Translation of "Rastlantı" in German

0.004 sec.

Examples of using "Rastlantı" in a sentence and their german translations:

Bu, rastlantı değildi.

Dies war kein Unfall.

Bu sadece bir rastlantı.

Das ist nur ein Zufall.

Astronomik bir rastlantı gibi görünüyordu

um den Mond genau so entstehen zu lassen.

Tabi bunların hepsi bir rastlantı da olabilir

All dies kann natürlich ein Zufall sein.

Yani bu kadar rastlantı muazzam bir şans gerektiriyor

Ein solcher Zufall erfordert also enormes Glück

Bir çift rastlantı sonucu Kaliforniya'da 1400 tane altın sikke buldu.

Ein Paar entdeckte in Kalifornien zufällig einen Schatz von tausendvierhundert Goldmünzen.

- Bunun bir tesadüf olduğunu sanmıyorum.
- Bunun bir rastlantı olduğunu düşünmüyorum.

Ich glaube nicht, dass das Zufall ist.

- Onunla Üçüncü Cadde'de tesadüfen karşılaştım.
- Üçüncü caddede rastlantı sonucu onunla karşılaştım.

Ich habe sie zufällig auf der Third Avenue getroffen.

- Talih işte, kader benden yanaydı.
- Bereket, şans yanımdaydı.
- Şans eseri, takdiri ilahi benden yanaydı.
- Rastlantı eseri, Allah benden yanaydı.

Und wie das Glück so spielt, war die Vorsehung auf meiner Seite.

Bir sayısal tarih olarak yazıldığında Mart 14, 2015, pi'nin ilk beş rakamına karşılık gelir- yüz yılda bir kez rastlantı!

Der 14. März 2015 wird nach dem amerikanischen Datumsformat in Ziffern 3/14/15 geschrieben. Das sind die ersten fünf Stellen von 𝜋 = 3,1415..., eine Übereinstimmung, die alle hundert Jahre nur ein einziges Mal eintritt!