyorlardı.

Sie wollten Kredit aufnehmen, sie feuerten durch die Tür.

O, arka kapıdan gizlice içeri süzüldü.

Er schlich herum zur Hintertür.

Hırsız bu kapıdan eve erişim sağladı.

Der Einbrecher verschaffte sich durch diese Tür Zugang zu dem Haus.

O, kapıdan çıkmadan önce ceketini düğmeledi.

Er knöpfte seinen Mantel zu bevor er zur Türe hinaus ging.

Tom döner kapıdan otel lobisine yürüdü.

- Tom betrat durch die Drehtür die Empfangshalle des Hotels.
- Tom ging durch die Drehtür in die Empfangshalle des Hotels.

Tom ve Mary arka kapıdan girdi.

Tom und Maria nahmen die Hintertür.

- Tom içeriye arka kapıdan geldi.
- Tom arka kapıdan içeri girdi.
- Tom arka gapydan içeri girdi.

Tom kam zur Hintertür herein.

Tom kapıdan çıkar çıkmaz, Mary ağlamaya başladı.

Kaum dass Tom zur Tür hinausging, fing Maria an zu weinen.

Tom mümkün olduğu kadar kapıdan uzak oturdu.

Tom saß so weit wie möglich von der Tür entfernt.

O kapıdan çıktı ve asla geri dönmedi.

Er ging zur Tür hinaus und kam niemals wieder.

Tom duvardaki gizli bir kapıdan içeri girdi.

Tom kam durch eine Geheimtür in der Wand herein.

Yoksulluk kapıdan içeri girdiğinde, sevgi pencereden dışarı uçar.

Kommt die Armut durch die Tür, entfliegt die Liebe durch das Fenster.

Kilitli kapıdan nasıl geçtiğin benim için bir bilmece.

Es ist mir ein Rätsel, wie du durch die verschlossene Tür gekommen bist.

Yoksulluk ön kapını çaldığında sevgi arka kapıdan kaçar.

Wenn die Armut an die Tür klopft, verschwindet die Liebe durch die Hintertür.

O, kapıdan içeri girdiğinde kalbim daha hızlı atmaya başladı.

Als sie durch die Tür kam, fing mein Herz an, schneller zu schlagen.

Tom hoşça kal dedi ve sonra ön kapıdan çıktı.

Tom verabschiedete sich und ging dann zur Haustür hinaus.

Tom Mary'ye hızlı bir öpücük verdi ve kapıdan çıktı.

Tom küsste Maria schnell und ging dann zur Tür hinaus.

Tom kapıdan içeriye girer girmez Mary şikayet etmeye başladı.

Kaum war Tom durch die Tür getreten, fing Maria an zu klagen.

"Tom burada mı?" "Hayır, daha yeni çıktı." "Gerçekten mi, o arka kapıdan çıkmıyor mu?"

„Ist Tom da?“ – „Nein, der ist gerade gegangen.“ – „Tatsächlich? Verschwindet er da nicht gerade durch die Hintertür?“

Tom, yataktan dışarı fırladı, bazı giysiler giyiverdi, kahvaltı yaptı ve on dakika içinde kapıdan çıktı.

Binnen zehn Minuten sprang Tom aus dem Bett, zog sich etwas an, frühstückte und war aus dem Haus.

Her yıl, örgüt Frizyen dilinde yazılmış kitapları satmak için kapıdan kapıya giden gönüllülerle ilgili çok sayıda toplantı organize eder.

- Jedes Jahr organisiert die Organisation eine Reihe von Treffen Freiwilliger, die von Tür zu Tür gehen, um friesische Bücher zu verkaufen.
- Jedes Jahr organisiert die Organisation eine Anzahl von Treffen für Freiwillige, die von Tür zu Tür gehen, um friesische Bücher zu verkaufen.