Translation of "Olabileceği" in German

0.003 sec.

Examples of using "Olabileceği" in a sentence and their german translations:

Hava, olabileceği kadar iyi.

Noch besseres Wetter gibt es nicht!

Bunun olabileceği konusunda seni uyarmalıydım.

Ich hätte dich warnen sollen, dass das passieren kann.

Tom bunun olabileceği konusunda bizi uyardı.

Tom hat uns davor gewarnt, dass das passieren könnte.

Bir bıçağın yararlı olabileceği bazı durumları düşünebiliyorum.

Ich kann mir Situationen erdenken, in denen ein Messer nützlich sein könnte.

O pişman olabileceği bir şey söylemek istemedi.

Sie wollte nichts sagen, was sie später bereuen würde.

Tom pişman olabileceği bir şey söylemek istemiyordu.

Tom wollte nichts sagen, was er möglicherweise bereuen würde.

Yaptığım şeyin yasa dışı olabileceği hiç aklıma gelmedi.

Ich bin nicht darauf gekommen, dass was ich getan habe vielleicht illegal ist.

Tom bir kızın aşık olabileceği bir adam türü.

Tom ist die Art Junge, in den sich ein Mädchen verlieben könnte.

Tom'un nerede olabileceği hakkında bir fikrin var mı?

Hast du irgendeine Idee, wo Tom sein könnte?

Sadece cevabın "evet" ya da "hayır" olabileceği sorular sor.

Stell nur Fragen, die man mit Ja oder Nein beantworten kann.

Bu beni vahanın bir serap olabileceği konusunda biraz şüpheye düşürdü.

Deswegen bin ich etwas skeptisch, ob die Oase wirklich existiert.

Bunun arkasında kimin olabileceği ile ilgili bir fikrin var mı?

- Hast du eine Ahnung, wer dahinterstecken könnte?
- Habt ihr eine Ahnung, wer dahinterstecken könnte?
- Haben Sie eine Ahnung, wer dahinterstecken könnte?

Ancak, 'Demir Mareşal'in Bautzen, Dennewitz, Leipzig veya Laon'da yaratmış olabileceği ne fark, kışkırtıcı

Aber welchen Unterschied der "Eiserne Marschall" in Bautzen, Dennewitz, Leipzig oder Laon gemacht haben könnte,

Kendi hayatımıza benzer bir hayatın başka gezegenlerde var olabileceği fikri benim için büyüleyici.

Die Vorstellung, dass auf einem anderen Planeten Leben, ähnlich dem unseren, existieren könnte, finde ich faszinierend.

Hatayı yeniden üretmeyi başardım ve ayrıca neye sebep olabileceği konusunda bir fikrim var.

Es ist mir gelungen, den Fehler zu reproduzieren, und ich habe auch schon eine Vermutung, worin die Ursache dafür liegen könnte.

Kendi hayatımıza benzer bir hayatın başka gezegenlerde var olabileceği fikri, ben büyüleyici buluyorum.

Die Vorstellung, dass auf einem anderen Planeten Leben, ähnlich dem unseren, existieren könnte, finde ich faszinierend.

- Ne olabileceği önemli değil, ben hep bunun için hazırlandım.
- Olabilecek her şeye karşı her zaman hazırlıklıyım.

Keine Frage, was geschehen mag, ich bin darauf vorbereitet.

Onunla, Boeing diğer sorunların da olabileceği, ama mürettabat işini doğru şekilde yaparsa bir kazadan kaçınılabileceği anlamına gelir.

Damit meint Boeing, dass auch andere Probleme vorgelegen haben können, aber dass ein Unfall hätte vermieden werden können, wenn die Besatzung ihre Aufgabe korrekt durchgeführt hätte.