Translation of "Söyleyemez" in German

Yalan söyleyemez.

Er ist unfähig zu lügen.

Hiç kimse söyleyemez.

- Das kann niemand sagen.
- Das kann niemand erkennen.

O şarkı söyleyemez.

Er kann nicht singen.

O, şarkı söyleyemez.

Sie kann nicht singen.

Tom şarkı söyleyemez.

Tom kann nicht singen.

O iyi şarkı söyleyemez.

Er kann nicht gut singen.

- Kimse gelecekte ne olacağını söyleyemez.
- Gelecekte ne olacağını kimse söyleyemez.

Niemand kann erzählen, was die Zukunft bringt.

Onlar bize ne yapacağımızı söyleyemez.

Die haben uns nicht vorzuschreiben, was wir zu tun haben.

Öğretmen böyle bir şey söyleyemez.

- Der Lehrer kann so etwas nicht gesagt haben.
- Derartiges kann der Lehrer nicht gesagt haben.

Tom çok iyi şarkı söyleyemez.

Tom kann nicht besonders gut singen.

O, dürüst, bu yüzden yalan söyleyemez.

Er ist ehrlich, darum erzählt er keine Lügen.

Tom Mary kadar iyi şarkı söyleyemez.

Tom kann nicht so gut wie Maria singen.

Ailemden hiçbiri çok iyi şarkı söyleyemez.

Meine Eltern können beide nicht sehr gut singen.

Betty neyin doğru neyin yanlış olduğunu söyleyemez.

Betty kann nicht Recht von Unrecht unterscheiden.

Ne yazık ki filler iyi şarkı söyleyemez.

Schade, dass Elefanten nicht gut singen können.

Tom, ucuz ve pahalı şarap arasındaki farkı söyleyemez.

Tom kann nicht zwischen billigem und teurem Wein unterscheiden.

Eğer Tom bana söyleyemezse, öyleyse hiç kimse söyleyemez.

Wenn Tom es mir nicht sagen kann, kann es niemand sagen.

Tom, pahalı şarap ve ucuz şarap arasındaki farkı söyleyemez.

Tom ist nicht imstande, Qualitätswein von Fusel zu unterscheiden.

Tom Mary'nin kaç kez Boston'da bulunduğunu kesin olarak söyleyemez.

- Tom kann nicht mit Sicherheit sagen, wievielmal Maria schon in Boston war.
- Tom kann nicht genau sagen, wie oft Maria schon in Boston war.