Translation of "Plastik" in German

0.004 sec.

Examples of using "Plastik" in a sentence and their german translations:

O plastik.

Das ist Plastik.

plastik yüzünden ölüyor.

weil sie mit Plastik in Kontakt geraten.

Bu sandalye plastik.

Dieser Stuhl ist aus Plastik.

Beyniniz muazzam derecede plastik

Ihr Gehirn ist also erschreckend plastisch,

Sahil plastik geridönüşüm programları

Recycling-Programme für Strandplastik

Artık sadece plastik değil.

Es ist nicht einfach Plastik.

Geridönüşümlü plastik de değil,

Es ist kein recyceltes Plastik, es ist soziales Plastik.

Tom bir plastik cerrah

Tom ist ein plastischer Chirurg.

Hangi plastik çanta seninki?

Welche Tüte ist deine?

Çiçeklerin hiçbiri plastik değildir.

Keine der Blumen ist aus Plastik.

Bu plastik bir örümcek.

Das ist eine Plastikspinne.

Sosyal plastik artık para ediyor,

Soziales Plastik ist Geld.

Kuşlar plastik baykuştan korkmuş görünmüyor.

- Die Vögel sind von der Plastikeule offensichtlich unbeeindruckt.
- Die Vögel sehen nicht so aus, als hätten sie vor der Plastikeule Angst.

Bu plastik sincap Çin'de üretildi.

Dieses Plastikeichhörnchen wurde in China hergestellt.

Ve plastik de besin zinciri içinde.

Plastik ist in der Nahrungskette.

Havuzun üzerine bir plastik tabak koyun

Legen Sie eine Plastikplatte über den Pool

Plastik şişeler sıkıştırılabilir ve geri dönüştürülebilir.

Plastikflaschen können zusammengestaucht und wiederverwertet werden.

Milyarlarca kilo ağırlığındaki tek kullanımlık plastik ambalajları

und die wir unseren zukünftigen Generationen hinterlassen --

Masanın üstünde duran sepetteki meyveyi yeme. Plastik.

- Iss die Frucht in der Schüssel auf dem Tisch nicht. Sie ist aus Plastik.
- Nicht das Obst in der Schüssel auf dem Tisch essen! Das ist aus Plastik!

Tom ve arkadaşı plastik kılıçlarla düello ediyorlardı.

Tom und sein Freund duellierten sich mit Plastikschwertern.

Tom plastik bir torba ile Mary'yi boğdu.

Tom erstickte Maria mit einer Plastiktüte.

Tüm kişisel eşyalarımı plastik bir torbaya koydum.

Ich stecke alle meine Sachen in einen Plastiksack.

Kağıt, cam ve plastik geri dönüştürülebilir malzemelerdir.

Papier, Glas und Plastik sind wiederverwertbare Materialien.

Elinde koca bir buket plastik çiçek tutuyordu.

Sie hielt einen großen künstlichen Blumenstrauß in den Händen.

Kız şeylerle tam doldurulmuş bir plastik çanta taşıyordu.

Das Mädchen trug eine mit Sachen vollgestopfte Plastiktasche.

Plastik torba bir numaralı halk düşmanı haline gelmiştir.

Aus der Plastiktüte wurde der Staatsfeind Nummer eins.

Mary plastik bir kürek kullanarak kovasını kumla doldurdu.

Maria füllte mit einer Plastikschaufel Sand in ihr Eimerchen.

Sen ve plastik beynin, sürekli çevrendeki dünya tarafından şekillendiriliyor.

Sie und Ihr plastisches Gehirn werden fortlaufend durch Ihre Umgebung geformt.

Bir plastik bardak gerçek camdan yapılmış olanından daha iyidir.

Ein Plastikbecher ist besser als ein Glas.

Bunun plastik olduğunu biliyordum ama ahşap gibi tadı vardı.

Ich wusste, dass es Plastik war, aber es schmeckte wie Holz.

Plastik bir torba mı yoksa kağıt bir torba mı istiyorsunuz?

Möchten Sie lieber eine Plastiktüte oder eine aus Papier?

Küresel olarak, yaklaşık 26 milyon ton plastik her yıl okyanusa girer.

Jedes Jahr landen weltweit ca. 26 Millionen Tonnen Plastik im Meer.

- Bu sandalye plastikten yapılmıştır.
- Bu sandalye plastik.
- Bu sandalye plastikten yapılmış.

- Dieser Stuhl ist aus Plastik hergestellt.
- Dieser Stuhl ist aus Plastik.

İçme suyunu yeniden kullanılabilir bir şişede taşıyın. Plastik su şişeleri çevresel bir felakettir!

Trag dein Trinkwasser in einer wiederverwendbaren Flasche. Plastikwasserflaschen sind eine Umweltkatastrophe!